Ortalama puan
4,0
532 Puanlama
Kayıp Otoban hakkında görüşlerin ?
2,5
5 Eylül 2010 tarihinde eklendi
Lost HighwayYönetmen : David LynchÜnlü Yönetmen Lynch insan beynini linç eden yapımlara imza atmayı seviyor şüphesiz ki bu filmde onlardan biri? söz konusu bu yönetmen olunca filmin her karesinde mantık arıyor insan, en azından kendi adıma. Hal böyle olunca da filmi birkaç kez izlemek,geri sarmak,durdurup kağıda kaleme sarılmak farz oluyor.Dünden beri beynimi kemiren film için herkesin olduğu gibi benim de kendime göre analizlerim var,zaten Lynch'in imzası olan hiçbir film için kesin yargıya varamayız,istediği de bu değil mi zaten ? :)Dikkat!!! Yüksek miktarda ?spoiler- içerir? :)Kısaca filmin konusu şöyle;müzisyen olan Fred Madison (Bill Pullman), Renee (Patricia Arquette) ?nin geçmişinden habersiz onunla evlenmiştir. Renee'nin güzelliği ve Fred'in iktidarsızlığı Fred'i önce aşırı şüpheci biri yapacak sonrasında ise iş halüsinasyonlara ve en uç noktaya yani şizofreniye kadar gidecektir.Gelelim analizlere;ikilinin arasındaki soğukluk,kırılganlık filmin başından itibaren hissedilir düzeyde. Fred'in evinin önüne hergün bırakılan kasetleri sırasıyla izlediğimizde adım adım evin dışından içeriye doğru girdiğini görürüz. İlk gün gelen kasette sadece evin dışını görürken,ikinci gün gelen kasette evin içine hatta yatak odalarına kadar giriyoruz. Ve bomba gibi gelen son kasette de Fred'in cinnet görüntüleri yer alıyordu. Adım adım gelen bu kasetler bana göre Fred'in adım adım cinnete yaklaşması. Kasetler Fred'in beyninin içindeki sıkışmışlığın sırasıyla dışavurumu olarak kullanılan objelerden başka bir şey değil. Kısaca aslında ortada kaset falan yok.Fred bir cinnet anında eşini öldürür fakat bunu hatırlamamaktadır, hapishanede yediği yumruğa kadar tabi? hatırladığı her kare baş ağrılarına ve uykusuzluğa sebep olacak ki kişilik bölünmesinin en belirgin belirtileri arasında yer alır sırasıyla hepsi. Derken Fred ikinci kimliğini Pete (Balthazar Gett) vasıtasıyla çıkarır ortaya. Yapamadıklarını Pete aracılığıyla yapacaktır artık. Filmin bundan sonrasında Pete karakterini tanımaya başlıyoruz. Pete işinin ehli bir tamirci,hatta Mr.Eddy'nin yani Dick Laurent'ın bir numaralı tamircisi.(Fred neden ikinci kimliğini başka bir şey değil de tamirci olarak oluşturma gereği duydu diye düşündüm, başka fikri olan var mı bilmiyorum ama aklıma şu geldi:zengin adamlar arabalarına düşkün olurlar ve Dick'le kontakt kurmanın en temiz yolu buydu belki de,sizce? ) Mr.Eddy yani Dick,porno film yapımcısıdır ve bir numaralı yıldızı,gözbebeği Alice/Renee'dir şüphesiz. Alice ve Pete arasında yakınlaşma olacak ve Fred iktidarsızlığı sebebiyle Renee'ye sahip olamamanın acısını Pete aracılığıyla Alice'den fazlasıyla çıkaracaktır :) Renee, Fred'e açıklamadığı geçmişini Alice kimliğiyle Pete'e açıklıyor (aslında Fred'e açıklıyor),bu da daha fazla kıskançlık ve intikam demek oluyor. Fred,Renee'den öğrenemediği tüm geçmişini Pete kimliğiyle Alice'den öğreniyor. Filmin sonlarında çölde sevişirlerken Pete'in Alice'e söylediği ?Seni istiyorum.? Cümlesine karşılık Alice'den aldığı ?Bana asla sahip olamayacaksın? cevabı bardağı taşıran son damla oluyor ve Pete yeniden Fred'e dönüşüyor.(kişi diğer kimliğiyle haz aldığı müddetçe ana kimliğine dönmezmiş,bu sahneyle bunu daha iyi anlıyoruz.Pete'in istediğini duyamaması yeniden Fred'e dönüşmesine sebep oluyor.) Ve sıra Fred olarak hiç tanımadığı ama Pete olarak kim olduğunu öğrendiği Dick'i öldürmeye geliyor. Filmin başından beri tipiyle bizi geren gizemli adamımız (Robert Blake),Dick'i öldürdükten sonra elindeki tabancasının bir sonraki görüntüde Fred'in elinde oluşu aslında gizemli adamın Fred'in bilinçaltından başka bir şey olmadığının kanıtı burada. Bilinçaltının silüete bürünmüş hali bir nevi. Ve filmin son sahnesi;Fred'in polisten kaçarken arabanın içinde yüzünün şekilden şekle girmesi elektrikli sandalyede idam edildiğini ifade ediyor ve filmimiz başladığı şekilde bitiyor.Oyuncu performansları tek kelimeyle harika,üstelik Lynch'in ne yapmaya çalıştığını anlamadan rollerine adapte oldukları düşünülürse takdire şayan. Zihnimi yoran ender filmlerdendi,beynini bulandırmak isteyen varsa buyursun gelsin :)
2,5
20 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
kayıp otoban la anladım ki lynch filmleri pek bana göre değil.fazlasıyla gerildim ki bu yönetmenin ulaşmak istediği bir sonuçtu galiba.bana hitap etmese de her haliyle(müzikleri,inanılmaz görüntüleri)kaliteli bir film.
2,5
16 Kasım 2008 tarihinde eklendi
bir kaç kere izlemeniz gereken bir film..yinede herkes farklı bir sonuç çıkaracaktır.olay örgüsü,kupukluğunun içinde bağlanma özelliğiyle baş yapıtlardan biri..
2,5
12 Ağustos 2007 tarihinde eklendi
Kendi sınıfında çok kaliteli ve başarılı bir film olduğu muhakkak.Zaten kült olmuş filmlerden sayılıyor...Ancak bu tarzdan hoşlanmadığım için çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim.Ayrıca şurası da bir gerçek ki filmin temposu oldukça yavaş.Hatta sıkıcı bile denebilir...
sinema
1 ziyaretçi
2,0
21 Ağustos 2012 tarihinde eklendi
Evet, david lynch tarzı filmleri severim ama bu kesinlikle en kötüsü. İki kesim var bu film hakkındaki görüşlerini dile getiren; filmin iyi olduğunu düşünenler (ki bana göre bu kişilerin sinemadan anlamadığı bir gerçek) birde kötü olduğunu düşünenler. Ben ikincisine dahilim. Yönetmen her zaman filmlerine rüyadaki o olayların birbiriyle olan garip bağlantısını, zamansızlığı, gotik ve mistik imgeleri koyuyor. Bunları çok iyi yapıyor örneğin Blue Velvet harikaydı veya Mulholland Drive. Bu iki filmde aklınızda bıraktığı sorular gerçekten size haz veriyordu. Sanatıyla görüntüsüyle sizi doyuruyordu. Her ne kadar bir zamansızlık ve anlamsızlık kavramları olsa da bunlardan zevk alıyorduk, filmin içine tat katıyordu. Ama Lost Highway maalesef bunu başaramıyor. Lynch bu sefer imgelerini doğru yerleştirememiş ve ortaya sadece saçmalık çıkmış. Bu filmin saçma olmadığını kanıtlayacak tek bir kişi bile yoktur. Tarzını ve ustalığını gösterememiş yönetmen bekleneni verememiş. Olaylar birbirlerinden çok uzak, anlam yok merak yok. Duygu yok işin içinde ve zeka. Lynch'in sadece filme bu ilginçlikleri seyirci merak etsin, anlamasın ve düşünsün diye koymuş. Ama bu imgeler kavramlar sizde hiç düşünme, anlama fırsatı bile vermiyor. Arkasındaki anlatılmak isteneni bile boşveriyorsunuz. Sadece birkaç farklılık konulmuş ilgi çekmek için. Ama zaman kaybı olmuş. Sanatın "s"si bile yok. Özgünlükten çıkmış. Bir eser değil boş zaman filmi olmuş. David Lynch'in en kötü yapıtı. Ondan böyle bir şey beklemezdim. Bu sefer imgeler ve kavramlar bile birbirinden uzak ve izleyende bir tutam bile merak hissi uyandırmıyor, sadece anlamadım diyorsunuz. Filmi zaten anlamak için izlememelisiniz ama bu kadar saçmalık, ve zekasız sadece rüya havası yaratmak için konulmuş imgeler filmi ucuz bir film yapmış. 10/4
2,5
27 Şubat 2007 tarihinde eklendi
Zamanında salaklık yaparak izlediğim ve daha sonra acaba bu filmi anlayan var mıdır diye düşünmekten kendimi alamadığım filmdir. Filmi izlerken resmen kayboldum ve 10 kere daha izlesem yine de yolumu bulamam. Lynch bu filmi yaparken ne düşündü anlamak mümkün değil,bulmaca gibi ama düşündürmekten çok yoruyor insanı ve bir süre sonra cd yi çıkarıp kırmak istiyorsunuz. İzlenmemesi şiddetle tavsiye edilir!
2,5
15 Ekim 2006 tarihinde eklendi
filmde kayboldum david lynch filmlerini sevemiyorum.. neden bi filmi anlamak icin ekran basinda kendimi kasmak zorunda kalayim ki..konusu hatirina 4/10
2,5
22 Aralık 2006 tarihinde eklendi
bişey anladım oda hiçbişey anlamadıgım anlasılmaz yapmak için cok ugrasmıslar bence
2,5
29 Mayıs 2004 tarihinde eklendi
Kayıp Otoban seyrettiğim en nitelikli filmlerden biri. İçinde kaybolmaktan büyük zevk duydum. Anlam anlam diye tutturanlara şaşıyorum. Yönetmenin kafasındaki anlam bile umrumda değil. Benim çıkardığım anlamı duysa küçük dilini yutardı harhalde ama sanat da bu işte. Bu adam kendi semasında bir yıldız.
2,5
14 Mart 2008 tarihinde eklendi
Tek kelimeyle harika ve bir Lynch klasiği...Filmi anlayamadığını ve berbat bulduğunu söyleyen arkadaşların ifadelerini anlamsız bulmuyorum.Çünkü bu da bir Lynch yöntemi.Filmdeki boşlukları doldurabildiğiniz ölçüde filmi anlamış sayılırsınız.Lynch, alışıldığı ölçüde, filmin bütün anlatım ve anlamını dipnotlarına kadar seyircinin gözüne sokan bir yönetmen değil.Bu durum tamamen seyircinin yaratıcılığına bırakılmış.Filmdeki Fred karakteri içinde bulunduğu durumu öteleyebilmek için suçu işleyen bir bilinçaltı karakter olarak Robert Blake'i yaratır.Bu klasik ben yapmadım Mickey yaptı mekanizmasının bir yansımasıdır.Ve Fred'in suçluluk hissini hafifletmeye yarayan karakterlerden biridir.Çünkü Fred filmin bir bölümünde tam ifadeyi hatırlayamasam da ben herşeyi hatırlamak istediğim gibi hatırlarım der.Öte yandan iktidarsızlığının bilincinin üstesinden gelebilmek için, polisin tabiriyle, tuvalete gitmekten çok sevişen bir Pete karakteri yaratır.Pete tutkulu bir aşık, sağlam bir sevişgendir.Filmde baştan sona filmdeki gerçeğine en yakın olan karakter Renee/Alice'tir.Renee gerçekten Fred'i aldatmıştır ve Fred'in bu gerçekle yüzleşmesi,Alice'in bana asla sahip olamayacaksın demesiyle başlar.Fred Renee'yi öldürmüştür.Fakat bu gerçekle yüzleşmesi ancak yaptığı işi zihninde meşrulaştırmak için gerçeği başka türlü kurgulamasıyla olanaklı hale gelir.İktidarsızlığının ve karısının onu aldatması gerçeğinin üstesinden gelen karakter Pete, bilinçaltındaki katil ise Blake'tir.Blake bir karede, silahını Dick'e doğrultmuş olarak görünürken,aynı anda diğer karede silah Fred'in elinde görünür.Bu durumun en açık ifadesi de bu karedir.Fred, öfkesiyle yüzleşince de artık Blake karakterine ihtiyaç kalmamıştır.Çünkü film baştan sona Fred'in kendisiyle yüzleşmek için yarattığı kurgular etrafında döner.

Fimde ayrıntılandırılabilecek çok fazla şey var.Fakat özetle film çıplak gerçek ve algılanan gerçek çatışması üzerine tamamen sürrealist bir şaheser.Seni seviyorum David Lynch..
2,5
17 Aralık 2007 tarihinde eklendi
berbat.anlamsız kesinlikle iğrenç bi film tavsiye etmiyorum
2,5
15 Şubat 2007 tarihinde eklendi
Tüm derdi anlaşlamamak olan bir yönetmene bu kadar iltifat neden anlamıyorum.Bu yapılan analizlerin çoğu David Lynch'in akına hiç gelemiştir herhalde
2,5
16 Şubat 2008 tarihinde eklendi
zaman kaybı diyorum başka bişiy demiyorum..ne gerek var bu kadar soru bırakmaya insanın kafasında..diğer filmlerde bırakır ancak sonunda herşey açığa kavuşur anlayan arkadaş varsa açıklasın şu filmi
2,5
17 Aralık 2010 tarihinde eklendi
Çok karışık,boşa geçen 2 saat,eğer bu tür film izleyecekseniz tek film var oda akıl defteri(memento).Puanım 5
2,5
19 Şubat 2009 tarihinde eklendi
Filmi bana çok sıkıcı ve absürd geldi.
Hakikaten filmin ne anlatmak istediği tam bir muamma.
Puanım 4/10
Daha Fazlasını Göster