En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
KaliteTAKİP
Takipçi
873 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
9 Ekim 2014 tarihinde eklendi
Eskiden çok nadir olarak görülen ama son yıllarda gittikçe çolğalan, çok başarılı bir filmin dahada iyi olan devam filmlerinden biri Sherlock Holmes: Gölge Oyunları.İlk filmde kaldığımız yerden başlayan daha fazla aksiyon, daha fazla eğlence, çok daha zeki bir düşman, daha iyi bir son(ilk filmin sonuda çok iyiydi ama) yaratan son yılların en iyi aksiyon filmlerinin başında geliyor.Filmin en büyük eksisi güzeller güzeli Rachel McAdams çok az görmemiz (önümüzdeki filmde süpriz bir şekilde karşımıza çıkacağına eminim şahsen) ve aksiyon sahnelerinde Slow Motion çok fazla kullanılması(görsel olarak bir ziyafet olsada fazla yapılması atmosfere zarar veriyor) bunun dışında pek eksisi olmayan, çingene rolünde Noomi Rapace(Lisbeth Salander rolüylede gönüllerde taht kurmuştu) ve Sherlock kardeşininde varlığıylada tam bir sinema şöleni Gölge Oyunları iyi seyirler...
“Sherlock Holmes: A Game of Shadows”, yönetmen koltuğunda, serinin ilk filmi “Sherlock Holmes” (2009) u da çeken ve “Sherlock Holmes 3” (2021) ü de çekeceği söylentileri kulaktan kulağa dolaşan Guy Ritchie’nin oturduğu bir devam filmi…
Filmin senaryosunu, Sir Arthur Conan Doyle tarafından yaratılmış olan Sherlock Holmes ve Dr. John Watson karakterlerine uyarlamak ve yine Doyle tarafından yazılmış kısa hikâyeler olan "The Final Problem" ve "The Empty House" dan esinlenmek suretiyle Michele Mulroney ve Kieran Mulroney ikilisi birlikte yazmışlar…
125 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 543,8 milyon dolar gibi ciddi bir gişe başarısına imza atan filmin, 7.5/10 (428.957 oy) ve 3.9/5 (100.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6/10 (229 yorum) ve 48/100 (38 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları arasındaki farklılık oldukça dikkat çekici…
İzleyicinin bayıla bayıla gidip, gişeye 543,8 milyon dolar bıraktığı ve olumlu şekilde puan verdiği bir filmi, ne yazık ki eleştirmenler yine beğenmemişler…
Bu çelişkili durumun nedenlerini anlayabilmek için, gelin isterseniz önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmimize biraz daha yakından bakalım ve ardından da kendi özgün yorumumuzla birlikte puanlamaya çalışalım…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce bu filme ilişkin ilk tespitimizi paylaşalım:
Karşımızdakinin, devamı olduğu serinin ilk filmi gibi, yine hiçbir fedakârlıktan kaçınılmayarak devasa yapım bütçesinin önemli bir bölümünün kostüm, dekor, makyaj ve efektlere cömertçe harcandığı, seyri ve anlaması kolay "3 al, 2 öde" tarzı harcıâlem bir aksiyon filmi olduğunu söyleyebiliriz…
Bu filmde de, ilk filmdeki şekliyle Sherlock Holmes ve Dr. John Watson karakterlerini canlandıran Robert Downey Jr. ve Jude Law’un kadrodaki yerlerini koruduklarını görüyoruz…
Onlara serinin bu filminde, Noomi Rapace, Jared Harris, Paul Anderson ve Stephen Fry gibi deneyimli isimler eşlik etmişler…
İlk filmin önemli isimlerinden Irene Adler’i canlandıran Rachel McAdams’da, küçük bir selam için geçerken şöyle bir uğramış filme…
Evet, film kesinlikle bir sanat şaheseri değil ve (yazılan her şeyi “yorum” diye yayınladığı için artık neredeyse hiçbir itibarı ve referans olma özelliği kalmayan) IMDB’deki sıradan izleyici oylarından oluşan 7, 8, 9 ve 10’lu bol kepçe puanları da hak etmiyor…
Fakat bu, aynı zamanda, filme San Francisco Chronicle’daki Mick LaSalle gibi 100 üzerinden 0 veya Slant Magazine’deki Nick Schager gibi 100 üzerinden 25 yahut Chicago Tribune’deki Michael Phillips gibi 100 üzerinden yine 25 puanı mazur gösterecek bir durum da değil…
Nihayetinde “Sherlock Holmes: A Game of Shadows”, yukarıda da söylediğimiz gibi, senaryosu ve görsel malzemesiyle büyük kitlelere hitap eder tarzda kurgulanan ve böylelikle de, hem cebinde bir sinema bileti ile bir kova patlamış mısır alabilecek parası olan izleyiciyi hem de başta Village Roadshow Pictures olmak üzere yapımcılarını fazlasıyla mutlu eden "halk tipi" popüler bir film…
Sonuç olarak, tarzımız olmamasına ve 129 dakika gibi pekte kısa sayılmayacak süresine rağmen sıkılmadan izlediğimiz bu film için puanımız 3, önerimiz ise aksiyon meraklısıysanız ve eğer halen de izlemediyseniz “mutlaka bir göz atın” şeklinde olacak…
"Zaten bütün filmler, arşivlik sanat filmleri olmak zorunda da değil...
Bazıları da böyle, hoşça vakit geçirip sonra da unutmak içindir" ilkesi gereği:
Guy Ritchie'nin tarzını seviyorum. Eğer siz de aynısını düşünüyorsanız beğenmemeniz çok küçük bir ihtimal bence. "Lock, Stock...", "Snatch", "RocknRolla" gibi defalarca izlenebilecek filmler yaptı ve hepsinde de kendi tarzını daha ilk saniyelerden seyircilere benimsetmeyi başardı. Sonuç olarak da daha genç yaşında bizlerin "Guy Ritchie sineması" tabirini kullanabilmemizi sağlamış oldu. Downey Jr. karakteri ve rolünü inanılmaz seviyor, her halinden belli. Jude Law da öyle. Moriarty'nin kim olacağı merak konusuydu ve pek çok isim geçmişti ancak Jared Harris'i izledikten sonra başka bir ünlü isim aklınıza dahi gelmiyor. Gayet başarılı ve yerinde bir tercih olmuş. Yan karakterler de sorunsuz. Yakın dövüş ve aksiyon sahneleri ilk filmde olduğu gibi kusursuz ve tamamen Ritchie işi. Hikaye başlarda seyirciyi kavramakta güçlük çekse de ortalardan itibaren oturuyor ve sürükleyicilik de bir anda tavan yapmış oluyor. Finali de çarpıcı. Özellikle "finalin finali". Yani tam olarak o son 20 saniyeden bahsediyorum. Eğlenceli. Filmle ilgili bahsedilecek bolca şey var ve bana kalırsa hepsi de olumlu. Sonuç olarak hem yönetmeninin kariyerinde çok önemli bir geri dönüş, hem de Downey Jr.'ı Iron Man ile birlikte bizlere hatırlatan bir diğer olay oldu bu Sherlock Holmes'un yeniden doğuşu. Yılın önemli filmlerinden olduğu kuşkusuz.
Zekice kurgulanmış ilki gibi çok başarılı bir devam filmi olmuş.Özellikle robert downey'nin oyunculuğu ve değişik çekim teknikleri müthişti.Zaten çok zekice kurgulanmış bir film var karşımızda bazen olaylar karışsa ve takip etmemiz zorlaşsa da kesinlikle izleyin derim.8/10
Aslında ilk filmden çok da fazla bir farkı yok.Komedi kısmı biraz törpülenmiş,slow motion'lar ve Holmes'ün olayları çözerken kullanılan hızlı kurgu (abartılarak ve gözleri yoracak şekilde) artırılmış ve öyküye biraz daha gizem katılarak karanlık bir hale getirilmiş film.Konu olarak bağlantısı olmasa da karakterleri tanıyabilmek açısından ilk bölümü izlememizi talep ediyor.Bana göre öncülünün bir tık altında.
Sir Artur Conan Doyle tarafından yaratılmış olan ve ilki 1887 de yayınlanmış Sherlock Holmes ; onlarca macerası ile polisiye kitap dünyasının en çok okunan eserlerlerinden birisi. Elinde piposu ve İngiltere’de geyik avında kullanılan ‘Deerstalker’ tip şapkası ile dünyanın en meşhur dedektifi. Zeki… İnanılmaz bir analiz yeteneği… Bilime ve gizeme adanmış bir hayat… Meraklı… Her şeye burnunu sokan, deneyen, tadan, okuyan, bakan bir deha… Kendini ve meraklarını dizginleyemeyen harika bir karakter… İnanılmaz yetenekler ve fizik güçlere sahip bir dedektif… Hayatını okumak ve anlamak üzerine kurmuş biri, tanrının bir laneti olduğunu söylediği etrafında olanları, yaşananları, her şeyi gören bir göz… Kendi adıma söylemeliyim ki, keyifle okuduğum ve beğendiğim kitapların film uyarlamalarından kitabın tadını alamazdım. Ama “Yüzüklerin Efendisi” ile başlayan ve bilgisayar teknolojisinin katkısı ile doyurucu bir görselliğe ulaşan film tekniği; hayal ettiğinizden ötesinin yapabileceğini bize kanıtladı. Fakat kitapların kokusuna tutku ile bağlı o azınlığa hâlâ dahilim bende. Guy Ritchie hızlı kurguların yönetmenidir. “Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998)” ve Brad Pitt’ li “Snatch (2000)”. Bir saniye bile durmayan, aksiyon ve macera karışımı, çığırından çıkmış kurgu ve senaryosu ile çıldırmış karakterlerle dolu harika filmlerdi. Guy Ritchie Revolver ve RocknRoll ile biraz inişe geçmiş olsa da Shelock serisine başlayarak bize aksiyonların başarılı yönetmeni olduğunu yeniden hatırlatmıştı.Serinin bu ilk filminde de tempoyu yüksek ve heyecanı kesintisiz tutmayı başarmıştı. “Sherlock Holmes: Gölge Oyunları” da yine Profesör Moriarty’ nin dünyanın altını üstüne getirecek kötü emellerinden bizleri Sherlock ve onun kadim dostu Dr. Watson’un kurtardığı keyifli bir macera filmi. 4X4 LÜK BİR BAŞYAPIT 4X4 LÜK BİR BAŞYAPIT
Sir Artur Conan Doyle tarafından yaratılmış olan ve ilki 1887 de yayınlanmış Sherlock Holmes ; onlarca macerası ile polisiye kitap dünyasının en çok okunan eserlerlerinden birisi. Elinde piposu ve İngiltere’de geyik avında kullanılan ‘Deerstalker’ tip şapkası ile dünyanın en meşhur dedektifi. Zeki… İnanılmaz bir analiz yeteneği… Bilime ve gizeme adanmış bir hayat… Meraklı… Her şeye burnunu sokan, deneyen, tadan, okuyan, bakan bir deha… Kendini ve meraklarını dizginleyemeyen harika bir karakter… İnanılmaz yetenekler ve fizik güçlere sahip bir dedektif… Hayatını okumak ve anlamak üzerine kurmuş biri, tanrının bir laneti olduğunu söylediği etrafında olanları, yaşananları, her şeyi gören bir göz… Kendi adıma söylemeliyim ki, keyifle okuduğum ve beğendiğim kitapların film uyarlamalarından kitabın tadını alamazdım. Ama “Yüzüklerin Efendisi” ile başlayan ve bilgisayar teknolojisinin katkısı ile doyurucu bir görselliğe ulaşan film tekniği; hayal ettiğinizden ötesinin yapabileceğini bize kanıtladı. Fakat kitapların kokusuna tutku ile bağlı o azınlığa hâlâ dahilim bende. Guy Ritchie hızlı kurguların yönetmenidir. “Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998)” ve Brad Pitt’ li “Snatch (2000)”. Bir saniye bile durmayan, aksiyon ve macera karışımı, çığırından çıkmış kurgu ve senaryosu ile çıldırmış karakterlerle dolu harika filmlerdi. Guy Ritchie Revolver ve RocknRoll ile biraz inişe geçmiş olsa da Shelock serisine başlayarak bize aksiyonların başarılı yönetmeni olduğunu yeniden hatırlatmıştı.Serinin bu ilk filminde de tempoyu yüksek ve heyecanı kesintisiz tutmayı başarmıştı. “Sherlock Holmes: Gölge Oyunları” da yine Profesör Moriarty’ nin dünyanın altını üstüne getirecek kötü emellerinden bizleri Sherlock ve onun kadim dostu Dr. Watson’un kurtardığı keyifli bir macera filmi.
Kurgu inanılmaz; akıcı ve keyifli bir seyir sağlıyor. Özellikle aksiyon sahnelerinde yavaş çekim ve yüksek kalite görüntü ile etkileyici sekanslar yaratmış yönetmen. Toplu tüfekli bir kovalamaca sahnesi var ki bir yönetmenlik/kurgu masası harikası… Robert downey Jr.’ın aksiyona giden oyunculuğu, dahi ama birazda kaçık bir dedektifi başarıyla verdiği mimiklerinin de katkısı ile film sizi hiç yormadan akıp gidiyor. Kitapta ki Sherlock karakterinden daha modern bir duruşu var Guy Ritchie’nin Sherlock’unun. Mesela deerstalker şapkası yok. Yani kıyafetleri tabiri caizse daha ‘cool’… Komedi unsurları da eklenen karakter daha eğlenceli bir tipe bürünmüş. Zeki ve güçlü dedektif Sherlock Holmes. Dr. Watson karakterinde Jude Law hatasız. Sherlock’un yaveri olarak ondan aşağı kalmayacak ve kendini tehlikenin içine atacak. Hikaye biraz da bize Watson’un penceresinden anlatıldığı için bu karakteri kimin oynadığı ya da nasıl oynadığı en az Sherlock karakteri kadar önemli. Jude Law bunu layıkı ile yerine getirebilmiş. Zeka, entrika ve analiz. Sinemada az rastlanır bir polisiye uyarlaması ile Guy Ritchie karşınızda; “Sherlock Holmes: Gölge Oyunları”… Kaçırmayın Sir Artur Conan Doyle tarafından yaratılmış olan ve ilki 1887 de yayınlanmış Sherlock Holmes ; onlarca macerası ile polisiye kitap dünyasının en çok okunan eserlerlerinden birisi. Elinde piposu ve İngiltere’de geyik avında kullanılan ‘Deerstalker’ tip şapkası ile dünyanın en meşhur dedektifi. Zeki… İnanılmaz bir analiz yeteneği… Bilime ve gizeme adanmış bir hayat… Meraklı… Her şeye burnunu sokan, deneyen, tadan, okuyan, bakan bir deha… Kendini ve meraklarını dizginleyemeyen harika bir karakter… İnanılmaz yetenekler ve fizik güçlere sahip bir dedektif… Hayatını okumak ve anlamak üzerine kurmuş biri, tanrının bir laneti olduğunu söylediği etrafında olanları, yaşananları, her şeyi gören bir göz… Kendi adıma söylemeliyim ki, keyifle okuduğum ve beğendiğim kitapların film uyarlamalarından kitabın tadını alamazdım. Ama “Yüzüklerin Efendisi” ile başlayan ve bilgisayar teknolojisinin katkısı ile doyurucu bir görselliğe ulaşan film tekniği; hayal ettiğinizden ötesinin yapabileceğini bize kanıtladı. Fakat kitapların kokusuna tutku ile bağlı o azınlığa hâlâ dahilim bende. Guy Ritchie hızlı kurguların yönetmenidir. “Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998)” ve Brad Pitt’ li “Snatch (2000)”. Bir saniye bile durmayan, aksiyon ve macera karışımı, çığırından çıkmış kurgu ve senaryosu ile çıldırmış karakterlerle dolu harika filmlerdi. Guy Ritchie Revolver ve RocknRoll ile biraz inişe geçmiş olsa da Shelock serisine başlayarak bize aksiyonların başarılı yönetmeni olduğunu yeniden hatırlatmıştı.Serinin bu ilk filminde de tempoyu yüksek ve heyecanı kesintisiz tutmayı başarmıştı. “Sherlock Holmes: Gölge Oyunları” da yine Profesör Moriarty’ nin dünyanın altını üstüne getirecek kötü emellerinden bizleri Sherlock ve onun kadim dostu Dr. Watson’un kurtardığı keyifli bir macera filmi.
Kurgu inanılmaz; akıcı ve keyifli bir seyir sağlıyor. Özellikle aksiyon sahnelerinde yavaş çekim ve yüksek kalite görüntü ile etkileyici sekanslar yaratmış yönetmen. Toplu tüfekli bir kovalamaca sahnesi var ki bir yönetmenlik/kurgu masası harikası… Robert downey Jr.’ın aksiyona giden oyunculuğu, dahi ama birazda kaçık bir dedektifi başarıyla verdiği mimiklerinin de katkısı ile film sizi hiç yormadan akıp gidiyor. Kitapta ki Sherlock karakterinden daha modern bir duruşu var Guy Ritchie’nin Sherlock’unun. Mesela deerstalker şapkası yok. Yani kıyafetleri tabiri caizse daha ‘cool’… Komedi unsurları da eklenen karakter daha eğlenceli bir tipe bürünmüş. Zeki ve güçlü dedektif Sherlock Holmes. Dr. Watson karakterinde Jude Law hatasız. Sherlock’un yaveri olarak ondan aşağı kalmayacak ve kendini tehlikenin içine atacak. Hikaye biraz da bize Watson’un penceresinden anlatıldığı için bu karakteri kimin oynadığı ya da nasıl oynadığı en az Sherlock karakteri kadar önemli. Jude Law bunu layıkı ile yerine getirebilmiş. Zeka, entrika ve analiz. Sinemada az rastlanır bir polisiye uyarlaması ile Guy Ritchie karşınızda; “Sherlock Holmes: Gölge Oyunları”… Kaçırmayın Kurgu inanılmaz; akıcı ve keyifli bir seyir sağlıyor. Özellikle aksiyon sahnelerinde yavaş çekim ve yüksek kalite görüntü ile etkileyici sekanslar yaratmış yönetmen. Toplu tüfekli bir kovalamaca sahnesi var ki bir yönetmenlik/kurgu masası harikası… Robert downey Jr.’ın aksiyona giden oyunculuğu, dahi ama birazda kaçık bir dedektifi başarıyla verdiği mimiklerinin de katkısı ile film sizi hiç yormadan akıp gidiyor. Kitapta ki Sherlock karakterinden daha modern bir duruşu var Guy Ritchie’nin Sherlock’unun. Mesela deerstalker şapkası yok. Yani kıyafetleri tabiri caizse daha ‘cool’… Komedi unsurları da eklenen karakter daha eğlenceli bir tipe bürünmüş. Zeki ve güçlü dedektif Sherlock Holmes. Dr. Watson karakterinde Jude Law hatasız. Sherlock’un yaveri olarak ondan aşağı kalmayacak ve kendini tehlikenin içine atacak. Hikaye biraz da bize Watson’un penceresinden anlatıldığı için bu karakteri kimin oynadığı ya da nasıl oynadığı en az Sherlock karakteri kadar önemli. Jude Law bunu layıkı ile yerine getirebilmiş. Zeka, entrika ve analiz. Sinemada az rastlanır bir polisiye uyarlaması ile Guy Ritchie karşınızda; “Sherlock Holmes: Gölge Oyunları”… Kaçırmayın…
Bence ilk film kadar başarılıydı.. Sadece komedi biraz azaltılmıştı ama aksiyon hala dozundaydı ve sürükleyici bir filmdi.. Alışılageldik Sherlock Holmes olmayışından dolayı oldukça ilgi uyandıran bir film ve topladığı ilginin karşılığını verdiğine inanıyorum
Ilk filmdeki kötü adam basarisi bu filmde olmasa da , kendini izleten , bol slow-motion lu , eglenceli bir devam filmi ... Kurgusu iyi , görselligi iyi , oyuncular iyi ... 1. film kadar basarili bulmasam da izlenmeyi hak ediyor... 5/3.5 ...
sherlock holmes: a game of shadows ''tamam kabul ilk filmi de ağzım açık seyretmiştim ama 'gölge oyunları' harika olmuş. film çıkalı çok oldu ama benim ancak elim değdi. diğer filmlerini bilmem ama bu seride robert downey jr.'ı izleyip de hayran kalmamak elde değil. irene adler'e üzülüyoruz kötü kalpli prof. moriarty öldü mü onu da bilmiyoruz. filmde biri var ki hemen gözümüz bir yerlerden ısırıyor ve 'milenyum serisinin' lisbeth'i noomi rapace gene etkileyici bir oyun sergiliyor. bu kadar aksiyon arasında bizi 'kikirdeten' sahneler sıkıştırmayı da ihmal etmemişler. böylesine stratejilerin çarpıştığı bir senaryoda finali satranç olmadan yapmak zaten geleneği bozmak olurdu. üçüncü film gelir mi bilmem bildiğim çıtayı epey yükselttiler.''
Eskiden çok nadir olarak görülen ama son yıllarda gittikçe çolğalan, çok başarılı bir filmin dahada iyi olan devam filmlerinden biri Sherlock Holmes: Gölge Oyunları.İlk filmde kaldığımız yerden başlayan daha fazla aksiyon, daha fazla eğlence, çok daha zeki bir düşman, daha iyi bir son(ilk filmin sonuda çok iyiydi ama) yaratan son yılların en iyi aksiyon filmlerinin başında geliyor.Filmin en büyük eksisi güzeller güzeli Rachel McAdams çok az görmemiz (önümüzdeki filmde süpriz bir şekilde karşımıza çıkacağına eminim şahsen) ve aksiyon sahnelerinde Slow Motion çok fazla kullanılması(görsel olarak bir ziyafet olsada fazla yapılması atmosfere zarar veriyor) bunun dışında pek eksisi olmayan, çingene rolünde Noomi Rapace(Lisbeth Salander rolüylede gönüllerde taht kurmuştu) ve Sherlock kardeşininde varlığıylada tam bir sinema şöleni Gölge Oyunları 10/8,5
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.