Size Koltuk Tırmalama, Dudak Isırma ve Mide Bulantısı Vaat Ediyor…
Yazar: Gizem Şimşek KayaSony Pictures yapımcılığında çekilen Thanksgiving, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Kara Cuma, filminin yönetmen koltuğunda Cabin Fever (2002), Hostel (2005), Hostel: Part 2 (2007), The Green Inferno (2013), Knock Knock (2015), Death Wish (2018), The House with a Clock in Its Walls (2018), Fin (2021) gibi filmlerin de yönetmenliğini yapmış olan Eli Roth oturuyor. Grindhouse (2007) filminin içerisindeki hayali fragmandan esinlenilerek oluşturulan filmin senaryosunu yönetmen Roth ile Jeff Rendell birlikte kaleme almışlar. Robert Rodriguez'in Machete (2010) ve Jason Eisener'ın Hobo with a Shotgun (2011) filmlerinden sonra Grindhouse (2007)'daki hayali fragmanlardan birinden uyarlanan üçüncü uzun metrajlı bu filmin görüntü yönetmenliğini Milan Chadima üstlenmiş. Müzikleri Brandon Roberts imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Patrick Dempsey, Ty Olsson, Gina Gershon, Gabriel Davenport, Karen Cliche, Nell Verlaque, Rick Hoffman, Derek McGrath, Katherine Trowell, Jalen Thomas Brooks, Mika Amonsen, Amanda Barker, Shailyn Griffin, Tim Dillon, Chris Sandiford, Addison Rae, Tomaso Sanelli, Jenna Warren gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu Kara Cuma isyanının trajediyle sonuçlanmasının ardından, Şükran Günü'nden ilham alan gizemli bir katilin kötü şöhretli bu özel günün ortaya çıktığı yer olan Plymouth, Massachusetts'te terör estirmesi oluşturuyor. 2022'de Plymouth, Massachusetts'teki Şükran Günü sırasında Kara Cuma indirimi için RightMart süpermarketinde yaşanan ve birkaç ölümle sonuçlanan izdihamın ardından 2023’te birkaç kasaba sakininin protestolarına rağmen market yeniden Şükran Günü indirimine hazırlanmaya başlar. Ancak izdihama karışan insanlar tek tek ölmeye başladığında kasabanın artık güvenli bir yer olmadığı anlaşılacaktır.
Her ne kadar bizde sadece bol ünlülerin yer aldığı Instagram hikâye reklamları ve markaların aşırı indirimleri ile özdeşleşmiş olsa da “black friday” akımının yurt dışındaki temelinde tam da Şükran Günü dönemi bulunuyor. Zira Şükran Günü ile Noel arasında artış gösteren hediye alma reaksiyonu, markalar tarafından biraz da fırsata dönüştürülerek bu dönemde black friday stratejisiyle bir araya getirilmiş. Aslında ilk başlarda, alışveriş çılgınlığına karşı güvenlik güçlerinin yoğun çalışmasından dolayı ‘black friday’ lakabı takılan bu tarih; yaşanan şiddet olayları sonucu resmen Black Friday olarak nitelendirilmeye başlanmış. 2008 yılındaki Black Friday döneminde Walmart’ta bir vatandaş kalabalığın altında ezilerek hayatını yitirirken 2009 yılında çıkan izdihamlar nedeniyle Kaliforniya’daki Walmart mağazası polisler tarafından korunmak zorunda kaldı; 2011 yılındaki Black Friday’de ise Los Angeles’taki Walmart’ta %60 indirimli Nintendo Wii almak isteyen birisi kalabalığa biber gazı sıkacaktı. Ancak en vahimi 2012 yılında Florida’da oldu: Walmart’ta park yeri için tartışan insanlar birbirini vurdu!
Dolayısıyla Eli Roth, birbiriyle neredeyse iç içe olan bu iki kavramı (Şükran Günü & Black Friday) oldukça kanlı bir karışımda birleştirdiğinde de ortaya dinamizmi aksamayan bir anlatı çıkmış. Yönetmen Roth’un Hostel (2005) filminin yaşanmış olaylardan esinlenilerek oluşturulduğu düşünüldüğünde, bu filmdeki izdiham görüntülerinin de yukarıda bahsettiğim yaşanmış olaylardan ilhamla oluşturulduğu da rahatlıkla söylenebilir.
Yönetmen Roth’ın özellikle Cabin Fever (2002), Hostel (2005), Hostel: Part 2 (2007), The Green Inferno (2013) filmlerinde finale yaklaşırken karşımıza çıkan şiddet sahneleri bu filmin daha giriş sahnelerinde karşımıza çıkıyor. Tam bir sistem ve kitle eleştirisi sunan bu giriş sahnesi, izleyicilerin filme koltuk tırmalayarak başlamalarını sağlıyor. Ertesi gün birbirlerinin yüzüne bakıp “Günaydın” diyecek olan insanların, etraflarındakinin kim olduğunu önemsemez bir biçimde sadece indirimdeki ürünlere doğru çılgınca koşturmaları, birilerine zarar verip vermediklerini önemsememeleri tam da içinde yaşamakta olduğumuz bu günlerin acı bir tablosunu sunuyor. Kitlelerin çılgınlık ve vurdumduymazlık seviyesini uçlarda göstermesiyle adeta birçok kişinin en büyük kâbusunu yani izdiham içerisinde ezilmeyi ve arada kalmayı da bu sahne ile yaşatmayı başarıyor. Yönetmenin diğer filmlerinde de olduğu gibi makyajlar, özel efektler o denli gerçekçi ki, o sahnenin gerçekten yaşandığına ve yaşanırken kameraya alındığına inanmak işten bile değil. Günümüz sosyal medyasının kullanımı, sosyal medyada insanların zorbalığa uğraması, ayrıcalıklı olma çabaları, ünlü olma arzusu gibi birçok toplumsal konuya ciddi bir eleştiri sunan Roth, sonrasında izleyicilerin katili bulması adına küçük ipucu parçaları bıraka bıraka ilerlemeyi tercih ediyor. Tam bir slasher olarak öne çıkan filmdeki oyuncuların performansları da sanat yönetimi gibi kusursuz.
Sonuç olarak Thanksgiving; bu senenin en iyilerinden biri. Özellikle yönetmen Roth’un filmlerini özleyen ve slasher sevenlerin gösterimdeyken kaçırmaması şiddetle tavsiye edilir…