Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
3,1
491 Puanlama
Güz Sancısı hakkında görüşlerin ?
5
16 Eleştiri
4
24 Eleştiri
3
10 Eleştiri
2
42 Eleştiri
1
12 Eleştiri
0
11 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
Çok başarılı bir dönem filmi var karşımızda. Zaten filmin kadrosunun yarısının 'Hatırlı Sevgili'nin kadrosundan oluşu da önemli bir unsur olarak yer alıyor filmde. Tomris Giritoğlu müthiş bir filme atmış, senaryo ve kurgu da bir o kadar iyi. Sadece sanırım filmde tek elştirebileceğim konu Murat Yıldırımın (başrol oyuncusu olmasına rağmen) vasatın altındaki oyunculuğu Asi dizisindeki Murat Yıldırım Msi bile yok bu filmde.
Bu kadar düşük bir puanı hak etmiyor bu film.. kesinlikle kaliteli bir dönem filmi ve özeleştiri yapmamızı sağlıyor.. ayrıca çok güzel bir aşk filmi bence.. beren saat rum şivesiyle konuştuğu halde çok başarılıydı oyunculuğu.. aynı şekilde murat yıldırım ve okan yalabalık da gayet iyiydi.. nerdeyse 2 yıl oldu izlediğim ama son derece etkili bir film güz sancısı.. 9/10
ben filmi 2.haftasında izledim ve çok güzel buldum.burdanda diğer sitelerdende yorumları okudum.bir kısım hiç beyenmemiş bir kısım çok beyenmiş.tabi ki insanları bakış açıları farklı olduğundan bana çok zevkli ve güzek gelen film başkalarına çok sıkıcı gelebilir.oyunculuklarıda çok beyendim.özellikle beren saat,murat yıldırım ve okan yalabık üçlüsünü çok beyendim.tarihi filmleri çok sevdiğim için gitmiştim.filmde oynayan hiçbir oyuncuyada hayranlığım yoktu ama filmi izledikten sonra beren saati gerçekten çok beyendim.kendisini yarışmadan sonra çok geliştirmiş.genelde bi tarih filmi değildi ama sırf aşkta değildi.ikisinin sentesi bir film yapılmış.bir daha gitmeyide düşündüm ama dvdsi çıkınca alıcağım için gitmedim.hala gidip görmeyenler varsa bence gidin derim.
Yakın tarihin önemli olaylarından 6-7 eylül vakası üzerine kurulmuş gibi görünen ama gekersiz bir aşkın içersinde boğulup giden bir yapım Güz Sancısı.Aşk zaten inandırıcı olmadıgı gibi,filmde 6-7 eylül olaylarının çıkış sebepleri çok yavan kalmış.Filmlerimizdeki şu yardımcı oyuncu veya figürasyon işleri o kadar kötüki,güz sancısıda bundan nasibini almış.Sonuç olarak çok beğendigimi söyleyemem.İnlakide biraz hüzün olsun ee birazda aşk sonrasında da hem birilerine bir şeyler diyelim hemde övelim derseniz ortaya ne dedigi belli olmayan bir film çıkar.Güz Sancısıda öyle ortalarda gezinen bir film.Birde filmin iki başrol oyuncusu Murat Yıldırım ve Beren Saat kötü oyunculuklarıda filmin puanını düşürüyor.
Filmin en güzel yanı anlatmak istediği bir şeyler var,bir derdi var ve tarihi bir olaya değinerek herkesin bir fikri olmasını sağlıyor ama yüzeysel işlendiğini düşünüyrm izleyiciyi sarsabilirdi bu hikaye,taraflı mı tarafsız mı olduğuna siz karar verin.En kötü yanı kesinlikle Beren Saat'in beceremediği rum şivesi okadar çok açık veriyorki,okadar anlaşılıyorki..
Ah be Tomris ah ne desem ki... Yani sinemadan çıkınca yaşadığım hayal kırıklığını başka nadir filmlerde yaşamışımdır. Sen o kadar zaman bekle bekle... Yani yeni bi yönetmenin ilk filmi olsa anlarım, yani o kadar basitçe ve yapay ki bi çok şey.
Mesela
-Yaşanan siyasi olayların gölgesindeki aşk hikayesi bi türlü yapmacıklıktan uzağa gidemiyor.
-İlk yarısı o kadar sıkıcı ki bi türlü giriş faslı bitmiyor acayip sıkıyor.
Hadi 2. yarı düzelecek diye bekliyosunuz ama film bitiyor "eeee" diyosunuz kendi kendinize.
Geriye akılda kalan Behçet Karakteri, Okan Yalabık ve Güzel müzikler başka koca bir hiç...
Herşeye rağmen izleyin derim; sonuçta hâla kendimizle hesaplaşmaktan kaçtığımız bir konu yüreklice sinemaya yansıtılmış ama keşke vasatın üstü olsaydı. Bu şekliyle çok sıradan. 6,9/10
Mesela
-Yaşanan siyasi olayların gölgesindeki aşk hikayesi bi türlü yapmacıklıktan uzağa gidemiyor.
-İlk yarısı o kadar sıkıcı ki bi türlü giriş faslı bitmiyor acayip sıkıyor.
Hadi 2. yarı düzelecek diye bekliyosunuz ama film bitiyor "eeee" diyosunuz kendi kendinize.
Geriye akılda kalan Behçet Karakteri, Okan Yalabık ve Güzel müzikler başka koca bir hiç...
Herşeye rağmen izleyin derim; sonuçta hâla kendimizle hesaplaşmaktan kaçtığımız bir konu yüreklice sinemaya yansıtılmış ama keşke vasatın üstü olsaydı. Bu şekliyle çok sıradan. 6,9/10
Tomris Girit. filmlerini taraflı yapmaktan ziyade gerçekleri seyirciye sunuyor.Yakın tarih hakkında fikir edinmek için ideal. Vizyondada gidilebilcek en iyi türk filmi diyebilirim.
Ayrıca Türk sinemasında bu kadar çok yasaklar olmasaydı çok daha çarpıcı , gerçekci ve iyi bir film ortaya çıkardı
Ayrıca Türk sinemasında bu kadar çok yasaklar olmasaydı çok daha çarpıcı , gerçekci ve iyi bir film ortaya çıkardı
kesinlikle ilgi çekici bir konu ve izleyip,dinleyip öğrenilmesi gereken yakın tarihimizden üzücü bir olay.zaten o yüzden gitmiştim filme,ne var ki pek de beğenmedim,birkaç nedeni var:bana senaryo çok zorlama yazılmış gibi geldi, özellikle bazı sahnelerde,çok göze batıyordu.bir de benim şöyle bir düşüncem var ki,biz bu oyuncuları sürekli ama gerçekten sürekli aynı yönetmenin farklı yapımlarında farklı rollerde izliyoruz, sürekli aynı insanları izleyince ilgi çekici dönem yapımları bile olsa inandırıcılık kesinlikle kayboluyor,pek de desteklemiyorum bu kadar sık ve aynı kişilerle farklı yapımlar çekmeyi.bir de rumca konuşmalar bariz yapmacık geldi gözüme,fark ediliyor yani anında,rol yapmaya çalıştıklarını rahat anlayabiliyorsunuz.bir eastern promisestaki viggo mortensenin rusça konuşmasıyla alakası yok mesela,orada adamı gerçekten rus sanıyorsunuz.akılda kalıcı performans yok o açıdan da,ilker aksum kötü karakterine iyi bürünmüş onu söyleyebilirim.çok da gerekli gelmedi bana güz sancısı,ama o dönemleri merak edip bir nebze de olsa perdede görmek istiyorsanız buyurabilirsiniz.
İyi niyetle düşünülmüş bir film var huzurlarımızda , Tomris Giritlioğlunun sağlam metinlerle işe giriştiği malumunuz ancak burada işlerin pek iyi gittiği söylenemez. Aşk hikayesinin pek oturmadığını belirtmek isterim. Bazı oyuncular kendilerini dizi estetiğine sahip gibi göstermiş. Konuk oyunculara ve Zeki Demirkubuz sürprizleri de dikkat. İzlenilebilir ama olaylarla ilgisi olmayanlar aşk hikayesine boğulmaktan dert yanacak
film hiç iyi değil, iyi değil dememin sebebi kesinlikle konusunun taraflı veya tarafsızlığıyla alakalı değil, kostümler,mekan veya cast seçimi ii ama maalesef Tomris Giritlioğlu o duyguyu izleyiciye veremiyor, yönetmen olarak çoğu sahnede eksik kaldığını düşünüyorum..mesela filmin sonunda normal şartlarda duygulanmam veya hafif gözlerimin dolması gerekirken, hiçbi şey hissetmedim..vasata yakın bi yapım..***..
Murat Yıldırım oyunculuğu zayıf, beren fena değil, filmin konusu güzel ama daha iyi çekilebilir, daha iyi oynanabilir. 5 puan
Siyasi film cekiyorsun ya da cekmeye calısıyorsun sacma sapan ask hikayesini(ki beren saat in rezil oyunculugunu söylemeye gerek yok)filmin önüne sokuyorsun.Yani ask olmadan da film olur bizim dizilerimiz sinemalarımız niye bu inatla devam ediyor hiç anlamadım. Olmamıs cok kötü rezalet.Milletten schindlers list cıkar bizden de güz sancısı.Hakikaten sancılar girdi bitirene kadar
tomris giritlioğlu muğlak kalmış tarihi bir gerçeğe samimi bir şekilde eğiliyor ama malesef pek de başarılı olduğunu söylemek mümkün değil
hemen söylemeliyim ki filmde oyunculuklar çok başarılı özelliklede behçet rolüyle murat yıldırım ama senaryoda ki aksaklıklar oyuncuların kendisini göstermesini engellemiş öncellikle senaryo bizlere karakter tanıtmakta vasıfsız kalıyor hayata karşı kendilerini tuhaf bir şekilde bırakmış karakterler bitmez tükenmez bir şimdiki zamanı yaşıyor filmde 1955 yılından bahsediyoruz ama karakterin devri yansıtan hiç bir özellikeri yok küçük bir burjuva döngüsü içinde olmalarından da kaynaklanıyor olabilir bu ama küçük burjuva döngüsü işlevi karakterleri soğuk ve samimiyetsiz yapyor zaman zaman, bunun yanında keşke behçet ile elenanın aşkı daha çok ve derin bir biçimde işlenseymiş akıl almaz bir siyaset ve komplo fırtınasında dönen behçetin aşk karşısında ki çaresiz duruşu keşke daha etkileyici verilebilseymiş çünkü izleyici olarak behçetin buhranlı hali hemen ilgimizi çekiyor ilgimizi o karakter üzerine yoğunlaştıyoruz ki behçetin çıkışsızlığı bizim de çıkışsızlığımız olurdu . filmin dönemede başarılı bir şekilde eğildiğini söyleyemem adnan menderesin yaptığı büyük kapitalist değişimlerin karşıtları bu kapitalist değişimlerin iki yüzü henüz yeni çıkılmış ve boşu boşuna ve gidene kadar adlarnı bile duymadıkları topraklarada şehit düşen güney kore şehitleri ve güney kore savaşının etkileri hiç işlenmemiş filmde sadece rumlar ve türkler arasında ki gerginlik işlenmiş üstelik belki haddim değil ama bir konuya değinmeden geçemeyeceğim filmde ki sanat yönetimi berbattı bütün film aynı sokaklarda geçiyor bir süre sonra kendimi bir tiyatro oyununda sandım aynı figüranlar, anyı sokaklar tabi burda mali kaynakların gücü de problem ama bu kadar kötü bir sanat yönetimi olmamalıydı filmde diye düşünüyorum tüm bu olumsuz özelliklernin yanında güz sancısının olumlu yanlarıda var eleştirel ve cesur, dogmaları yıkan bakış açısını tebrik ediyorum filmin ama çokda başaraılı bir film diyemem malesef
hemen söylemeliyim ki filmde oyunculuklar çok başarılı özelliklede behçet rolüyle murat yıldırım ama senaryoda ki aksaklıklar oyuncuların kendisini göstermesini engellemiş öncellikle senaryo bizlere karakter tanıtmakta vasıfsız kalıyor hayata karşı kendilerini tuhaf bir şekilde bırakmış karakterler bitmez tükenmez bir şimdiki zamanı yaşıyor filmde 1955 yılından bahsediyoruz ama karakterin devri yansıtan hiç bir özellikeri yok küçük bir burjuva döngüsü içinde olmalarından da kaynaklanıyor olabilir bu ama küçük burjuva döngüsü işlevi karakterleri soğuk ve samimiyetsiz yapyor zaman zaman, bunun yanında keşke behçet ile elenanın aşkı daha çok ve derin bir biçimde işlenseymiş akıl almaz bir siyaset ve komplo fırtınasında dönen behçetin aşk karşısında ki çaresiz duruşu keşke daha etkileyici verilebilseymiş çünkü izleyici olarak behçetin buhranlı hali hemen ilgimizi çekiyor ilgimizi o karakter üzerine yoğunlaştıyoruz ki behçetin çıkışsızlığı bizim de çıkışsızlığımız olurdu . filmin dönemede başarılı bir şekilde eğildiğini söyleyemem adnan menderesin yaptığı büyük kapitalist değişimlerin karşıtları bu kapitalist değişimlerin iki yüzü henüz yeni çıkılmış ve boşu boşuna ve gidene kadar adlarnı bile duymadıkları topraklarada şehit düşen güney kore şehitleri ve güney kore savaşının etkileri hiç işlenmemiş filmde sadece rumlar ve türkler arasında ki gerginlik işlenmiş üstelik belki haddim değil ama bir konuya değinmeden geçemeyeceğim filmde ki sanat yönetimi berbattı bütün film aynı sokaklarda geçiyor bir süre sonra kendimi bir tiyatro oyununda sandım aynı figüranlar, anyı sokaklar tabi burda mali kaynakların gücü de problem ama bu kadar kötü bir sanat yönetimi olmamalıydı filmde diye düşünüyorum tüm bu olumsuz özelliklernin yanında güz sancısının olumlu yanlarıda var eleştirel ve cesur, dogmaları yıkan bakış açısını tebrik ediyorum filmin ama çokda başaraılı bir film diyemem malesef
film hicbirseyi degistirmio... o gun bu olaylari yapan sabit fikirli insanlar ne yazik bu gun burada ayni dusuncelerle yorum yapio... yazik... filmin son sahnesi ve gercegin ilk fotografini gordugunuzde hic mi durup dusunmediniz...
60 yıl geçmiş aradan ama nasıl bir kinleri varsa her yaptıkları işte milliyetci insanları yerden yere vuruyorlar.birazda komünistlerin yaptıklarını gösterseler ya sütten çıkmış ak kaşıklar sanki.yapacaksan tarafsız iş yap öbür türlü hiç yapma.rumlar iyi,ermeniler iyi,komünistler iyi ama tüm milliyetciler kötü,Türk askeri kötü,devlet kötü,komünist olmayan herkes kötü,kendileri gibi düşünmeyen herkes faşist.bunların anlayışları bu işte.bu filmi kimseye önermiyorum propaganda yapılıyor resmen hatırla sevgilide olduğu gibi milliyetci insanları öcü gibi göstermeye çalışıyorlar.
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler