filmin başlarında dönemine göre iyi bir savaş filmi olduğunu düşünmüştüm,fakat ilerledikçe dönemini aştığını,elli yıl sonra da sanki bugün çekilmiş hissi uyandırdığını fark ettim.savaş filmi sadece görsel efekt ile olmuyor,bunu da kanıtlayan bir yapıt.gerçekten kaliteli,yönetmen david lean zaten tarihe geçmiş filmlere sahip bir sanatçı,oyuncular da öyle,bu filmde de yine güzel bir ekip oluşturmuşlar.filmin konusu ilgi çekici,savaş filmlerinin çoğunda gördüğümüzün aksine kimseyi kahramanlaştırmıyor,yüceltmiyor,veya destan yazmaya çalışmıyor,olayları gayet sade bir biçimde anlatıyor.ilk yarıda köprünün yapılma aşamalarını,ikinci yarıda da yıkılmaya çalışma aşamalarını izliyoruz.özellikle son 15 dakika inanılmaz bir gerilim ve heyecan içinde geçiyor.sinemaseverlere bu klasiği önerebilirim.
BP de arşivi gezerken gözüme ilişti. Yapılan yorumların azlığına üzüldüm cidden. Belki de yaş haddi gerekli diye düşünüyorum. Velakin kim 'ben sinemaseverim' diyorsa önce sinema tarihine nakşolmuş filmleri izlemesi lazım diye düşünüyorum. Kwai Köprüsünü defalarca izlemişimdir. Ve her izleyişimde ilk düşündüğüm şey bir görsellik ve yapı şöleninin var olduğudur. Hele de ıslıklarla çalınan ve filmle özdeşleşen müziği...10/10
arkadaşım tamm belki bir deer hunter değil bu film ama deer hunter da bu film gibi değil aynı tadı vermez anlatım tarzları farklı notuna saygı duyuyorum ama eleştirini eleştiriyorum ....saygılar
2. Dünya Savaşı yıllarında bir grup İngiliz askeri, Japonlar tarafından esir alınmıştır. Albay Nicholson yönetiminde toplanan esirler, Kwai nehrinde bir köprü inşaatında çalıştırılmak üzere görevlendirilir. Köprüyü yapmaya çalışan esirler, İngiliz Ordusu’nun Kwai’ye düzenlemeyi planladığı saldırıdan habersizdir.Savaş karşıtı filmler arasında,konuya tam olarak hakim olamamış bir film,mesela bir 'All Quiet on the western front' veya 'The deer hunter' değil ve bence 7 dalda oscar alması ilginç,tabi oscar aldığı dönem diğer filmlerin etkisinin küçük olması bunda bir etken olmuş olabilir.Sinemaseverler tarafından daha başarılı bulunan 'All quiet on the western front' ve 'The deer hunter' sırasıyla biri 2 dalda diğeri 5 dalda oscarı alıyor(en iyi film dahil) ve bu iki filme göre daha az başarılı olan 'Kwai Köprürü' 7 dalda oscar kazanıyor(en iyi film dahil) bu da olayın bir başka boyutu ve ilginçliği...10/7,5 diyorum izlemeyenler yinede savaş karşıtı bir film görmek istiyorlarsa bu film izlenebilir.
en iyi savaş filmi...ve güzel bi replik:'kurallı olarak nasıl ölünür,bir centilmen gibi nasıl ölünür'ama önemli olan,’insan gibinasıl yaşanır?’ sorusudur...'
1957’de çekildiğini düşünüp de şaşmamak mümkün değil.Harika bir savaş filmi.Şavaş filmi derken, filmin geçtiği zamanı tanımlamak açısından 'savaş filmi' diyorum aslında.Alec Baldwin’in muhteşem performansı da cabası.Filmi izlerken, bazı aksiyon ve patlama vs. sahnelerinin bilgisayar efekti olmadığını bilmek ayrı bir zevk veriyor insana.8 dalda aday gösterilip 7 Oscar alması boşuna değil yani.Sinemanın en güzel örneklerinden...
zamanına göre çok iyi yapılmış çok iyi teknoloji kullanılarak hazırlanmış bir film.düşmanı psikolojik yönden çökertmeyi çok iyi anlatan bir film.izlenmesi gerekir çok zor buldum filmi ama deydi...
daha güzel bir savaş filmi benim için yapılmamış diyebileceğim bir film.ıslık melodisi unutulmaz!son zamanların savaş filmleriyle kıyaslamak bile büyük bir saçmalık olur.üstadın ellerinden öpüyorum !
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.