En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
volkanick
Takipçi
683 değerlendirmeler
Takip Et!
2,0
22 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
Hikayeyi özgün yapan bütün bu talihsizliklerin(!) ötesinde düşünülmesi gereken nokta,küçük soğuk bir kasabada basit bir şekilde yaşayan, hediye edilen bir kese kağıdı dolusu solucanla mutlu olabilen,birbirlerine karşı daha nazik olan insanlarla,hep daha fazlasını isteyen buna ulaşabilmek için en yakınlarına bile hiç düşünmeden kazık atabilen ve sonunda mutsuz olmanın dışında çoğu hayatta bile olamayan insanları işlemesi.
filmi büyük bir merakla izledim ama bu kadar övgüye değmeyen bir filmle karşılaştım. gayet sıradan bir suç filmiydi bence neden bu kadar büyütüldüğünü anlamadım. coen kardeşlerin çok daha iyi filmleri var neden bu en iyi filmleri olarak gösteriliyor orasıda ilginç. aldığı oscarlarda şaşırtıcı özellikle frances mcdormand’ın aldığı kadın oyuncu oscarını haketmediğini düşünüyorum.hem rolü az hemde gayet sıradan bir performansdı oscar alan oyunculara bakınca bu performans çok sıradan kalıyor. izlenilmesede bişey kaybettirmicek bir film bence 5/10
bana göre kusursuz bir filmdi diyebilirim.kara mizahı,sürükleyiciliği,kurgusu,oyuncuları ve yönetmeni,hepsi de üst düzey.kendini çok kolay izletiyor.dalga geçilen şeylere gülerken,bir yandan da bu dalga geçtiğiniz olay ve durumların trajikliği,gereksizliği ve anlamsızlığı üzerine düşünmeden,üzülmeden edemiyorsunuz.diyaloglar tipik coen tarzı.karakter isimleri tipik coen tarzı.yönetmenlerin takipçileri bu işlerini de muhakkak sevecektir zaten.basit bir plandan yola çıkan film,plana bağlı karakterlerin de etkisiyle feci biçimde sarpa sarıyor.hiçbir şey yolunda gitmiyor.bu karmaşa havası sonuna kadar hissedilirken,bir yandan da karlı çekimlerin de etkisiyle ortamda bir huzur ve sükunet havası seziyorsunuz.garip karışımlara başvuruyor coen kardeşler.hepsi de tutuyor,rahatsız edici bir durum yok.oyuncular tek kelimeyle bu film ve karakterler için yaratılmış izlenimi veriyor zaten.sevdikleri frances mcdormand kadronun önde gelen ismi tabii ki.günümüzde kimileri tarafından kült,kimileri tarafından klasik,kimileri tarafından da "fazla abartıldı,sıradan bir film" diye nitelendirilen fargo,bir sinemaseverin görmesi gereken filmlerden biri bana göre.90lar'ın öne çıkan yapımlarından ve her sahnesinde o döneme dair ayrıntılar bulmak da mümkün.akıp giden,izlenesi bir film.amerikan kültürü ve yaşam tarzıyla da bolca eğleniyor bir yandan.
Uzun zamandır izlemek istiyordum Fargo'yu,Süresi kısa olduğu için başlamamla bitirmem bir oldu ki oldukçada sürükleyici zaten film.Ama abartıldığı kadar mükemmel olduğunu düşünmüyorum bence biraz fazla şımartılmış bir film
MUHTEŞEM 10 ÜZERİNDEN 10 Senaristi ve yönetmeni bakımından tam anlamıyla Coen Kardeşler ürünü olan Fargo’nun hemen başında, izleyeceklerimizin 1987’in Minnesota’sında yaşanmış gerçek bir hikayeden kurgulandığı öğreniyoruz. Jerry Lundegaard, kayınpederi Wade Gustafson’ın araba satış mağazasında satış müdürü olarak çalışmaktadır. Ardarda yaptığı hatalardan ötürü mali sorunlarla karşı karşıya kalır. Mali sorunlarını çözmek için Jerry, Gaear Grimsrud ve Carl Showalter adlarındaki iki suçlu ile karısını kaçırmaları için anlaşır. Suçlular ise fidyeyi her zaman pastanın büyük payını alan Jerry’in kayınpederinden isteyeceklerdir. Teorikte hiç bir sıkıntı görünmüyor. İş bu planı adım adım uygulamaya geçince her adımda kan dökülüyor. Bazı noktalarda ise olay trajikomik bir hal alıp beklenilmedik noktalara gidiyor. Bu da filmi kara film türünde adlandırmamıza sebep oluyor. Filmin başında “tamamen gerçek olaydan esinlenilmiştir.” İbaresini hatırladıktan sonra ise bütün bunların olabilme ihtimalini düşünüyoruz. Ve daha fazla ilgi duyarak filmi takip ediyoruz. Filmografilerine baktığımız zaman No Country for Old Men, Big Lebowski, The Man Who Wasn’t There gibi filmleriyle beraber Fargo yönetmen kardeşlerin unutulmazları arasında kendine yer ediniyor. Film aynı zamanda 4 akademi ödüllü No Country for Old Men’in ardından akademi tarafından 2 Oscar ile ödüllendiren yapım olarak da tarihe geçiyor.fargo-birdunyafilm Aldığı iki Oscar’dan biri olan en iyi kadın oyuncu ödülünü seri cinayetleri soruşturan hamile polis memuru Gunderson rolündeki Frances McDormand alıyor. Oldukça hakedilen bir ödül olduğunu düşünüyorum. Polis rolünün ciddiyeti ile hamile olan annenin titizliği çok güzel bir şekilde sergiliyor. Hamileliğin getirdiği fiziksel kısıtlayışı McDormand çok iyi bir şekilde seyiriciye yansıtıyor. Hiç bir sahnede hamile olmadığını düşündürtmüyor. Aynı zamanda bu karakter “100 Yıl, 100 Kahraman ve Cani” listesinde 33. Sırada kendisine yer buldu. Film müziklerini ise Coen Kardeşler’in tüm fimlerinde olduğu gibi Carter Burwell yapmıştır. Herhangi bir akıldan çıkmama gibi bir yönü olmasa da genel anlamda Kuzey Dakota’nin soğuk ve kasvetli havasına yakışır bazen içinizi daha fazla kasvete sürükleyen bazen ise içinizi ısıtan tarzda müzikler olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde filmin posteri de Fargo’nun havasına yakışır türden tasarlandığını düşünüyorum. Fargo aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihi ve estetik” olarak önemli filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi’nde korunuyor. Filmin süresi göz önüne alındığında işleyişinin dolu dolu olduğunu söyleyebiliriz. Kurgu olarak ön plana çıkan Fargo içinde gerçekleşen olaylar silsilesi bakımından çarpıcı olduğu kabul edilebilir fakat genel anlamda kendine bağlayan bir yanı olmadığını bundan dolayı sinefillerin en sevdiği filmleri arasında yer almayacağını düşünüyorum. Yine de posterde de yer alan ifadedeki gibi “ev yapımı cinayet hikayesi” türünde keyif alabileceğiniz bir yapım. İyi seyirler.
Önce Se7en simdi de Fargo iki tane fazlasiyla abartilan film.Geçenlerde Se7en'i izlemistim yapilan yorumlar,aldigi puanlarin fazla abartildigini düsünmüstüm ve Fargo da Se7en gibi abartilan bir filmmis.Filmi bugün izledim açikçasi imdb puaninin iyi olmasi vs. gibi seyler filmde demek ki gerçekten bir seyler var ki bu kadar begenilmis düsüncesine kapilmama sebep oldu ama emin olun film siradanliktan baska bir sey sunmuyor.Evet izlerken bastan sona nerdeyse hiç sikilmadim her ne kadar çok sürükleyici gibi gözükmesede süresinin de kisaligi filmden hiç sikilmama yardimci oldu ve gerçekten izlerken sikilmadim ama film kesinlikle bir basyapit falan degil.Hikaye eger gerçekse filme biraz etkileyicilik katiyor,oyunculuklarin da etkisiyle izlerken filmden keyif alabilirsiniz ayrica soundtrackler de basarili diyebilirim ama bunlar bir filmin bu kadar abartilmasina ve filmin basyapit derecesinde olmasi için hiç ama hiç yeterli degil film sanki Pazar günü gündüz vakti Tv de yayinlanan filmler tadinda,bu arada çekimler gayet iyi.Fargo'nun her ne kadar olumlu yanlarini saysam da bastan sona siradan bir film olmaktan kurtulamiyor kesinlikle fazla abartilmis bir film bence izlesen de olur izlemesen de olur diyebilecegim tarzda bir film Fargo,eger izleyecekseniz sakin beklentilerinizi yüksek tutmayin derim.
Coen kardeşlerden sağlam bir kara mizah örneği, bir suç komedisi ... Para uğruna,çıkar uğruna yapılan küçük bir plan, ama sonrasında olayların raydan çıkması, sarpasarması ... Para uğruna bir insanın yaptığı küçük bir hesabın daha sonrasında diğer insanların hayatını kötü anlamda etkilemesi ... Filmin ilham kaynağı gerçek hikayelerin harmanlanmasından oluşmuş ... Bu durum filmin inandırıcılığını artırmış, hayatın içinden çıkıp gelen bir film olmuş ... Birçok ödüller almış, mesajlar, dersler veren düşündüren başarılı bir film ...
- Hayatta bir miktar paradan daha önemli şeyler vardır ...
Sonuçta dünyada her insanın biraz açgözlülüğü diğer masum insanların hayatlarını tehlikeye atmaktadır ...
coen’ler kaç zamandır ısınamadığım sinemacılar. bana kalırsa; 'simply overrated', ya da en iyi anlamda tarzlarını sevmiyorum. karakterler yaratıp, o çok sözü edilen ince göndermeleri kamereya çekmek gerisini salmak. bir bütünlük bulamıyorum filmlerinde, belki vardır ama bana hitap etmediği kesin. ve de U.S en A gene U.S. en A ile eleştiriliyor ki bu nedenle evrensel ve kalıcı yönleri olmadığını düşünüyorum filmlerinin.
Gerçek bir olaydan aktarıldığı söyleniyor. Öyleyse eğer bize 'Neler oluyor be hayatta' demek düşüyor. film beklentilerimin altında kaldı. Çok ahım şahım değil. Kötümü ? Tabiki değil. Sonuna kadar kopmadan izledim. Çekimler çok hoşuma gitti. Minnesotanın bembeyaz görüntüsüde etkiledi beni ama film olarak öyle süper bir etki bırakmadı bende. Yinede izlenir tabiki.
eğer filmi sadece olay örgüsü ve final olarak izlerseniz emin olun tatmin olmazsınız.ancak çekimler,oyunculuk,kurgu,diyalog ve senaryoya değer veren bir sinemaseverseniz çok keyif alacağınızı garanti edebilirim. 8/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.