Melancholia izlediğim ilk Lars Von Trier filmi o yüzden pek tarzına bildiğim bir yönetmen değil bu filmiyle de pek anladığımı söyleyemem çünkü Melancholia garip ve herkese hitap eden bir film değil.Kısaca film dünyanın ömrünün bitmesine az kaldığı anlardaki iki zıt karaktere sahip diyebileceğimiz kardeşlerin ve kendine güveni tammış gibi gözüken bir enişte karakterinin yaşadıkları,içinde bulundukları psikolojileri anlatılmaya çalışılmış tabi bu benim düşüncem başkaları filmden başka şeyler de çıkartmış olabilir.Baştan sonra bir psikolojik-dram filmi diyebilirim fakat ağlatan veya gözlerimi dolduran herhangi bir sahne yoktu çünkü filmin amacı bence tam olarak seyiriciyi ağlatmak değil onun yerine filmdeki kasveti seyirciye yansıtmak olabilir ayrıca yazılan karakterler de ilgi çekici diyebilirim özellikle dünyanın sonunun bu karakterler üzerindeki etkisi izlenilebilir.Filmin ilk 1 saati nerdeyse beni hiç sıkmadı fakat ilk bir saatten sonraki kısım biraz daha yavaş ilerliyor genel olarak çok fazla olayın yaşanmadığı daha çok karakterler üzerinden giden bir film bu arada ben görsel efektleri beğendim.Filmin başında gezegenin çarpacaği keşke gösterilmeseydi böylece belki filmin sonu daha trajik ve şaşırtıcı olabilirdi.Filmin en büyük eksiği bence koca bir filmin tek bir soundtrackle süslendirilmeye çalışılması keşke daha fazla ve etkileyici soundtrackler kullanılsaymış.Oyunculuklara gelirsek ben Kirsten Dunst'ın ilk bir saatteki oyunculuğunu beğendim karakterinin psikolojik yönden gelgitlerini iyi yansıtmış fakat özellikle nedense Kiefer Sutherland'ı beğendim çok doğal oynamış.Bence bir başyapıt veya illa izlenmesi gereken bir film değil fakat farklı bir film olduğunu da inkar edemem izledikten sonra üzerimde hiç bir etki bırakmadı fakat farklı bir film izlediğim içinde en azından biraz tatmin oldum diyebilirim,herkese hitap etmeyen bir film fakat farklı ve karakterler üzerine kurulu filmleri sevenler için tavsiye edebilirim.
6.5/10