Senaryosunu...
Yaratıcılığını...
Gary Friedrich, Roy Thomas ve Mike Ploog'un üstlendikleri aynı isimli Marvel çizgi roman serisinden (1971 - 1981) esinlenerek yazdığı kendi hikayesinden uyarlayarak David S. Goyer...
Scott M. Gimple ve Seth Hoffman ile birlikte kaleme alırken...
Mark Neveldine ile Brian Taylor'ın yönetmen koltuğunda oturmakta oldukları "Ghost Rider: Spirit of Vengeance"; 2007 tarihli ilkinin devamı ve ondan bir tık daha berbat durumdaki...
Bilim kurgu tarzda kurgulanılmış, bir süper kahraman macerası olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 57 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı avantajla...
Yeşil perde ve görsel efekt teknolojileriyle başarılı makyaj uygulamalarının yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerindeki koordinatörlüklerini; Miram Choi ve Deniz Yılmaz'ın üstlendikleri, dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen...
Ve nihayetinde de...
Brüt milyon dolarlık bir hasılat rakamı ile de...
Marvel Stüdyolarına...
Beklenildiğinden daha az miktarda bir para kazandıran post-prodüksiyon harikası bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
- Doğu Avrupa -
Moreau (Idris Elba) adındaki alkolik bir rahip...
Hızla yol almakta olduğu motosikletiyle...
Kaleyi andıran bir manastıra varıp...
Kendisini beklemekte olan keşişlerden Benedict (Anthony Head) ile...
Endişeli bir biçimde konuşmaya başlar...
***
Zira ona göre...
Manastırlarına sığınan genç Danny (Fergus Riordan) ile annesi Nadya'nın (Violante Placido) güvenlikleri...
Tahmin edilenin aksine...
Ele geçireceği Danny'nin bedenine yerleşmeye hazırlanan Mephistopheles yahut da namı diğer Roarke (Ciarán Hinds) yüzünden...
Ciddi anlamda tehlike altındadır...
***
İşte o sebeple de...
Tapınağa yerleştirilip...
Koruması da...
Hayalet Sürücü'ye verilmelidir...
***
Ama sen gel de bunu...
Benedict'e anlat ve onu ikna et...
Hem de...
Uyuşturucu satıcısı, silah kaçakçısı ve bir paralı asker olan Ray Carrigan (Johnny Whitworth) liderliğindeki çete...
Roarke adına Danny'i ele geçirmek gayesiyle...
Manastıra yönelik...
Silahlı bir saldırıya başlamışlarken...
***
Neyse...
Bir yolunu bulup...
Danny'i de yanına alan Nadya...
Otomobiline atladığı gibi manastırdan hızla uzaklaşırken...
Moreau'da motosikletiyle peşlerine düşer...
***
Fakat...
Bu amansız takip esnasında...
Hepsinin ardındaki Carrigan Moreau'yu...
Moreau'da Carrigan'ı devre dışı bırakmak da...
Çok da gecikmez...
***
Ve böylelikle de...
Nadya ile Danny yollarına...
Sadece "şimdilik" kaydıyla güvenle devam edebilirler...
***
Bu kaydı...
Herkesten çok daha iyi bilen...
Ve ölümden son anda dönen Moreau...
Vakit kaybetmeksizin Hayalet Sürücü Johnny Blake'i (Nicolas Cage) bularak...
Danny'i Roarke'ın elinden kurtarması amacıyla onu harekete geçirir...
***
Elbette...
İşini tamamlar tamamlamaz...
Üzerindeki laneti kaldırma sözünü de...
Kendisine vermek şartıyla...
***
Ancak...
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...
Filmdeki tüm heyecanın start alacağı...
Burada noktalayacağız...
Dakika 26...
***
Nadya ve Moreau destekli Hayalet Sürücü'nün...
Roarke ve ekibine karşı vereceği...
Her yerinden alevler fışkıran savaşın hız kesmeden süreceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; aksiyonun dibine vurulacağı, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,