Hesabım
    Paranormal Activity 2
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Paranormal Activity 2

    Paranormal Activity 2

    Yazar: Serdar Kökçeoğlu

    Önce, ilk Paranormal Activity (PA) için yazdığımız yazının sonunu hatırlayalım, daha sonra bu yazıya gelen ateşli eleştiriler üzerinden PA2'ye geçiş yapabiliriz. Doğrudan konuya girmek, filmin eleştirisini yazmak da bir yol olabilir ama nasıl olsa film de bunu yapmıyor, son anına kadar oyalıyor bizi ve beklenen o dehşet atmosferini son dakikalarda gözler önüne seriyor. Neyse, ne yazmıştık ilk film üzerine:

    'Korku sinemasının iyice muhafazakarlaştığı; orijinal öyküler bulmak yerine eskileri pişirip önümüze koyduğu bir dönemde, izleyicilerin arasından çıkan bir yönetmenin küçük paralara çekip, haklı olarak stüdyoların kafasına fırlattığı bir film bu. "Yasak Bölge 9" nasıl Philip K. Dick özentisi bilim kurgu filmlerinin türü sıradanlaştırdığı bir dönemde bize bilim kurgu sinemasının geleceğini gösterdiyse; Paranormal Activity de korku sinemasının geleceğine dair umut veriyor. Daha orijinal, daha yaratıcı ve daha sahici yollar bulunabiliyormuş.'

    Basının markalaşmış kalemleri günde onlarca, yüzlerce elektronik posta alıyor olabilir ama bizim gibi internet yazarlarının böyle bir durumu ve itiraf edelim, beklentisi de yok. Ne zaman olay olmuş, tartışmalar yaratmış bir film üzerine yazıyoruz; o zaman, araştırmalar sonucu mail adresimizi bulmuş birileri bize yazabiliyor. Tabii bu çabanın genellikle tebrik etmek yerine hesap sormak amacını taşdığını söyleyebiliriz. İşte yukarda son paragrafını okuduğunuz PA yazısı da benim için en çok dönüş alan yazılardan biri oldu. Şüphesiz bunda Beyazperde'de gözükmesinden sonra, IMDB'nin 'external reviews' bölümünde yer almasının da payı var. Peki neler yazıldı, neler yazdınız.

    Filmi çok seven ama benden farklı baktığını heyecanla ve karmakarışık cümlelerle ortaya koyan film meraklıkları azınlığı, PA'yı aşırı derecede abartılmış, amatör, etkisiz bir korku filmi olarak görenler ise çoğunluğu oluşturuyordu. Böyle durumlarda facebook üzerinden gelenlere cevap verirsiniz ama aşırı heyecanla yazılmış, filme dair övgü veya sövgü içeren bir e-mail'e dönmek çoğu zaman gereksiz bir polemiğe dönüşüyor. Neyse ki şu an okumakta olduğunuz yazıdan sonra yorucu dönüşler beklemiyorum, çünkü samimi olarak, tam da duymayı bekleyeceğiniz şeyler söyleyeceğim: PA 2 son derece gereksiz ve etkisiz bir film. Ama ilkine duyduğum hayranlığı yok etmiş de değil.

    Henüz PA2'ye dair kısa bir cümle dışında bir şey yazmamış olduğumun farkındayım. Bu nedenle bu cümleleri atlayıp yazının sonuna geçenler de olabilir. Fakat az önce dediğim gibi, PA2 de tam olarak bunu yapıyor. Mevzuya girmek için çok kekeme kalıyor, uzun süre havuzdan sıçrayan hortum, düşen tava, havlayan köpek ve ağlayan çocukla idare etmek zorunda kalıyorsunuz. Aslında Blair Cadısı'na benzer bir şöhretin sahibi olan PA'nın devamı için iyi bir yol düşülmüş. Yapım bize ilk filmin sonrasında olanları göstermiyor. Ki şimdi gösterilmediği gibi, gelecekte çekilecek devam filmlerinde de gösterileceğini sanmıyorum.

    İlk filmin başrolünde izlediğimiz, eşi ile beraber korkunç gecelerine konuk olduğumuz Katie'nin kardeşinin ailesi var burada. Katie'nin eşi ve biri onun ilk evliliğinden olmak üzere iki çocuk. PA2'de başrolü oyuncularla paylaşan bir ev de var tabii. İlk filmden farklı olarak bu evin belli başlı odalarında ve hatta bahçesinde kameralar var. Dolayısıyla sürekli el kamerasından izlemiyoruz olayları. Evde küçük yaştaki erkek çocukla bağlantılı olarak paranormal olaylar ortaya çıkıyor ve üstelik bunlar ilk filmdeki olaylarla paralel zamanlarda oluyor. Filmin sürprizleri arasında, her iki filmin karakterlerinin buluştuğu ve evlerinde yaşadıklarını anlattığı bölümler de var, ama siz benden duymuş olmayın.

    İkinci filmin orijinal filmin izlediği yolu neredeye santim santim izlemesi ciddi bir problem aslında. Sıradan, sıkıcı gündüzler ve bir anda beklenti yaratan gece çekimleri. Burada uzun süre gece çekimlerinde tencere tava düşmesi dışında pek bir gerilim olmuyor doğrusu. Finalde ilk filmle olan bağın güçlenmesi ve iki filmin hikaye bağlama anlamında ortak bir paydaya sahip olması, iyi düşünülmüş bir senaryo hamlesi olarak kabul edilebilir. Ama saatlerce beklenen o dehşet atmosferinin REC benzeri bir karanlık kovalamacayla geçiştirilmesi hiç yakışmamış doğrusu. İlkinin ikiz kardeşi gibi bu film, ki hatta yaratıcıları sonlarını da benzetmiş. Fakat ilkinde bize taze gelen, bizi şaşırtan, huzursuz eden detaylar burada etkisiz eleman.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top