90'ların en fazla sükse yapmış filmlerinden.Dünya çapında topladığı beş yüz milyon dolar,özellikle 1996 yılı olduğu düşünülürse dudak uçuklatıcı bir rakam.Bunda yönetmeni Jan De Bont'un çok ama çok başarılı bir önceki filmi ''Speed''in de payı vardır kuşkusuz.Yalnız filmin hikayesi bildiğimiz felaket filmleri gibi değil.Normalde bu tür filmlerde hayatta kalmaya çalışan bir aile olur,burada bir grup heyecanlı,genç bilim adamının hortumlar üzerindeki araştırmasını izliyoruz,bir de yeni eşiyle sorunlar yaşayan agresif Bill Paxton var.Dramatik yapı tahmin ettiğimizden farklı,film de aslında son derece iç bayıltıcı bir konuyu işliyor.Öyle akıp gitmiyor belki ama izleniyor bir şekilde işte (sonrasında akıllarda bir şey kalmayacak olsa da).Filmi 2000'lerde izlemiş biri olarak gişede nasıl böyle bir blockbuster muamelesi gördüğünü şaşkınlıkla karşılıyorum.Şimdi çekilecek olsa,yapımcılar 3-D falan yapıp bir şekilde satarlar bu tarz filmleri ama dönemine göre gerçekten büyük başarıdır bu izlenme oranları.
Twister filminin adını daha önce hiç duymamıştım, Into The Storm filmi vizyona girmeden önce duymuştum. Bu yüzden filme bir bakayayım dedim. Filme iyi miydi, kötü müydü demeye pek dilim varmıyor çünkü nasıl olduğuna hala karar verebilmiş değilim. Film 96 yapımı, görsel efektler o zamana göre çok gerçekçi hatta bu film görsel efektler dalında Oscar’a aday olmuştu. Ama şimdi öyle mi? Şimdiki nesle göre bu filmin efektlerinin animasyon olduğu nevi belli.
Filmde olanları, mantık hatalarını peş peşe sıralayayım öncelikle. Fırtınaları araştıran bir grup var ve canları pahasına fırtınanın cismini keşfetmeye hazırlar. Fırtınaya yaklaşıyorlar, grubun yaptığı el emeği göz nuru olan 4 tane makine var ve onu fırtınanın içine atmaya çalışıyorlar. Fırtınanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek için. Fırtınanın yaptığı tek hüner de 2-3 dakikalığına ortaya çıkıp etrafı yok etmek, kaos sağlamak. 2-3 dakika sonra ise bazı kurtarma çalışmaları vesaire. Kafasına estiği zaman çıkıyor ve ne zaman veya ne kadar fırtına çıkacak sorusu filmde hiç cevaplanamıyor. Bu büyük bir kayıp. Yani olaylar silsilesi saçma ve arada da klişe serpiştirilmiş. (klişe konusu da işin içinde mutlaka bir rakip olması ve bizim takımın galip gelmesi) Böyle sahnelerden sonra böyle bir fırtına filminde insan fırtınaya ihtiyaç duyuyor. İhtiyacın da sadece %15 bilemedin %25’i karşılanıyor. Çünkü efektler animasyonun ta kendisi.
Ne diyeyim? Hikaye desen bilindik sayılır, görsel efektler ise zamanımıza göre iyi değil. Daha iyi olabilirdi. Hani hiç izlenemez de değil, filmin olumsuz kısımları seyir zevkini büyük derecede düşürüyor. Ama geriye kalan bir şeyler var yine de. Hikayenin sıcak bir tonu var sanki. Filmi biraz o kurtarıyor. Boş vaktiniz varsa izlenebilir. 2.5/5
etkileyici gorsel efektlerle bezenmis, surukleyici bir film 'Twister". Jan De Bont'un da dususe gecmesinden onceki son eli yuzu duzgun filmiydi. Cok onemli olmasa da keyifle izleniyordu. Zamaninda beni en cok kizdiran olaylardan biri de bu filmin karsisinda Independence Day'in en iyi gorsel efekt Oscar'ini kucaklamasi olmustu...(6/10)
Düşük puan almış Demekki sinemasever arkadaşlar çok sayıda hortum filmi izlemiş de bunu kötü bulmuşlar. Hayret ben o kadar hortum-kasırga filmi hatırlamıyorum. :=)
bu zamandan bu filmi eleştirmek çok kolay. 96 yapımı bir film için sürükleyicilik oyunculuk kurgu ve hepsinden önemlisi efektler harika ötesi. Kasırga ve hortum hikayesi.
Ozamanlarda mutlaka iyi bir film olmuştur ama şans eseri Tv'de izleyince eski aşkı yanında yeni sevgiliside yanında olan kasırga avcımız İkisi arasında kalması Klasik sıkıcı bir çekişme fırtınadan fırtınayı kovalayıp Birde klasik rakip fırtına kovalıyıcılar olmadan olmaz 150 dakikanızı ayırıp izlemek izlememek size kalmış Tv'de hiçbirşey yokkken Bu filme rastlarsanız gece geç saatlerde izlenebilir.
Jurassic Park’ın usta yazarı Michael Chriction’ın aynı adlı,çok satan romanından sinemaya.Yapımcılığını dahi yönetmen Steven Spielberg’ün üstlendiği filmde,yönetmen koltuğuna da John De Bont oturmuş.Muhteşem özel efektleri ve çok iyi çekilmiş,nefes kesen sahneleriyle kalp atışlarımızı hızlandıran etkileyici bir film.Kasırga filmlerinin hiç tartışmasız en iyisi.Philip S. Hoffman’ı ilk kez bu filmde görmüştüm.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.