Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Yönetmen Øvredal, Dracula veya vampir filmlerinden ziyade duygu ve atmosfer olarak eski usul canavar filmlerini temel alıyor. Ama o filmlerdeki ucuz ‘kitsch’ estetikten tümüyle uzak duruyor. Tam tersine, klasik sinema dilini kullandığı, her şeyiyle iyi çekilmiş bir filme imza atıyor. Sonuçta, 45 milyon dolarlık bütçesiyle prodüksiyon kalitesi yüksek bir Amerikan anaakım filmi duruyor karşımızda.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Filmin görsel anlamdaki en önemli farklılığıysa Dracula’yı insan değil, yaratık formunda karşımıza getirmesi; bu form da F.W. Murnau’nun ‘Nosferatu’sunu hatırlatıyor. Bir de ana karakterin siyah bir doktor olması üzerinde öykünün ırkçılığa ilişkin vurguları var. Lakin tüm çabalara, görsel ve teknik kalitesine rağmen ‘Drakula: Son Yolculuk’ vasatı aşamıyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Sonuç olarak bu filmin kendine özgü bir cazibesi yok değil. Bir gemi dekoru içine bu denli gerilim yerleştirmek... Zengin kadroyu -Liam Cunningham dışında- iyi seçip kullanmış olmak. Bir deniz atmosferini bu kadar korkunç hale getirmek... Ama bu aynı ölçüde filmin adıyla ve çağrıştıklarıyla çelişiyor. Çünkü Dracula deyince akla hemen kapalı mekânlar, ürkünç şatolar, tütsülü odalar filan geliyor. Keşke bu film tümüyle o ünlü klasikten sıyrılıp daha özgürce çekilmiş bir korku yapımı olsaydı...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Yönetmen Øvredal, Dracula veya vampir filmlerinden ziyade duygu ve atmosfer olarak eski usul canavar filmlerini temel alıyor. Ama o filmlerdeki ucuz ‘kitsch’ estetikten tümüyle uzak duruyor. Tam tersine, klasik sinema dilini kullandığı, her şeyiyle iyi çekilmiş bir filme imza atıyor. Sonuçta, 45 milyon dolarlık bütçesiyle prodüksiyon kalitesi yüksek bir Amerikan anaakım filmi duruyor karşımızda.
Hurriyet
Filmin görsel anlamdaki en önemli farklılığıysa Dracula’yı insan değil, yaratık formunda karşımıza getirmesi; bu form da F.W. Murnau’nun ‘Nosferatu’sunu hatırlatıyor. Bir de ana karakterin siyah bir doktor olması üzerinde öykünün ırkçılığa ilişkin vurguları var. Lakin tüm çabalara, görsel ve teknik kalitesine rağmen ‘Drakula: Son Yolculuk’ vasatı aşamıyor.
T24
Sonuç olarak bu filmin kendine özgü bir cazibesi yok değil. Bir gemi dekoru içine bu denli gerilim yerleştirmek... Zengin kadroyu -Liam Cunningham dışında- iyi seçip kullanmış olmak. Bir deniz atmosferini bu kadar korkunç hale getirmek... Ama bu aynı ölçüde filmin adıyla ve çağrıştıklarıyla çelişiyor. Çünkü Dracula deyince akla hemen kapalı mekânlar, ürkünç şatolar, tütsülü odalar filan geliyor. Keşke bu film tümüyle o ünlü klasikten sıyrılıp daha özgürce çekilmiş bir korku yapımı olsaydı...