masumiyeti daha önce izlememiştim ikisini arka arkaya izledim ve çok beğendim filmlerden sonra içimi epey bir umutsuzluk ve hüzün kapladı gayet başarılıydı yani
zeki demirubuz izlediğim en iyi filmi üçüncü sayfa itiraf yazgı hepsinden bin kat daha mükemmel bir film "aşk" tek kelime filmi özetlemek için oyuncular zaten bitirmişler olayı birde bazı arkadaşlar küfürlerin çok olduğunu söylüyorlar bi filmde küfür olması demek o filmin doğallığını gösterir sanki filmi izliomuş gibi diil içindeymiş gibi gelir insana bir filmde herşey doğalsa aşkın olduğu gibi küfür de çok normal zeki demirkubuz yine harika birşey yapmış yeni filmi ne zaman gelir acaba????? "aşk uğruna yuvalar yıkıldı kanlar döküldü çocuklar öksüz kaldı ama Masumiyet hiçbir zaman yitirilmedi"
filmi aşk filmi olarak tanımlamak son derece yanlış.arabesk filmleri andırması dışında aşktan öte tam arabesk zihniyetli yani bağımlılığa yatkın kişilikleri ele almış.çünkü gerçek aşk bağımlılıktan çok farklı bir histir.eğer aşk bu filmdeki gibi tanımlansaydı tv haberlerde izlediğimiz cinayetlerin sayısı artardı zannediyorum:)
Aşkın saplantıya dönüşmesi,düşünmeksizin aşkın peşinden yürümek...En az hayat kadar sert bir film.Bazı arkadaşların abartılı yorumlarına katılamayacağım ama yılın en iyi filmi olduğu kesin.Finalinide çok beğendiğimi söylemeden geçmiyeyim...
film sadece ve sadece masumiyet'te bekir'in çimler üzerindeki monolog üzerine kurulmuş ve 1-2 karakter eklenmiş masumiyet filminden sonra biraz yaf geldi bana bu film hem konu olarak hemde oyunculuk olarak tabii masumiyetten sonra eminim herkes haluk bilginerin oynadığı bekir karekterini aramıştır bu filmde
üstad ödülleri tek tek topluyo.....26.istanbul film festivalinde en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu kader'e geldi....zeki demirkubuzun bütün filmleri festivallerin adeta ödül avcısı oluyo değerli hocamıza da bu yakışır zaten...
biraz önce açıklandı 26. uluslararası film festivalinde en iyi yönetmen ödülünü Zeki Demirkubuz aldı..ne denirki büyük film ve büyük bi yönetmen..tebrik ediyoruz, alkışlıyoruz..saygılarla
İstanbul Film Festivali'nde Zeki Demirkubuz ve Ufuk Bayraktar'ın da katılımıyla izlediğim filme kötü diyemeyeceğim ama sanki bazı noktalar havada kalmış gibi.Birtakım zaman atlamaları izleyicinin aklını karıştırıyor.Karakterlerin içinde bulundukları soyo-ekonomik durumla ilintili olarak bol bol küfür duyuyoruz.Bu kadar küfür beni çok rahatsız etti.Birçok şehirde çekilerek emek harcanarak yapılmış bir film,Vildan Atasever'i biraz zayıf buldum ama Ufuk Bayraktar gerçekten iyi oynamış.Bir de yönetmen iyi bir sahne yakaladı diye abartmış da abartmış.Bu kadar uzun çekimlere ne gerek var? (Kordonda gece yapılan çekimler,bayrakların sallanması vs.) Zaman zaman fransız filmleri anımsattı bana.Senaryo iyi ama daha iyi yapılabilecek bir filmmiş.Hikaye yer yer dağılmış.Ara sıra da salondakiler güldü umarım ayıp olmamıştır Zeki Demirkubuz ve Ufuk Bayraktar'a :)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.