En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.106 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
26 Kasım 2024 tarihinde eklendi
Senaryosunu da kaleme alan, Türk sinemasının nevi şahsına münhasır isimlerinden Ömer Kavur'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Gece Yolculuğu"; yıllardır hep, bir kez daha izlemeyi arzuladığımız bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, Fanatik Dijital Görüntü Sistemleri tarafından restore edilerek...
Gerek görüntü ve gerekse de ses olarak pırıl pırıl hale getirilmiş 1080p formatındaki bir kopyası ile seyrettiğimiz...
Antalya Film Festivali'nde kazandığı 4 ödül ile adından söz ettirmiş olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Yeni filmlerini çekecek olan senarist Yavuz (Macit Koper) ile yönetmen Ali (Aytaç Arman)...
Filmdeki 27 mekanı tespit etmek amacıyla...
İstanbul'dan çıkarak yola koyulurlarken...
***
İlk durakları da...
Ayvalık olacak...
Ancak orada...
Aradıklarını bulamayacak...
Ve yollarına...
Kaldıkları yerden devam edecekler...
***
Fethiye'ye vardıklarında da...
Kendilerine rehberlik eden...
Kaldıkları pansiyonun işletmecisinin kardeşi...
İlkokul öğretmeni Aziz'in (Arslan Kaçar) çocukları...
Tuncan (Barış Dikişçi) ve Ercan (Bora Bıçakçı) sayesinde...
Eşsiz bir doğanın ortasındaki, 1923 mübadelesi sonucu boşaltılan...
Terk edilmiş evleri ve harabeye dönmüş kiliseleri ile ayakta durmaya çalışırken...
Kendilerini mest eden Kayaköy'ü keşfedecekler...
***
Fakat yine de...
Yolculuğun en başından beri...
Hem az konuşup...
Hem de yaptıkları işten pek de mutlu olmadığını...
Açıkça belli eden Ali...
Bu filmi çekmek istemediğini...
Yavuz'a itiraf ederken...
***
Halbuki Yavuz'da...
Bu filmin yönetmeni olarak Ali'yi...
Yapımcı İrfan (Ergun Özcan) ile başrol oyuncusu Şeyda'ya (Şahika Tekand)...
Zorla kabul ettirmiştir...
***
Ve bu film...
Piyasa filmlerine yönelen sinema dünyasıyla arası hiç de barışık olmayan Ali için...
Belki de son bir şanstır...
***
Ama...
Eski hamam eski tarz şeklinde olduğunu bildiği...
Söz konusu film hakkındaki ısrarında...
Ziyadesiyle kararlı olan Ali...
Yavuz'u İstanbul'a otobüs ile gönderirken...
***
Kendisi de...
Aynen kendine benzettiği...
Bomboş haldeki eski Rum köyü Kayaköy'e geri dönecek...
Ve bir süreliğine de...
Bir kilisenin içine yerleşip...
Arada sırada küçük çoban Yusuf (Ömür Çelikbilek) ile de sohbet edip...
Bir başına orada kalacaktır...
Dakika 40...
***
“Hâlâ film mi çekiliyor, o çok eskiden değil miydi, ne çekiyorsunuz? Söyleme, kaç senedir aynı terane...” diyen ve 20 yıl boyunca işlettiği bir sinema salonunu mobilyacıya dönüştüren eski bir kameraman (Orhan Çağman) ile o güne kadar...
İstediği filmi, bir türlü çekme fırsatı bulamayan Ali'nin...
Kendi iç dünyasına yapacağı, hesaplaşma yolculuğunun damgasını vuracağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Ömer Kavur ile Aytaç Arman'ın, mesleki profesyonelliğin dibine vurdukları...
60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.