Timothy Green'in Sıradışı Yaşamı - Beyazperde.com eleştirisi : Kelimenin tam anlamıyla bir "aile filmi"!

Sinema seyircisinin "Timothy Green'in Sıradışı Yaşamı (The Odd Life of Timothy Green)" gibi filmler için kalıp bir tanımı var: Aile filmi.

O kadar doğru bir tanım ki bu. Hani paralı TV kanallarında karşımıza çıkan, "sevgi", "ailenin önemi", "çocuk sevgisi", "fedakarlık" temalı filmler..Film Disney yapımı -ki bir aile filmi için bu bir avantaj. Asla kan yok, asla yumruklaşma yok, hatta filmin kötü adamı bile yok! Ama akıllarda deli sorular.

Çocuk sahibi olmaya çalışan genç çift. Umutlarını yitirdikleri anda karşılarında beliren bir çocuk. Ama bu "farklı" bir çocuk. Bacaklarında yaprak var. Bu çocuk nereden geldi? Neden bu kadar sevimli? "Doğanın gücü"nün bir yansıması olabilir mi? Ya da bir "ders"?

Zamanında Hugh Grant'li "Bir Erkek Hakkında (About a Boy)" için yazdığı senaryoyla epey sükse yapan Peter Hedges, yine hem yetişkinlerin hem de çocukların dünyasındaki sorunlara eğiliyor. Ama bu "gerçeküstü" bir müdahalede bulunuyor. Bacaklarındaki yapraklar dışında sorunsuz görünen bir çocuğu bir anda peydah ederek, genç çiftin hayatına sokuveriyor. Burada yönetmen ders verir gibi: "çocuk diye tutturan genç çiftler acaba gerçekten bir çocuk sahibi olmaya hazır mı?"..

Jennifer Garner (ve gamzelerinin) oynadığı Cindy, Joel Edgerton ("Warrior"da Tom Hardy'den rol çalan adam) tarafından icra edilen Jim, sadece Disney yapımı bir aile filminde olabilecek türden bir çift. O kadar iyi kalpliler ki. Geçim dertleri var ama onun ötesinde kafayı taktıkları şu çocuk meselesi. Nasıl bir çocuk istediklerini kağıtlara yazıp kutuya koyuyorlar. Bahçeye gömdükleri o kutunun içinden yağmurlu bir gecede Timothy adında sevimli mi sevimli bir çocuk (CJ Adams gerçekten çok sevimli) çıkıveriyor. Biraz korkutucu bir sahne aslında. (Filmdeki evin aynı zamanda Halloween 2'de kullanıldığını söylesek?)

Woody Allen'vari "bastırılmış bir gerçeküstücülük" var burada. Ne genç çift ne de çevresinde yaşayanlar, bu çocuğun nereden çıktığını sorguluyor. Sanki yıllardır orada onlarla yaşıyormuş gibi.. Ama film bunu umursamıyor; dediğimiz gibi amaç "ders vermek". Neydi o ders: çocuk sahibi olmak kolay değil. Hele "mükemmel bir çocuk" için liste hazırlayan çiftlerin dikkatine: peki siz mükemmel misiniz?

Doğmaktan çok doğanın bir çocuğu gibi Timothy Green. Size yer yer Pinokyo'yu, yer yer "Yapay Zeka (A.I. Artificial Intelligence)"daki robot çocuğu yer yer de "İyilik Bul, İyilik Yap (Pay it Forward)"daki "iyiliği akımı başlatan" ufaklığı hatırlatabilir. Toplumların daha da önemlisi ailelerin "farklı" doğan çocukları kabullenişi üzerine bir öyküdeyiz. Ama Hedges sanki anlatması kolay bir şeyi gereğinden fazla zorlaştırmış gibi. Genç çiftin hayatına bir çocuğu uzaylı gibi sokmak yerine en baştan "evlat edinme" müessesini kullanmış olsa, bazı taşlar yerine daha rahat oturabilirdi.

Yazımızı bağlayacak olursak, gecenin geç bir vaktinde anne-babanız tarafından paralı bir tv kanalında seyredilen ve ertesi sabah size "dün geceki film çok güzeldi, tam bir aile filmi" şeklinde anlatılacak bir yapım bu. Tercih sizin.

twitter: @orkansanci