Film kendini izletiyor ama benim açimdan bazi büyük sorunlari da var. Zaten Hawaii ortaminda sadece etrafi ve çiçekli gömlekleri izleseniz bile sikilmiyorsunuz, bu nedenle sadece "kendini izletiyor" demek bana kalirsa önemli bir Oscar adayi için yeterli olmamali. Ilk sorundan baslayayim: Sid! Film bitene kadar sürekli içimden "mutlaka bu karakterin bir islevi vardir, mutlaka bir seyler olacak simdi" falan dedim, ama yok! Ne kadar yavan, gereksiz bir karakter! Neden bu hikayeye sokulmus? Alex'e ne etkisi var? Ortada dolanip saçma sapan hareketler yapmaktan ve en dramatik anlarda dahi konuyu dagitmaktan baska ne islevi var bu çocugun? Bu filmden beklemeyecegim kadar büyük bir yanlislik. Yine bu Sid ile baglantili olarak bir diger sorun, filmin ciddi anlarinda bir anda gereksiz, alakasiz komikliklerin, olaylarin vuku bulmasi. Sid'i bir kenara koyarsak, mesela küçük Scottie hastane odasina bir arkadasini getiriyor bir ara. Ikisi arasinda ufak bir diyalog var. Sonra o küçük arkadasi gidiyor. Eee? Neden böyle bir sahneye ihtiyaç vardi? Bu sahne bize neyi anlatmaya çalisiyor? Yok! Yine gereksiz ve konuyu dagitip siglastirmaktan baska bir görevi olmayan sahnelerden biri. Benim dikkatimi çeken son büyük soruna geçelim: film ne istedigini bilmiyor. Karar verememis. Esinin ardindan, daha önce pek ilgilenemedigi gençlik çagindaki iki kizini tanimaya, onlarla arayi kapatmaya ve bir bütün olusturmaya çalisan bir adamin yasadiklarini mi, esi tarafindan aldatildigini çok kötü bir zamanda ögrenen ve bu aldatildigi adam ile yüzlesme sürecindeki kocanin dramini ve hislerini mi, cennet bir toprak parçasini satip satmamak arasinda gidip gelen bir toprak sahibini mi anlatiyor bu film? Bu kategoriler daha da çogaltilabilir. Iste böyle bir daginiklik hissettim ben. Bana sorarsaniz, ben bir arkadasima "bu film sununla ilgili, sunu anlatiyor, sundan bahsediyor" diyemiyorsam dogru düzgün, benim için o filmle ilgili bir sorun vardir. "The Descendants", ayni anda pek çok önemli konudan bahsetmeye çalisiyor. Tabii ki temelde, "esiyle vedalasan bir adam" var. Bir yandan güzel bir film, ama biraz derine inince ciddi sorunlari oldugunu da kabul etmek lazim. Belki bu çok konuyu ele alma durumunu falan göz ardi edebilirdim, ancak ne yazik ki henüz ilk dakikalarda önümüze çikarilan ve film boyu islevsiz islevsiz, yavan yavan ortalarda anlamsizca dolanan Sid karakteri, beni filmden aninda bir miktar uzaklastirdi ve ondan sonraki dakikalara da hep daha da fazla elestirel bir gözle bakmami sagladi.