Hesabım
    Killer Elite
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    Killer Elite
    Yazar: Banu Bozdemir

    Killer Elite'i seyircinin gözünde bir yerlere taşıyan konusundan, ilk filmin çeken yönetmeninden çok elbette ki aksiyon yapmaya soyunmuş üç oyuncunun varlığı. Jason Statham sazı eline alıp çalan oyuncu olarak aksiyon hanesine bol bol yıldız yadırıyor. Clive Owen onun karşısındaki diğer adam olarak orta karar aksiyonla bize seslenirken, yaşıtlarına göre hala oynamakta ısrar eden Robert De Niro da filmin bir yerlerinde aksiyon kılıcını kuşanıyor. Zira seyircinin beklentisi de bu kendisinden. O da ufak bir gösteriyle gönüllere su serpiyor!

    Filmin basın gösteriminde kaçırdığım için vizyonda izledim ve sıcağı sıcağına yazıyorum. Filme ‘erkek izleyici filmi' yaftasını direkt yapıştırdığım için filme arkadaş grubuyla gelen kadınlara sempati ve şaşkınlıkla baktım ama yine de ‘bir bayan bu filme neden tek başına gelir' imajını yıkamadım salonun gözünde. Sonuçta bir erkek filmi olan Killer Elite'i bir Jason Statham hayranı gibi sonuna kadar sahiplendim. Aslında politik altyapısı da var filmin ama ortalık o kadar fazla kişisel hesaplaşma arenasına dönüyor ki bir süre sonra sadece kaçma-kovalama sahnelerine odaklanıyorsunuz. Film gerçek bir hikayeden yazılmış bir romanın sinemaya uyarlanmış hali. Filmde çok ulusluluk durumu hakim, Ortadoğu'dan Londra'ya oradan Paris'e uzanıyoruz ve bir süre sonra aslında herkesin aynı yerde yaşadığı gibi bir karmaşaya saplanıyoruz.

    Sonuna kadar klasik kalıplarla ilerleyen öykü, ajanlıktan elini eteğini çekmek, sevdiği kadınla ‘normal' bir hayat kurmak isteyen bir adamın tekrar belaya bulaşmasını anlatıyor. Belaya sevdiği kadını kaybettiği için değil, dostu ve danışmanı Hunter'ı kurtarmak için dönüyor. O andan itibaren de aksiyonla tabir-i caizse 'kanka' oluyoruz.

    Aksiyon numaraları, kırma dökme, parçalama ve patlatma dozları arka arkaya sıralanıyor ama açıkçası film keyifli bir seyirlik sunmaktan bir hayli uzak! Yıllardır tekrarlanan kalıplar üzerinde şahlanmaya çalışıyor ama dediğim gibi oyuncularından başka şansı yok. Yani, seyircinin oyuncuları için tercih edeceği filmlerden. Onun dışında 116 dakikalık film 90 dakikalık klasik bir dilimde de kendini çok rahat kotarırmış. Gereksiz uzayan, aksiyon sahneleriyle konunun önüne geçen hız, filmin sonunda altyazı misali verilen açıklamaları da anlamsız kılıyor.

    Film 2004 yılında kısa film çektikten sonra 2011 yılında birden yüzünü aksiyon ve uzun metraja çeviren Gary McKendry'ye ait. Jason Statham hayranları koşulsuz şartsız bu filme koşacaklar elbette ama dediğim gibi ortada çok şey anlatıyormuş gibi duran ama kuru bir aksiyon gösterisinden öte çok da fazla bir şey vaat etmeyen bir filmle karşılaşacaklar. İngilizlerin Gizli Servis hesaplaşmasına Amerikanvari bir bakışın da hayli ilginç olduğunu eklemek gerek...

    banubozdemir@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top