İblisler ve insanlar arasında sebepsizce gezen vampirler ve kurtadamlar...
Yazar: Oktay Ege KozakÖlümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri bu hafta Türkiye'de vizyona giriyor. Filmin Twilight serisinin finansal başarısının peşinden gidip Twilight’tan düşen ekmek kırıntılarını toparlamaya çalıştığı bariz. Bu yüzden tabii ki iblisler ve insanlar arasındaki savaşı anlatan bir "young adult" hikayesinin ortasına sebepsizce vampirler ve kurtadamlar sıkıştırılmış.
Tabii ki Bella, Edward ve Jacob aşk üçgeni Ölümcül Oyuncaklar’da da var, hatta bu sefer Empire Strikes Back usülü ensest ile beraber bile geliyor. Hikaye, Harry Potter’ın Twilight versiyonu resmen.
Gizli güçlere sahip olan bir iblis avcısı olduğunu bilmeden büyüyen Clary (Phil Collins’in kızı olmak haricinde halen bir yeteneğini görmediğim Lily Collins), annesi esrarengiz bir biçimde kaybolunca yakışıklı iblis avcısı Jace (Jamie Campbell Bower) tarafından koruma altına alınır. İblis avcılarının amacı filmde üç defa açıklanmasına rağmen halen işkence yapsanız bile ne işe yaradığını söyleyemeyeceğim sihirli bir kupayı bulmaktır.
Bu noktadan sonra yapımcılar, para kazandıracaklarını umdukları tüm son dönem moda olmuş fantastik elementleri şuursuzca bir araya topluyorlar. Twilight, Harry Potter ve Yıldız Savaşları’nın yanında Inception’ın Limbo'sundan John Carpenter’ın The Thing’ine kadar bariz benzerlikler var. Filmdeki iblisleri yaratmak için belli ki Pembe Panter 2 isimli şaheseri yönetmiş olan Harald Zwart, kendine şu soruyu sormuş: ‘The Thing’deki muazzam pratik efektleri alıp acaba ne kadar kolay yoldan CGI efektlerine uyarlarım?’
> Her ne kadar bir gıdım orijinallik göstermese de, tahminim o ki Cassandra Clare kitabında Gölge Savaşçısı adı verilen iblis avcılarını bin bir türlü kod, kural, sembol vs ile uzun uzun açıklıyordur. 130 dakikalık bitmek bilmeyen uzunlukta bir süreye sahip olan filmi uyarlamış olan senaryo yazarı Jessica Postigo ise hem bu kuralları, hem de araya sıkıştırılmış vampir ve kurt adam dünyasını kitapla haşır neşir olmayan seyirciye sunmaya uğraşıyor ama bir süre sonra yorgunluktan bütün isimleri ve sihirleri akılda tutacak enerji ve hafıza kalmıyor bizde. Eğer kitapların büyük hayranlarındaysanız, bu filme bir uyarlama değilde, kitabın bir özeti olarak bakmanız daha doğru olur gibi.
Clary, Bella’ya kıyasla en azından birazcık daha aktif bir karakter, fakat bu kıyaslandırmaya pek de övgü gibi bakmamak lazım. Tabii ki anlıyorum bu film 33 yaşında bir erkek olan bana pazarlanmış değil, fakat illa da genç kızlara göre bir film arıyorsanız, en azından bir tavsiyede bulunayım: Geçen aylarda Beautiful Creatures isimli benzer şekilde kız okuyucu için pazarlanmış bir yapım vizyona girmişti. O film, Twilight’tan da, Ölümcül Oyuncaklar’dan da on kat daha iyidir.