Bu akşam sırada, korku sinemasının yaşayan efsanelerinden Dario Argento’nun 1975 tarihli bir filmi var:
“Profondo rosso / Deep Red”…
Kısaca, bir gazeteci (Daria Nicolodi) ve bir caz piyanistinin (David Hemmings), siyah deri eldiven giyen gizemli bir seri katilin peşinden koşturduğu olaylar zinciri olarak özetlenebilecek filmin senaryosunu, Dario Argento ve Bernardino Zapponi birlikte yazmışlar…
Arşivimizin demirbaşları arasında yer alan bu filmin, 7.7/10 (25.083 oy) ve 4/5 (11.546 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.2/10 (22 yorum) olan Rotten Tomatoes yorum ortalaması yeterince iyi…
Ki zaten izlemek için ustanın filmlerinden birine niyet konulduysa da, öyle "Kim ne demiş, kim ne söylemiş bir bakalım" diyerek yapılan yorumlar yahut verilen puanlar gibi ıvır zıvıra hiç bulaşmadan direkt izlemek lazım…
Bu kısa girişten sonra, yıllar önce birkaç kez daha izlediğimiz korku sinemasının başyapıtlarından olan bu filme, şimdi biraz daha yakından bakalım…
İşe, her şeyden önce 1975 yılının teknik olanaklarından, daha doğrusu olanaksızlıklarından söz ederek başlayalım…
Evet, o yıllarda bugün olan ve bazı filmlerde neredeyse suyunu çıkartırcasına kullanılan bazı teknik imkânlar yoktu… Örneğin bilgisayar ve sanal efekt denilen şeyin kullanımı henüz çok yaygın değildi…
Özel görsel efektler de aynen “Profondo rosso/Deep Red” gibi düşük bütçeli filmler için oldukça pahalıydı… O yıllarda Dolby dijital ses kaydı ve ses efektleri de olmadığı gibi elektronik cihazlar yerine halen (iyi ki de) akustik enstrümanlarla yapılan müzikler tercih edilmekteydi…
Peki, bu durumda iyi bir film yapmak için elde geriye ne kalıyordu?
Elbette ki, ustalık…
Ama neyin ve kimin ustalığı?
Önceliği Dario Argento’nun kendisine vermek suretiyle şimdi bu ustalık konusunu biraz daha açalım…
Dario Argento’nun kariyerine baktığımızda, baba mesleği sinemaya senarist ve hikâyeci olarak başladığını görüyoruz… Bu alandaki ilk (belki de en) büyük başarısı da Bernardo Bertolucci ve Sergio Leone ile birlikte “Once Upon a Time in the West” (1968) in hikâyesine imza atmış olmasıdır…
Aslında Bernardo Bertolucci ve Sergio Leone gibi iki büyük sinema dâhisi ile birlikte çalışmak herkesin ayağına gelebilecek öylesine sıradan bir fırsat olmadığı gibi basit bir şansta değildi… Zira hayatta şans, insana bir hadi bilemedin iki defa güler…
Zaten Bernardo Bertolucci, Sergio Leone ve Dario Argento’nun kariyerleri boyunca yaptıkları işlere bakılınca da bu iş birliğinin öyle basit bir şans yahut tesadüf sonucu değil de birbirini tamamlayan yetenekleri nedeniyle oluştuğu da çok açık bir biçimde görülüyor…
Böylelikle, yönetmen koltuğunda oturan Dario Argento’nun neredeyse doğuştan yetenekli komple bir sinemacı olduğunu da öğrenmiş oluyoruz…
Ki bu da, filmin artı hanesinde, elde var bir demek oluyor…
Buna doğru kamera, doğru çekim açısı, doğru ışık, iyi oyunculuk ve doğru kurguya eşlik eden doğru ve etkili müzik gibi ustalık gerektiren diğer faktörlerde eklenince ortaya böyle harika bir iş çıkıyor…
Bu da elde var iki, üç, dört diye saymaya gerek kalmadan “bingo” demek oluyor…
Sonuç olarak, halen izlemediyseniz kendinize bir iyilik yapın ve bu kadar doğru şeyin, doğru zamanda ve doğru yerde bir araya gelerek oluşturduğu bu filmi mutlaka izleyin deriz…
İzleyecek herkese keyifli seyirler…
Son iki not:
1. “Profondo rosso/Deep Red” nun, 126 – 106 – 98 dakikalık üç farklı versiyonu olup bizim elimizdeki kopya, filmin 2014 yılında restore edilmiş olan 126 dakikalık versiyonudur…
2. Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 8 Ağustos 2018 günü saat 02.33’de yazılarak paylaşılmıştır...