Hesabım
    Gönül Avcısı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Gönül Avcısı

    Gönül Avcısı

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    "Gönül Avcısı"nın yönetmeni Pascal Chaumeil'in ismi ilk bakışta pek tanıdık gelmese de geçmiş işlerine baktığımızda Chaumeil'in "Leon - Sevginin Gücü" (1994), "5. Güç" (1997) ve "Jeanne D'Arc" (1999) gibi filmlerde Luc Besson'un yönetmen yardımcısı olarak çalıştığını görüyoruz. İmza attığı televizyon filmleri ve mini dizileri saymazsak "Gönül Avcısı" Chaumeil'in ilk önemli bireysel projesi ve yönetmenin bu projede tıpkı uzun yıllar beraber çalıştığı Luc Besson gibi Hollywood motiflerini Fransız sinemasının içine yedirerek kendine has bir popüler sinema örneği çıkardığını söyleyebiliriz.

    Chaumeil, "Gönül Avcısı"nda sorunlu ilişkilerini devam ettiren kadınların gözlerini açan profesyonel çapkın Alex'in hikayesini anlatıyor. Alex'in kız kardeşi ve kayınbiraderinden kurulu ekibinin görevi aileleri ya da arkadaşları başvuruda bulunan kadınları takip edip, onlarla ilgili kişisel bilgiler topladıktan sonra bu kadınlara unutulmaz anlar yaşatmak ve kadınların kendi ilişkilerinde ne kadar mutsuz olduklarını anlamalarını sağlamak. İlişkilerine müdahale ettiği çiftleri ayırmak için her türlü teknolojik nimetten yararlanan ve bir gizli ajan gibi çalışan Alex'in tek kuralı ise mutlu çiftleri ayırmama prensibi üzerine kurulu. "Gönül Avcısı"nda mafya babası Van Der Becq, Alex'ten evlenmek üzere olan kızı Juliette'in nikahına engel olmasını istediğindeyse Alex arkasında durduğu bu prensibi yeniden gözden geçirmek zorunda kalıyor. Dışarıdan bakıldığında Juliette'in müstakbel kocası ile olan ilişkisi tam bir Romeo ve Juliette hikayesi gibi gözükse de borç batağındaki Alex, Van Der Becq'in teklifini kabul ederek oldukça zorlu bir göreve atılıyor.

    "Gönül Avcısı," çoğunlukla Hollywood romantik komedilerinin formüle dökülmüş anlatım biçimini benimseyen ve bilindik gidişatına rağmen başkarakterleri arasındaki cinsel gerilimi koruyarak duygusal bir atmosfer yaratmayı hedefleyen bir film. Yönetmen Chaumeil'in özellikle hikayenin ilk yarısında bu amacı başarıyla gerçekleştirdiğini söylememiz mümkün. Chaumeil, Alex'in özel hayatını sabote eden iş yoğunluğunu, markaja aldığı kadınları baştan çıkarma stilini ve karakterin tüm püf noktalarını başarıyla ortaya koyarak film dünyasının sınırlarını ve atmosferini ustalıkla belirliyor. Alex, Juliette'in ilgi alanlarını, takıntılarını ve geçmiş yaşamını didik didik ettiğindeyse Juliette karakterinin altyapısı hazırlanmış oluyor. Alex'e Juliette'i baştan çıkarmak için on günlük bir süre tanıyan filmin hikayesinin, ikilinin aşk macerası için bir son tarih belirlemesi ve Alex'in Juliette'e oynadığı oyunun her an başarısızlığa uğrayabileceğini vurgulaması ise seyredenlerin heyecanını körüklüyor. Böylelikle "Gönül Avcısı," iyi kurgulanmış bir Hollywood romantik komedisinin tüm olmazsa olmaz bileşenlerini bir araya getirmiş oluyor.

    Filmin anlatımını ve seyirciyle olan etkileşimini başarılı kılan en önemli unsurlardan bir diğeri ise Alex'in baştan çıkarma metotlarının ve Juliette'in kalbini fethedecek davranışların altının oldukça belirgin bir biçimde çizilmesi. Hikayenin başından itibaren George Michael ve "Dirty Dancing" hayranı olduğu belirtilen Juliette'in bu merakının oldukça renkli sahnelere vesile olacağını tahmin etmek zor değil. İzleyenlerde yüz gülümseten bir beklenti yaratan bu durumun, hedefindeki kadının aklını başından almak için elinden geleni ardına koymayacağını bildiğimiz Alex tarafından en iyi şekilde değerlendirileceğine dair güvenimiz de sonsuz. Seyircilerin beklentilerini ve heyecanlarını bu tip vaatlerle her daim besleyen yönetmen Chaumeil'in tüm bu emeklerinin karşılığını "Dirty Dancing" filminin en görkemli dans şovunun Alex ve Juliette'in yorumuyla yeniden canlandırıldığı sahnede aldığı da açıkça görülüyor.

    "Gönül Avcısı"nda sorun tam da bu sahnenin ardından baş gösteriyor. Gidişat süresince heyecanı enerjik, eğlenceli ve samimi bir ivmeyle ayakta tutan film, hikayenin doruk noktasından sonra temposunu düşürmeye başladığı anda Hollywood formülünü terk ediyor. Chaumeil'in öyküye kendine has bir 'Fransız' dokunuşu katmak amacıyla başvurduğunu düşünebileceğimiz bu tercih, ne yazık ki Alex ve Juliette arasındaki aşkın inandırıcılığını olumsuz yönde etkiliyor. Chaumeil ve filmde imzası bulunan üç senaryo yazarının ilerleyen aşamalarda hikayeyi mantık çerçevesinden çıkartan farklı tercihlerde bulunmaları ise "Gönül Avcısı"nın gücünü kaybetmesine neden oluyor ve seyredenlerin Alex ve Juliette'e olan bağlılıkları giderek zayıflatıyor.

    Chaumeil ve senaryo ekibi, filmin çözülme noktasında gidişatın kontrolünü ellerinden kaçırsalar da "Gönül Avcısı," son yıllarda türüne az rastlanan cinsten, etkileyici ve seyircisini hoş tutan bir romantik komedi. Chaumeil'in filmi, gidişatın sürükleyiciliğini ve güldürü yönünü besleyen yan karakterlerin hikayeye yapıcı bir biçimde destek vermeleri, "Dirty Dancing" ve "Bodyguard" gibi Hollywood klasiklerine yapılan şık göndermeler, hikayenin ruhuyla birebir örtüşen müzikler ve her haliyle filmin yıldızı olmayı başaran Romain Duris'nin etkileyici performansı için özellikle izlenmeye değer.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top