Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Milliyet
Yazar: Müjde Işıl
Kadına dair eğlenceli ve pembe rengin hâkimiyetindeki bir manifesto da denebilir “Barbie” için. Gerwig kendisinden umulduğu üzere toplumun kadından beklentilerinin ipliğini pazara çıkarırken tiye de alıyor. Hem kadın kadının yurdudur hem de kadın kadının kurdurur olmaz, diyor. Kadın hem mükemmel olacak ama aynı zamanda erkek kendisini mükemmel hissetsin diye zayıf gibi görünecek; böyle de olmaz, diyor. Tüm şekilciliklerle ve şablonlarla tatlı tatlı dalgasını geçiyor. Kadın güzelliği algısını eleştirirken Margot Robbie’nin varlığına da dokunduruyor.
Eleştirinin tamamı için: Milliyet
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Şen
Barbie rolünde Margot Robie harikaydı ancak Ryan Gosling karizması ile filmin öne çıkan oyuncusuydu. Oyuncunun alışılmışın dışındaki komedi zamanlamalarına dikkat etmenizi tavsiye ederim. Kate McKinnon’ın "Tuhaf Barbie” karakteri ise çok eğlenceliydi ve filmin meselelerine radikal güncel bir format atan bir yerde konumlanmıştı. Filmin harika şarkıları ve dans sahneleri vardı.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Bir komedi – müzikal olarak baktığımda oyuncuların performansları için olumsuz konuşamam. Ama Barbieland sakinlerinin ‘fazla fazla’ oynadığı kesin. Mesela Ryan Gosling hiç alışık olmadığımız bir oyunculukla çıkıyor karşımıza. Farklı Barbie ve farklı Ken’leri canlandıran oyuncularıyla hayli kalabalık kadrolu bir film olsa da Margot Robbie, America Ferrara, Ariana Greenblatt’ın her anlamda öne çıktıkları söylenebilir.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Filmin hem tematik, hem görsel olarak çeşitli özellikleri var. Ana tema olarak bir yandan kadınların dünyasına ciddi bir bakış atarken, erkeklerin alemine de uzanması. Bir yandan sırf erkeklerin çalıştığı/çalıştırıldığı büyük kurumlar (başta hem kendisini -yani Barbie efsanesini- yaratan, ama öte yandan yalnızca erkek çalıştıran Mattell şirketi. Ki patronda benzersiz parlak oyuncu Will Farrell etkileyici bir yan karaktere dönüşüyor.
Eleştirinin tamamı için: T24
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Gerwig’in filmi yer yer başarılı göndermelere sahip olsa da karikatürize bir çabanın ötesine gidememiş. Bir-iki yerde de eleştirmeye çalıştığı şeylerin parçasına dönüşmüş. Margot Robbie’nin ‘biblovari’ bir güzellik yaydığı filmin oyunculuk açısından en başarılı ismi ‘erkeklik halleri’ içinde debelenen Ken rolündeki Ryan Gosling olmuş.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Evrensel
Yazar: Şenay Aydemir
Tamam belli ki işin içinde stüdyo var, çok para konmuş, radikalliğe fazla izin verilmemiş ama bu kadar kötü bir final tercihi sinema tarihine geçecek türden. Ayrıca zaten Barbie evreninde ‘Toplum sözleşmesi imzalanmış’ liberal demokrasi tesis edilmişken Barbie’nin insan olma hevesini anlamak da zorlaşıyor. Bir kişi de çıkıp demiyor ki “Barbie’sin sen Barbie kal.”
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Milliyet
Kadına dair eğlenceli ve pembe rengin hâkimiyetindeki bir manifesto da denebilir “Barbie” için. Gerwig kendisinden umulduğu üzere toplumun kadından beklentilerinin ipliğini pazara çıkarırken tiye de alıyor. Hem kadın kadının yurdudur hem de kadın kadının kurdurur olmaz, diyor. Kadın hem mükemmel olacak ama aynı zamanda erkek kendisini mükemmel hissetsin diye zayıf gibi görünecek; böyle de olmaz, diyor. Tüm şekilciliklerle ve şablonlarla tatlı tatlı dalgasını geçiyor. Kadın güzelliği algısını eleştirirken Margot Robbie’nin varlığına da dokunduruyor.
Birgün
Barbie rolünde Margot Robie harikaydı ancak Ryan Gosling karizması ile filmin öne çıkan oyuncusuydu. Oyuncunun alışılmışın dışındaki komedi zamanlamalarına dikkat etmenizi tavsiye ederim. Kate McKinnon’ın "Tuhaf Barbie” karakteri ise çok eğlenceliydi ve filmin meselelerine radikal güncel bir format atan bir yerde konumlanmıştı. Filmin harika şarkıları ve dans sahneleri vardı.
Habertürk
Bir komedi – müzikal olarak baktığımda oyuncuların performansları için olumsuz konuşamam. Ama Barbieland sakinlerinin ‘fazla fazla’ oynadığı kesin. Mesela Ryan Gosling hiç alışık olmadığımız bir oyunculukla çıkıyor karşımıza. Farklı Barbie ve farklı Ken’leri canlandıran oyuncularıyla hayli kalabalık kadrolu bir film olsa da Margot Robbie, America Ferrara, Ariana Greenblatt’ın her anlamda öne çıktıkları söylenebilir.
T24
Filmin hem tematik, hem görsel olarak çeşitli özellikleri var. Ana tema olarak bir yandan kadınların dünyasına ciddi bir bakış atarken, erkeklerin alemine de uzanması. Bir yandan sırf erkeklerin çalıştığı/çalıştırıldığı büyük kurumlar (başta hem kendisini -yani Barbie efsanesini- yaratan, ama öte yandan yalnızca erkek çalıştıran Mattell şirketi. Ki patronda benzersiz parlak oyuncu Will Farrell etkileyici bir yan karaktere dönüşüyor.
Hurriyet
Gerwig’in filmi yer yer başarılı göndermelere sahip olsa da karikatürize bir çabanın ötesine gidememiş. Bir-iki yerde de eleştirmeye çalıştığı şeylerin parçasına dönüşmüş. Margot Robbie’nin ‘biblovari’ bir güzellik yaydığı filmin oyunculuk açısından en başarılı ismi ‘erkeklik halleri’ içinde debelenen Ken rolündeki Ryan Gosling olmuş.
Evrensel
Tamam belli ki işin içinde stüdyo var, çok para konmuş, radikalliğe fazla izin verilmemiş ama bu kadar kötü bir final tercihi sinema tarihine geçecek türden. Ayrıca zaten Barbie evreninde ‘Toplum sözleşmesi imzalanmış’ liberal demokrasi tesis edilmişken Barbie’nin insan olma hevesini anlamak da zorlaşıyor. Bir kişi de çıkıp demiyor ki “Barbie’sin sen Barbie kal.”