Zarafa - Beyazperde.com eleştirisi : Sevimli zürafa Zarafa'nın hikayesi her yaşa hitap ediyor...

"Geldi sömestr tatili, beyazperdede arttı çocuk filmleri" şeklinde özetleyebileceğimiz çizgi film animasyonlarının ardı ardına vizyona girişi,  bu Cuma Zarafa adlı Fransa-Belçika ortak yapımı film ile başlıyor. Fransız sinemasının sevilen ismi Rémi Bezançon'un animasyon konusunda işin mutfağından gelen bir isim olan Jean-Christophe Lie ile ortaklaşa kotardığı film, çocuklar için içten ve minik dersler de sunan bir yapım.

Fransız bir köle tüccar tarafından köyleri yakılarak yuvalarından edilen, esir düşen bir avuç Afrikalı yerli ile açılan film, seyirciyi küçük yaşına rağmen cesur ve azimli Maki ile tanıştırıyor. Ayağındaki zincirden kurtulabilecek ve izini kaybettirecek kadar akıllı olan Maki, biraz da şansının yardımıyla köle tüccarının elinden kaçıyor. Hayatta özgür kalma macerası ise çöl yakınlarında rastladığı Bedevi Hasan'ın yolculuğuyla kesişiyor.

Çöllere Mısır Paşa'sının arzusunu yerine getirmek için düşen Hasan, Maki'nin arkadaşı olan yavru Zürafa'yı İskenderiye'ye götürmek için yola koyuluyor. Fakat karşısında ne kadar inatçı bir çocuk olduğunun da farkında değil. Hasan ve Maki'nin başta karşılıklı inatlaşma üstüne kurulan yolculukları, zamanla ve farklı yol arkadaşlarının hikâyeye girip çıkmasıyla bir çeşit yoldaşlığa dönüşüyor. Bir büyük gözüyle izlediğinizde dahi insanı alıp götüren bir yol macerası bu...

Hikâyenin gerisini sinema salonuna bırakırsak, özellikle çizgi animasyonun kalitesi seyirciyi ilk etapta yakalayacak unsur olacaktır. Filmin bozulmayan belli bir tonu var ve Kuzey Afrika çölünde ya da Fransa'nın Paris'inde olmanız fark etmeksizin, animasyonun sarı-kahve ve mavi ağırlıklı mat renk uyumu seyredilebilirliği de artırıyor. Zira çocuk seyirci kitlesini çekmek için cart yeşillerin, pembelerin doldurulduğu animasyonlar da izledik zamanında.

Sevimli zürafa Zarafa'nın hikayesinin akışında keyifli olan bir başka unsursa, yönetmenlerin sahne geçişlerinde farklı üslupları kullanmaktan çekinmemesi. Kimi yerlerde karakalem eskizler, tablovari çizimler ve yolculuğun olmazsa olmazı harita üzerinde ilerleyen planlar tam da öykünün sarkabileceği noktalarda can yeleği olmuş. Derli toplu bir anlatım dilinde yazar ve yönetmenler öğretici ama didaktik olmayan, kafaya illa ki ders çakmayan bir tarz benimsemişler. Ne de iyi etmişler... Üstüne üstlük Paris sosyetesiyle hafiften dalgasını geçen sahneler, tam da büyüklerin zevk alacağı bir tarzla kurgulanmış.

Küçükler kadar ebeveyn seyirci kitlesi için de keyifli bir 80 dakika vaat eden bu animasyonun yerel seslendirme kadrosundaysa kulağımıza Burak Özçivit, Kaya Akarsu, ErcümentBalakoğlu Altuğ Yücel, Sefa Zengin gibi tanıdık sesler de gelince Zarafa'nın hikâyesi akıp gidiyor. Okullar hazır tatile çıkarken, çocuğuna tam yaşına göre bir sinema filmi seyrettirmek isteyenlere içtenlikle tavsiye olunur...twitter/duygukocabay