Şan şöhretin yanı sıra onur ve haysiyetin de parayla satın alındığı şehir Bağdat; Saddam Hüseyin'in sadist oğlu Uday'ın kendi küçük krallığı gibidir. Çıkarlar için her türlü ahlaksızlığın döndüğü bu kentte Uday'ı alt etmek mümkün değildir.
Orduda subay olan Latif Yahia bir gün Saddam'ın sarayına çağrılır ve kendisine Uday'ın yerine geçmesi 'emredilir'. Latif Yahia'nın karşısında iki seçenek vardır: ya Uday'ın fiziki iki olacaktır, ya da ailesini de kendisiyle birlikte ölüme götürecektir.
İhanetin ve yolsuzluğun kol gezdiği, hiçkimseye güvenilmeyen bir dünyada, Latif hem hayatta kalma mücadelesi verecek hem de zorla içine itildiği bu görevden kurtulmaya çalışacaktır...
Başrolde Dominic Cooper'ı seyrettiğimiz filmin yönetmenliğini 1994'te çektiği Once Were Warriors filmiyle pek çok ödül alan ve adı daha çok aksiyon filmleri ile anılan yönetmen Lee Tamahori üstleniyor. Latif Yahia'nın gerçek hayat hikayesini anlattığı romanından uyarlanan filmin senaryosunu Michael Thomas kaleme aldı.
1,5
Kötü
Şeytanın İkizi
Yazar: Kaan Karsan
Yakın tarihi ve uzak coğrafyaları epey uzağı gösteren dürbünlerle deşmek, kuşkusuz ki batı sinemasının çok sevdiği film üretme eğilimlerinden biri. Stephen Gaghan'ın 2005 yapımı Syriana'sı ve Ridley Scott'ın 2007 yapımı Yalanlar Üstüne (Body of Lies) filmi Hollywood'un yakın dönem ortadoğu hamlelerinden yalnızca ilk akla gelenleri. Bir Zamanlar Savaşçıydılar (Once Were Warriors)'dan sonra bir türlü yolunu bulamayan, Örümceğin Maskesi (Along came a spider) ve Next gibi oldukça vasat filmlerin yanısıra 2002 yapımı James Bond filmi Başka Gün Öl (Die Another Day) ile de hatırladığımız Yeni Zelanda'lı aksiyonsever yönetmen Lee Tamahori, bu kez yaşanmış ve yaşayanı tarafından kitaplaştırılmış bir meseleden hareketle, Irak'ın tüm dünyayı etkileyen yakın tarihine bir bakış atıyor ve hissettirdikleriyle, doğuyu stereotipleştirmek ve tek bir resim üzerinden haddinden fazla yargıda bulunmak gibi -
2:27
Ortalamanın üstünde filmler çeken bir yönetmenken ''xXx: State of the Union'' ve ''Next'' gibi üst üste iki başarısız filmle kariyerini bitirme noktasına gelen yönetmen Lee Tamahori böyle hesapçı projelere mecbur kalmış demek ki.Alt metniyle Irak Savaşı'nı meşrulaştırmaya çalışmasını görmesek bile o kadar acemice sahneler ve oyunculuklarla dolu ki,karşımızdaki biyografiyi ciddiye almak bir an için bile mümkün ...
Devamını oku
Devamını oku
Saddamın ve oğullarının acımasız birer diktatör oldukları yansınamaz bir gerçek ama Udayı öyle bir anlatıyorlarki sanarsın Şeytanın has oğlu, adam saf kötülük olarak anlatılmış öyle abartıki bir yerden sonra yok devenin pabucu diyorsunuz, tabi onun benzeri kürt(defalarca belirttiler) esas olanımızda dürüst güçten paradan kadından etkilenmiyor sadece aşık oluyor onun için ölümü göze alıyor.Yani kısaca biz ...
Devamını oku
Devamını oku
Dönemini çok iyi yansıtan bir film.İzlemeden önce Uday Hüseyin'in hayatını anlatması bakımından tereddütlerim vardı.Sonuçta bu tarz bir adamın yaşadıkları ne kadar cazip olabilirdi?Ama Dominic Cooper'ın mükemmel oyunculuğu ve senaryodaki ufak değişikliklerle gayet izlenebilir bir iş çıkmış ortaya...7/10
Dağıtımcı
Medya Vizyon
Yapım yılı
2011
Metraj
uzun metrajlı film
İlginç Detaylar
-
Bütçe
15 000 000 USD
Dil
İngilizce
Görüntü formatı
35mm
Renk
Renkli
Ses formatı
Dolby Digital
Yapım formatı
2.35 : 1 Cinemascope
Viza numarası
-
