En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
teomansonmez
Takipçi
365 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
26 Ağustos 2007 tarihinde eklendi
William Shakespeare'in aynı adlı,ölümsüz eserinden sinemaya uyarlanan bu filmde,Sir Ian Mckellen muhteşem oyunculuğuyla göz dolduruyor.Mckellen filmin senaryosuna da katkıda bulunmuş.Diktatörlükten,faşizme kadar çok şey söyleyen 3.Richard,bu yönüyle de Hitler dönemiyle fazlasıyla uyuşuyor.En sevdiğim Shakespeare uyarlamalarından biri.
Eleştiriye başlamadan önce Ian McKellen'ın bu filmin gösterimine katılması hakkında konuşmak istiyorum. Film başlamadan önce salon ve özellikle de ben, Ian McKellen'ın katılımı için çok heyecanlıydık. Film başlamadan hemen önce McKellen salona girdi ve seyirci resmen çılgına döndü. Bundan sonraki sohbet yaklaşık 10 dakika sürdü ve McKellen, İstanbul'u ne kadar sevdiğini anlattı ve gündelik hayatından konuştu. Bundan sonra da Richard III'e değindi. Bu filmin kariyerini ne kadar değiştirdiğinden bahsetti ve araya komik şakalar da serpiştirdi (bunlara eleştiride daha fazla değineceğim). Ve en son salondan ayrılmadan önce de öğrencilere çalışmadıktan sonra ne olacağına değindi ve Yüzüklerin Efendisi'ndeki ikonik sahneyi canlandırarak "You shall not pass!" diye bağırdı ve neşeli bir konuşmanın ardından Ian McKellen, salondan ayrıldı. McKellen, yalnızca 10 dakika kalmış olmasına rağmen çok iyi bir deneyimdi doğrusu. Ve bu heyecanlı andan sonra, biz de Richard III ile baş başa kaldık.
Richard III, hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğim bir Shakespeare öyküsü. Ve filmi hakkında hiçbir şey bilmeden izlemek çok iyi oldu çünkü sonuç benim için daha etkileyici oldu.
Film 1930'lı yıllarda, İç Savaş'ın ortasında geçiyor. "Kralın tahtında gözü olan Richard III, kraliyet üyelerini teker teker öldürüp sert otoritesiyle ülkenin başına geçmeye çalışıyor. Bunun sonucunda da savaş iyice büyüyor."
Öncelikle filmin dizaynı, kostümleri, her şeyi dört dörtlüktü. 1930'lu yılların atmosferi çok iyi yansıtmış. Richard III'ün en iyi yanlarından birisi de buydu. Konusuna yabancılık çekmenize rağmen yaratılan atmosfer sayesinde filmin içine rahatça girebiliyorsunuz. Bunda Richard Loncraine'in kusursuz yönetmeliğinin payı çok büyük.
Ayrıca oyunculuklar şahaneydi. Yardımcı oyuncu kadrosundan Annette Bening, Jim Broadbent, Maggie Smith ve Robert Downey Jr. gerçekten de rollerine bürünmüşler. Onları izlemek gerçekten de büyük bir zevkti. Ama Ian McKellen, bu oyuncuların yanında filmi resmen alıp götürmüş.
Ian McKellen, Richard III rolünde harikalar yaratmış. Performansı gerçekten de akıl alır gibi değildi. Karakterinin sert yönlerini ve genel anlamda karışık yapısını çok iyi ortaya koymuş. Çünkü gösterimde Ian McKellen, karakteri hakkında şöyle bir şey demişti: "Richard III, bir katilden daha fazlası. Başka insanları öldürmek için insanları görevlendiren birisi." Ve bunun yanında karakterin kendi iç dünyasında yaşadığı sorunlar da var. Uzun lafın kısası Ian McKellen, bu filmde kariyerinin en iyi performanslarından birisini sergilemiş ve hala nasıl Oscar'a aday olmadığını bir türlü anlayamıyorum doğrusu.
Filmin senaryosu da çok başarılıydı. Çoğu konuşmalar ve Richard III'ün zaman zaman seyirciyle konuşması, sanki Shakespeare'in kitabını okuyormuş gibi bir his uyandırmayı başarıyor.
Filmle ilgili pek fazla bir sorunum yok açıkçası. Sadece hikaye kısa bir süre boyunca sürükleyiciliğini kaybettiriyor ve filmin süresi biraz uzun hissettiriyor. Ama bunun dışında Richard III, Shakespeare hayranları için kaçırılmayacak bir film. Ben Shakespeare'in büyük bir hayranı olmasam da Richard III'ün çok başarılı bir uyarlama olduğunu düşünüyorum. Eğer izlemediyseniz, bir göz atmanızı kesinlikle tavsiye ederim. Sırf Ian McKellen'ın kusursuz performansı için bile izlenebilir. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Ian McKellen'ın kusursuz performansı.
+ Bütün yardımcı oyuncu kadrosunun performansları.
+ İnce dekorlar, kostümler ve müzikler.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Bazı yavaş bölümler ve filmin süresinin biraz uzun hissettirmesi.
ibretlik bir yapıt. dünya hırsının nasıl bir sonuçla karşılaştırdığınıçok iyi anlıyorsunuz. Kötüler her filmde her zaman kaybetmeye bilir. Bu filmde adalet yerini buluyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.