Hesabım
    Dinle Neyden
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Dinle Neyden

    Dinle Neyden

    Yazar: Funda Sularöz

    Hz. Mevlana'nın doğumunun 800. yılı kutlamaları üzerinden bir yıl geçti ve 2008 yılında, Hz. Mevlana'nın da konu edildiği başka bir projeyle karşı karşıyayız. Dinle Neyden, Hz. Mevlana'nın doğumunun 800. yılına bahşedilse de filmde birçok konu var ve film aslında bir o kadar da konusuz.

    Filmin tek etkileyici noktasından başlamak istiyorum ki yorumda bütünlük oluşturan kötü kısmı rahatça anlatılabilsin. Filmde kostümler hayranlık bırakacak derecede güzel. Dönemin giyim kültürü olanca zarifliği ve şıklığıyla yansıtılmış. Dekorlar da beyazperdeyi aynı güzellikle dolduyor, ama bu kadar, sadece dolduruyor. Her şey yapıştırılmış gibi duruyor, gerçekte var olan ve filmde kullanılan mekanlar bile. Kumaşın makas izlerini görüyorsunuz, film o kadar dekor.

    Filmin bu yapıştırma duruşunun sebebi sanırım filmin genel yorumlanışından kaynaklanıyor. Filmin dünyasının oluşturulurkenki rengine, Osmanlı'yı yorumlayışına baktığınızda, oryantalist bir tavırla karşılaşıyorsunuz. Daha filmin ilk sahnelerinden itibaren bunu seziyorsunuz ki film hakkında bu yorumu yaparken, yönetmeninin bir Fransız olduğu aklımdan çıkmıştı. Bir dönem filminin başka bir milletten insanın çekmesine karşı olacak kadar tabii ki yobaz değilim. Evet, yönetmenin Osmanlı hakkında bilgi alabileceği danışmanları da var ama yönetmenin filmi, oryantalizmden bir adım öteye maalesef gidememiş.

    Sanki gerçeklerle arasında süslü bir perde var, kumaşı da naylon. Bunun bu filmde sorun olması, benim açımdan, oryantalizme karşı olduğumdan değil. Sadece Mevlana’nın 800. doğumgünü kutlanıyorsa bu film, Osmanlı soyundan gelenlerle yapılıyorsa, Batı’nın sadece dışardan görüp yorumladığı gözüyle değil Mevlana öğretilerine de yakışacağı gibi gönül gözüyle yansıtılmamasıdır.

    Filmi kostümleriyle, dekoruyla güzel bir görselliğe sahip, oryantalist karelerden oluşan bir film olarak izleyelim desek orda da bir sekteme var; çünkü görüntü yönetmenliği kötü. Çoğu sahnede bir oturmamışlık, bir kadraj bozukluğu var. İnsanın içinden şu kamerayı biraz daha sola kaydır ya da bu sahneyi geniş açıdan alsana vb. diye bağırası geliyor.

    Sahneyi dolduran bir diğer öğe olan oyuncularda da bir oturmamışlık söz konusu. İlk olarak, bu kadar çok konunun işlendiği bir filmde bir konunun odağı olan bir oyuncuyu başrol kisvesiyle sunmuşlar, en fazla gişesi olan isim o diye. Ama orada Emin Olcay var ki gerçekten oyunculuğu çok sıcak ve tüm konuları ucundan da olsa birleştiren kişi o. Dahası Ahu Türkpençe dizi oyunculuğunda bile bu kadar kötü değildi. Her konuda olan genel samimiyetsizlik Ahu Türkpençe'de ne yapmaya çalıştığını anlamadığımız mimik ve seste anlamsız tonlamalarla vücud buluyor.

    Diğer başrol oyuncularından Alican Yücesoy, iyi oynamış diyebilirdik; eğer ki Son Osmanlı: Yandım Ali'deki performansını seyretmemiş olsaydık. Sanki Mustafa Kemal formasını çıkarmış, üstüne Osmanlı kıyafeti geçirmiş, bu kadar. Lale Mansur gibi bir oyuncunun dahi performansı tam oturmamış. Sanırım burada yönetmenin oyuncuları yönlendirmesindeki karmaşanın sonucunda ortaya çıkan bir problem. Ama oyuncu kadrosunda en büyük soru işaretini Burhan Öçal oluşturuyor. Bir perküsyon üstatı olmasına rağmen diğer filmlerdeki oyunculuğunu beğensem de bu filmde konuk oyuncu olarak Burhan Öçal'ın rolünü anlamış değilim. Filme ünü dışında kattığı hiç bir anlam yok. Gerekli gereksiz birden ortaya çıkıyor ve kayboluyor.

    Aslında filmin konuları da gerekli gereksiz işlenip ortadan çekiliyor. Bahsedilen konular hep yarım kalmış, anlamsız bir şekilde sona bağlanmış. Dahası, filmin Ahu Türkpençe sendromu gibi, filmde Hz. Mevlana da sadece afişte baş koltuğa oturtulmuş. Arada bir filmin anlatıcısı Hz. Mevlana’nın sözlerine yer veriyor ama bu sözler filmdeki diğer her şey gibi havada uçuşup kayboluyor, tam anlamını bulamıyor.

    Sonuç olarak Dinle Neyden için denilebilecek, bayık bir dekor film. Daha kötüsü hiç bir duygusu olmayan bir film, verdiği his sadece bitmesi ve sıkıntımızın sonlanması isteği. Filmden çıktığımda aklımda kalan birşey olmadı, gerçi olsun da istemezdim. Bu film yorumu için film esnasında tuttuğum notlar sağolsun.

    Funda Sularöz

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top