Şark Oyunları
Yazar: Funda SularözŞark Oyunları ile Bulgaristan'ın Sofya şehrinde yaşayan ve içsel yolculuğunda kaybolmuş bir adam üzerinden, günümüz Bulgaristan'ın ruhsal ve siyasal vücudunda bir keşfe çıkıyoruz.
Aslında Balkan Sineması'nı vizyonda görme şansımız pek yoktur, ancak festivallerde bu sinemanın örnekleri meraklılarına ulaşır. Fakat Şark Oyunları'nda ülkemizde çokça sevilen 3 Türk oyuncu yer alınca, film bu hafta az sinema salonunda da olsa izleyiciyle buluştu.
Ülkemizde ve dünyada önemli festivallerde gösterilen ödül sahibi Şark Oyunları, genç yönetmen Kamen Kalev'in ilk filmi. Uyuşturucudan kaçarken alkolik olan, hayatını marangozluk yaparak devam ettiren Itso isimli gencin hikayesini, yönetmenin bunaltıcı görüntü ve renklerle yansıttığı Sofya sokakları çevreliyor.
Zanaatkar hayatında içindeki sanatçıyı ortaya çıkaramayan, sevgilisine çiğnenmiş sakız üzerindeki sinek muamelesi gösteren Itso, tüm yalnızlığının ve karanlıktan çıkamayacağının inanışının (belki de bilincinde olup) ortasında, özellikle Türk ve Çingeneler'den nefret eden Neo-Naziler'in maşa görevi gören sokak serserisi topluluklarına kardeşini kaptırmak üzeredir. Itso'nun kardeşi için sokaklar, babası ve anlaşamadığı ikinci eşinden kaçışken; vahşetin içinde olmakla, bir topluluğa ait olmadan yalnız kalmak arasında kalmıştır.
Almanya'ya giderken bir gece geçirmek için Sofya'da kalan Türk ailenin, kardeşininin de birlikte olduğu topluluk tarafından saldırıya uğramasıyla Itso aileye yardım eder ve Işıl ile tanışır. Itso için bu karşılaşma aslında bir başlangıç da olacaktır.
Varoluşsal ve politik duruşları simgeleyen tüm karakterlerin birbirlerine önyargılı ve tamamen empatisiz yaklaşımları, Işıl ve Itso arasında yoktur. Işıl, Itso'nun karanlıktaki parıltısı olacaktır. Film de Itso'nun Işıl'ın ardından geldiği İstanbul görüntüsüyle son bulur. Yönetmen filmin tüm daraltan atmosferine rağmen içimize bir umut tohumu atarak filmi sonlandırıyor.
Fakat gerçek hayatta; filmin başrol oyuncusu Christo Christo'nun (Itso) filmden sonra uyuşturucu yüzünden hayatını kaybetmesi, Itso karakterinin iç çatışmalarını bizim için daha inandırıcı kılarken, filmdeki umuda dair inancımızı sarsıyor.
Şark Oyunları'nın hikayesi ve görüntülerinin ötesinde bir diğer güçlü tarafının müzikleri olduğunu da belirtmeli. Filmin başından ekranın kararmasına kadarki tüm süre içinde müzikler filmi çok daha etkileyici kılıyor.
Sonuç olarak Itso'nun kayboluş hikayesi, özellikle orta yaşa gelmiş adamlara -ve tabi çoğumuzun bir zaman yaşadığı gibi- kendi karanlık dönemlerine dair hatırlatmalar yapması açısından etkili olurken, Şark Oyunları günümüz Bulgaristan toplumuna ayna tutması açısından önemli bir noktada duruyor.