Hesabım
    Larry Crowne
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Larry Crowne
    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Larry Crowne'dan haz alabilmek için filmin süresi boyunca "tatlı" ve "basit" terimlerini her daim akılda tutmak lazım. Tom Hanks'in hem filme ismini veren karakteri canlandırıp hem de yönetmenlik koltuğuna oturduğu bu klasik usül dramedi, yer yer kendini sevdirmek için biraz fazla uğraşsa da Transformers: Ay'ın Karanlık Yüzü'nden başı çatlayan orta yaş seyirciye aspirin görevi görecektir. En basit popcorn filminin bile sinisizm ve apati dolu olduğu modern Amerikan sinemasının ortasında bu denli içten ve samimi bir film izlemek hoş bir mola oldu açıkçası.

    Hanks'in My Big Fat Greek Wedding'den tanınan Nia Vardalos ile kaleme aldığı film, üniversite deneyimi olmadığı için bir süpermarketteki işinden çıkarılan Larry Crowne'un orta yaşında kamu üniversitesinde eğitime başlaması etrafında oluşuyor. Crowne'un bu "geç olsun da güç olmasın" üniversite deneyimi boyunca yaşamı hem zoraki öğretmen Mercedes Tainot, hem de yaşam dolu skuter meraklısı Talia tarafından tamamiyle değişir.

    Hanks ve Vardalos'un senaryosu çoğunlukla iç veya dış çatışmadan yoksun, olabildiğince basit bir biçimde bu işçi sınıfı karakter gözlemlemesini klasik Hollywood gözleriyle aktarmaya çalışıyor. Larry Crowne, yer yer günümüz ekonomisinde Amerika'nın işçilerinin ne kadar finansal zorluklarla karşılaştıklarını gösterip, sıkı çalışma ve kararlılığın başarıya ulaşacağını savunan eski usül Amerikan rüyasını canlandırmaya çalışıyor. Fakat bu yolda tabi pek de belgesel stili, ultra gerçekçi bir yaklaşım kullanmadığı da kesin.

    Amerika'da bu tür mekanlarla içli dışlı olduğum için söylemeliyim ki Hanks'in çalıştığı tür süpermarketlerde güle oynaya rafları dizen mutlu işçilere rastlamak gerçekten çok zor. Genelde zar zor ayakta duran depresif zombilerle karşılaşırsınız. Filmin kamu üniversitelerine (Amerika'da üniversitelerin yılda 30.000 USD harcını ödeyemeyen halkın ucuz gündüz/gece dersleri alabildiği okullar) getirdiği modern ve arkadaşcıl yaklaşım ise ne yazık ki gerçekten çok uzak. Filmin karakterlere olan yaklaşımı o kadar eski usül ve şirinimsi ki bir sahnede Larry'nin katıldığı skuter çetesi Batı Yakası Hikayesi'ne içinde bir gıdım alaycılık bulunmadan göndermede bulunuyor.

    Larry ve Mercedes arasındaki romantizmi inceleyen alt konu ise gayet zorlama geliyor filmin diğer yandan gayet rahat ilerleyen ritmine. Sanki öğretmen rolü için Julia Roberts seçilince senaryoya sonradan ister istemez bir romantik komedi dopingi yapılmış. Larry Crowne'ın her romantik komediye tipik son karesi hem Hanks, hem Roberts, hem de seyirci için gayet tatminsiz bir final yaratıyor. Acaba bu rolde Julia Roberts yerine Frances McDormand olsaydı film neye benzerdi?

    Filmin bir keşfi varsa o da kıpır kıpır enerji dolu, temiz ruhlu ve şirin mi şirin Talia'yı canlandıran Gugu Mbatha-Raw. Her ne kadar yer yer biraz abartıya kaçan şirinliğe sahip bir karakter verilmesine rağmen, Mbatha-Raw bir an bile kameraya sırıtmayan içten performansıyla kalbimizi çalıyor. Talia'nın erkek arkadaşı Dell'in de dediği gibi "Herkes eninde sonunda Talia'ya aşık olur."

    Larry Crowne, hiç bir standartta mükemmel bir film değil. Hatta ara sıra ilgi çekiciliği ve orjinalliği de tartışılabilir. Ama basit ve şirin bir film izlemek isteyenlerin suratlarında birer gülümseme yaratacaktır. Ayrıca skuter severlere de şiddetle tavsiye edilir tabi.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top