En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Kağan Y.
Takipçi
58 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
29 Ocak 2016 tarihinde eklendi
Only God Forgives filmi, kimi izleyicilere göre bir başyapıt, kimilerine göre ise izledikleri en kötü filmdi. Bu filmi bundan yaklaşık iki yıl önce izlediğimde adeta bir çöp film olduğunu düşünmüştüm. Fakat o zamanlar sinemaya pek de sinemasal açıdan yaklaşamadığımı yani her tip filmi o dönem izleyemediğimi düşündüğümden, dün gece tekrar izleme tercihinde bulundum. Bunun bir sebebi de Only God Forgives'in içi oldukça dolu olan metninden yani metafor olsun, sembol olsun, filmin kendi içerisinde oldukça anlamlı olduğunu okuduğumdan dün filmi ikinci kere seyrettim. Öncelikle Nicolas Winding Refn sineması adına konuşacak olursak, her ne kadar izlediğim ilk filmi olsa da, Refn sinemada kendi tarzını yaratan yönetmenlerden. Şu ana kadar ortaya koyduğu her film de gerilim filmi olarak gözlere çarpıyor, bunu da farklı bir tarzda ve kendi stiliyle işliyor. Refn de nev-i şahsına münhasır sinemasıyla bilinen ve de çoğu izleyiciye oldukça ters gelebilecek bir yönetmen. Drive filmiyle de büyük beğeni kazanarak tanındı denebilir. Drive ise sekizinci uzun metrajlı filmiydi. Only God Forgives filmi ise, Refn'in de açıklamalarına dayanarak söyleyecek olursak tam bir Refn filmi. Refn bu film için iki tane çok önemli teklifi geri çevirip ileri bir tarihe atmış. Bunun dışında bu filmi hakkında ise kendisi, bir filmde aradığı bütün şeylerin bu filmin içerisinde bulunduğunu söylüyor. Bir bakıma hayalindeki projesiymiş desek yalan olmaz. Filme gelecek olursak filmin senaryosu hakkında öncelikle konuşmak istiyorum. Filmin eleştiri alan en büyük noktası olarak göze çarpıyor diyebilirim. Çoğu kişi Refn'in teknik açıdan kusursuz olduğunu ancak senaryonun içerisinin boş olduğunu dile getiriyor. Fakat kesinlikle öyle değil, film izleyicisine oldukça derin bir senaryo ve anlaşılması zor metaforlar ve semboller veriyor. Kendi adıma söyleyecek olursam, ilk izleyişimde bu gözle bakmadığımdan kendimi dün ilk kez izlemiş biri olarak görüyor ve de filmi genel olarak tümü olmasa da anladığımı söyleyebilirim. Ama izleyiciye oldukça ucu açık bir iş sunuyor. Bu da çeşitli sahneler adına birden fazla teorinin olduğunu gösteriyor. Filmin hem konusunu hem de alt metnini kusursuz işlediğini dile getirmek istiyorum. Teknik açıdan da gerçekten kusursuz. İnanılmaz görsel yapısıyla ve müzikleriyle hafızalarda yer ediniyor. Bunun dışında Ryan Gosling'in de oldukça başarılı bir iş çıkardığını ve de genel olarak sessiz yapıdaki karakterini genel olarak bakışları ile yarattığı anlatımıyla karşısındakine geçirdiğini dile getirmek lazım. Kristin Scott Thomas ise filmin en enteresan ismi denebilir. Filmdeki en iyi oyuncunun da o olduğunu söyleyebiliriz. Karakterine çok başarılı bir şekilde can verirken, son dönemlerdeki en iyi kadın oyunculuk performanslarından birini koyuyor hatta. Vithaya Parsringarm ise Refn'in Bangkok'da (filmi çektiği yer) bulduğu bir oyuncu ve karakterine o da oldukça başarılı bir şekilde can veriyor. Karakterler hakkında derin bir anlatım yapmak istemiyorum çünkü filmin derinliği karakterlerde. Genel olarak oyunculuklar gerçekten başarılı. Refn de çok iyi bir iş çıkarmış. Film net bir biçimde sürüklemese de kendini izlettirmeyi başarıyor denebilir. Sonuç olarak Only God Forgives filmi, çoğu izleyiciye ters gelebilecek bir film kesinlikle. Bir Refn hayranı veya onun sıkı bir takipçisiyseniz de çok beğeneceğiniz bir iş olacak. Açıkçası benim çok ilgimi çekti ancak herkese tavsiyem izlemeden önce kesinlikle fragmanını seyredin.
Maalesef olmamış.Drive filmini beğenmiş biri olarak bu filmi izlemeden önce haliye beklentilerim vardı fakat ne beklentilerimi karşıladı ne de izlerken fazla keyif aldığım sö ne anlatıyor diye sorarsınız verecek cevabım yok gibi çünkü film boyunca güzen ışıklandırma,müzikler ve görüntü yönetmenliği dışında koca filmde bir şey yok zaten o kadar az diyalog var ki ve karakterler o kadar kasıntı ki izlerken sıkılmamak elde değden önce zaten aksiyon filmi çıkmayacağını biliyordum ama Drive tarzı etkileyici bir filmle karşılaşabilirim diye umudum vardı fakat olmadı hani en azından Ryan Gosling var ne kadar kötü olabilir diyebilirsiniz ama Ryan Gosling bile oynayamamış filmi kurtaramamış filmde tek beğendiğim oyuncu Kristin Scott Thomas gerçekten karakterini çok iyi doldurmaklar birlikte onun böyle bir karakterle bütünleşmesini izlemekte ştan sona kısır bir döngüde ilerleyen,kasıntı oyunculuklarla nerdeyse hiçbir olay kurgusu olmadan sadece dediğim gibi ışıklandırma,görüntüler ve müzikleriyle keyif veren bir film kısacası kötü ve Drive filminden sonra hayal kırıklığı diyebilirim,ben beğenmedim eğer illa izlemek istiyorsanız sinemaya gidip boşunuza para harcamayın evde izlenebilir.Çekimler ve müzikler hatrına puanımı biraz daha fazla veriyorum.
Şimdi buraya film kötü yazsak bir sürü kişi çıkacak yok sen anlamadın, yok sen ne anlarsın, Yok git sen aksiyon filmi seyret diyecek bir çok bilmiş cevap yazacak ama bu yazacaklarımı engellemeyecek maalesef. Aklı olan sakın ama sakın bu geri zekalı mal filmi izlemesin. Ulan baş rolünde Ryan Gosling oynuyor dedik kötü olmaz sanıyorduk ama böyle de saçma sapan, anlamsız, boş beleş bir film çıkacağını zannetmiştim. Zaten yarıya gelmeden atlaya atlaya izlemeye başladım ve başladığı gibi saçma sapan bir son ile bitti. Her ünlü aktörün hayatında illa böyle sanat filmi kisvesi altında bir saçmalık olmak zorunda mı diye düşünmeden edemiyorum. Buna harcanacak zamana gidip arkadaşlarına biraz daha fazla zaman ayırıp hayatın tadını çıkartın çünkü hayatınıza ve zamanınıza yazık. Burada ki bazı arkadaşların hala filmi güzel ve dolu bir filmmiş gibi göstermek için yok anlatmak istediği konu, yok mekanların şekli, yok çekim tekniği gibi boş şeyleri bahane edip filmi bir yere oturtmaya çalışmalarına bakmayın. Hayatınızdan gidecek olan 90 dakikanızı bir daha düşünün ve bazı arkadaşların burada kendilerin Oscar komitesinde gibi görüp yorum yapmalarına aldanmayın. Size yazık bu filmi yapanlarında beynine tüküreyim. Ayrıca Ryan Gosling sende düştün gözümden be.
Ryan Gosling ve yönetmen Nicolas Winding Refn'in Drive'dan sonra çevirdiği 2. film, herkesi ikiye bölmüştü. Drive'da olduğu gibi bu filmin de altında oldukça derin bir anlam yatıyor (bunun için filmi izledikten sonra analiz videolarını kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim). Drive'da olduğu gibi bu filmin de stilini ve tarzını beğendim. Gosling, yine başarılı bir oyunculuk çıkarmış.
Fakat, her ne kadar bu film Drive ile aynı stilde olsa da (üzerinde uzun süre düşünülen filmlerden) bu filmin konusunu pek beğenmedim. Konuyu ele alışı her ne kadar farklı olsa da, diyalog sayısının az olması ile sade, şiddet seviyesinin absürt bir şekilde çok olması ile şaşalı bir filme bürünmüş. Tam olarak ne olduğunu bilmiyor sanki gibi. Ortaya da genel anlamda ortalamanın biraz altında bir sonuç çıkıyor.
Ben filmi izlerken bir şey anlamadığımı söylemeliyim. Ekrana 90 dakika boyunca sadece baktım, film bittiği zaman da bakakaldım. Fakat üzerinde bir süre sonra düşününce her şey biraz anlamlanmaya başladı. Üzerinde düşününce ortaya farklı bir şeyin çıktığını anladım. Filmin bu tarzı güzeldi ama izlerken de insanı oldukça sıktığını da itiraf etmeliyim.
Eğer Refn'in tarzını seviyorsanız, Only God Forgives'i belki de benden bile daha çok seveceksiniz. Ama ben pek iyi bulmadım maalesef. Sadece, herkesin söylediğinden birazcık daha iyi olduğunu düşünüyorum. Sadece Refn'in tarzını sevenlere tavsiye ederim.
Not: Özellikle de "eller"e dikkat edin, diyaloglarda ve sahnelerde ellerin önemli bir rolü var.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.