En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Suat Karakaş
5 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
28 Haziran 2024 tarihinde eklendi
Zekice hazırlanmış filmlerin her zaman başımın üstünde yeri vardır. Bu da onlardan biriydi. Biraz yavaş başlasa da ortası ve sonu gayet hızlı ve aksiyonluydu. spoiler: (Son 45 dakikada bazı yaptıkları şeyler ciddi manada kabız etti ama olsun) Oyunculuklar da gayet iyiydi. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
Harika bir filmdi bi insanın azimle neleri başarabileceğini anlatan akıl oyunlarının varlığı ve senaryonun oyuncuları ve kalitesii ile beni tatmin etti ki ben bi filmi izlemeden 30 kez düşünürüm
Harika bir filmdi..Son dönemde izleyip, favorilerim arasına girmeyi başaran tek yapım oldu şimdilik..Filmin bir Dizi Filmden, yada başka bir Filmden konusunun alıntı olması beni hayalkırıklığına uğratmaz; çünkü biz izleyiciler en iyi yapımı-en güzel filmi izlemek isteriz..Kim daha iyisini yapmış ise, onu tebrik ederiz..Ben Prison Berak Dizisinin 1 Sezonunu izlemiştim..Diane Kruger 'ın başrolünü oynadığı "Aşk Uğruna" yı ise henüz izlemedim, hemen onuda izleyeceğim.Gerekirse ikisi arasında kıyaslamada yaparım..Ancak bu filmi, şimdi izlemişliğimle söyleyebilirimki harika bir filmdi..Konu, Kurgu, duygu ve düşüncelerin aktarılış şekli, hatta oyunculuklar bile üst düzeydeydi..Burada pekçok kişinin eleştirdiği Elizabeth BANKS bile, yer yer vasat ancak yer yerde vasatın üzerinde oyunculuk sergiledi; yani rolünün hakkını verdi diyebilirim.Russel CROWE'u ise anlatmaya gerek yok; onun kötü oynadığı bir filmi şimdiye kadar izlemedim..tıpkı Liam NEESON gibi.. Bir Klişe olacak amai bu 2 isim Film Endüstrisi içinde resmen birer Marka !..Onların oynadıkları filmlerin, Senaryolarının bile kötü olma ihtimali yok galiba.. Film ilk 6 dakikasında genel bir mutluluk tablosu çizip, ardından tam 120 dakika boyunca herşeyi tepetaklak eden bir senaryoyla sizi sarıyorki, nutkunuz tutulmuş şekilde filmi izlerken buluyorsunuz kendinizi.. Heyecan ve tempo kısa bir an olsun düşmüyor.. Resmen gözlere şenlik bir Polisiye !.. Dram ise, 2. planda kalıyor.Tüm sevdiklerinizi çevrenize toparlayıp, hep birlikte izlenmeyi hakeden (kalitesinden emin olabileceğiniz) iyi bir film. 8/10
The Next Three Days: 3 Vakte Kadar… Aşk nedir? Çocuk sevgisi nedir? Peki ya ”kol düğmesi” nedir? Olmak ya da olmamak arasında ki ya da daha belirgin anlatmam gerekirse 20 yıl hapisle ”freedom” arasında ki ince çizgiyi belirleyen şeydir kol düğmesi ve bu filmde kapıyla arasında kaldı diye yaşlı bir bayanı itebilecek bir Frankenstein yaratandır.
Aşk, dram, aksiyon, suç hepsi bu filmde. Hapishane ve kaçış kelimeleri aynı cümlede buluştuğu anda belki çoğu seyircinin aklına Esaretin Bedeli’nden başlamak üzere onlarca skalada film gelecek. Ama bu film hepsinden de öte güzellikte. Zeka parıltısı içeren Law Abiding Citizen’den tutun Sylvester Stallone’nin Escape filmine kadar onlarca muazzamlık bu filmde buluşmuş. Son yıllarda izlediğim türünün en iyi örneği. Ayrıca bu film; Amerikalıların ne kadar da showmen olduğunun bir kanıtı da. Romantik Fransızlar bu filmin orijinal ismini ‘Aşk Uğruna” koymuşken Amerikalılar aksiyonu çağrıştıran ” The Next Three Days” demişler.
Biraz da filmin derinine inecek olursak, çoğu filmde görmeye aşina olduğumuz hatasız ve eli titremeyen robotsal adamlar yerine (buradan Jason Statham’a selam çakalım) saflığına kurban gidip dayak yiyen, duyduğu heyecandan dolayı kalp atışını bizim bile hissedebildiğimiz bir baş kahraman yaratınca seyirci de o adamla empati kurabiliyor. Filmin aksiyonu az diyenler olmuş ama bu adam lisenizde tarih anlatan öğretmeniniz gibi bir adam. 3 ayda öğretmen adamdan bir Jason Statham beklemek yersiz olur. Oğlunu nereye koyacağını bilemeyen bir baba, karısına yabancılaşan bir baba ve youtube’dan sahte anahtar yapmaya çalışan bir baba. Çok iyi oyunculuk sergileyen Russel Crowe, lunaparka son 10 metre kala sizin ne karar vereceğinizi düşündürten bir film, hiç bitmeyen çaresizlik ve mükemmel geçen bir 130 dakika.
Son olarak, aynı durumda ben olsam ne yapardım? Çocuğumun arkadaşı sayesinde parkta tanıştığım ve bana yeşil ışık yakan Olivia Wilde ile evlenir giderdim. The End!
Heyecan dolu, gerilimi olan, sürükleyici bir kaçış filmi. Filmin uzun olması sizi hiç sıkmayacak. Son zamanlarda izlediğim en güzel film. Tavsiye edilir.
Fransız filmi Aşk Uğruna'yı birde Amerikalılardanizlemek isterseniz buyrun. Orjinali kadar etkileyici olmasada yinede kendini izletiyor. Özellile Fransız versiyonunu izlemediyseniz daha çok keyif alabilirsiniz.
Soluksuz izlenecek bir film. Zaman zaman heyecandan yerimde duramadım. Kesinlikle tavsiye ederim. Özellikle filmin sonlarında heyecan doruklara çıkıyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.