"Ormanda Fantom için on kaplan gücünde olduğunu söylerler"... İşte, pigme kralların, Kızılmaske yaveri Goran'ın ya da Birleşmiş Milletler'de görevli "sevdiceği" Diana'nın sıklıkla sarfettiği bir Fantom klasiği cümle... Aslında 'Ormanın Ruhu' Phantom’u ülkemizde yaşayanlara tanıtmamıza fazla gerek yok. Dünyanın ilk kostümlü kahramanlarından olan -bizdeki adıyla- Kızılmaske, Lee Falk’ın 1930’larda yarattığı bir efsane. Bengal ormanlarında babadan oğula geçen koruyuculuk görevi sevgilisi Diana ve pigmelerin yardımıyla her daim kötülülerin korkulu rüyası. Kafatası mağarasında yaşayan, kurukafalı yüzüğüyle düşmanlarına hayat boyu unutamayacakları bir iz armağan eden Kızılmaske, bu beyazperde serüveninde Xander Drax isimli kötü bir sanayiciyi, Touganda Kafatasları adıyla bilinen üç mistik nesneyi bulup dünyaya kötülük saçmaya başlamadan önce durdurmaya çalışacak. Fantom'un kötülüğe karşı mücadelesinin arka planında, asırlar önce atalarının bir korsan tarafından öldürülmesi ve bir gelenek olarak Fantomluk kurumunun "babadan oğula geçmesi" gibi ilginç bir durum söz konusu. Kızılmaske'nin böylesine sevilmesinde ekolojik bir çizgi roman olması, gizemli bir karakter olan "ölümsüz ruh"un asla yüzünü göstermemesi de var ancak filmde Kızılmaske yüzünü gösteriyor ve bu durum die-hard Fantom hayranlarının haklı öfkesine yol açmış ve film hakiki "ölümsüz ruh" fanlarınca kıyasıya eleştirilmiştir.
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1996, En iyi film: Macera, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1996.