Casino Royale ile bambaşka sularda yüzmeye başlayan James Bond, seriyi bence Bond filmlerini sevmeyen sinema severlerede sevdirmeyi başardı. Quantum Of Solace belki bir derece zayıf kalmıştı ama Skyfall bence tekrar Casino Royale seviyesine çıkardı seriyi. Çok beğendim. Daniel Craig yine çok iyiydi. Bir iki fantezi sahne dışında ki o kadarıda kabul edilebilir diye düşünüyorum, son derece başarılı idi.
Daniel Craig'li serinin en kötü filmi.Sanki filmi aceleye getirmişler gibi,senaryo özensiz,Bond filmlerinin temeli olan aksiyonda orjinal olan hiçbirşey yok.Q ile olan diyaloglarda biraz pırıltı varspoiler: -ki Q verdiği tabancayı ne demeye verdi anlayan beri gelsin ,gerisi sönük,bomboş bir film.Filmin finalinin gereksizliğinden bahsetmiyorum bile.Boşuna zamanınızı harcamayın..
1962 yılında başlayan büyük maceranın 50. yılında Bond; yeniden doğan, olgun ama baştan başlayacak kadar azimli ve biraz da ihtiyatlı. Hatırlayacağınız üzere Casino Royal’in konusu ilk Bond kitabıyla ilişkiliydi ve James’in iç dünyasına yer veriyordu. Quantum Of Solace bir öykü anlatıyordu ama çok ortalardaydı. Skyfall’da ise öykü en başa dönüyor ve klasiğin kapılarını yenileyerek açıyor. Duygusallığın yerini artık sadakat ve aile ilişkileri almış.
Bu kadar yüksek eleştiri notu alıp, gişede bu kadar yüksek gelir elde eden filmler içerisinde izlediğim en kötüsüydü. "Alacakaranlık" serisi bile en azından eleştirmenlerden düşük not almıştı. Filmin başlarındaki hareket sahneleri hariç hemen hemen hiç hareket yok. İbrahim Resitkul ve helyumbs kullanıcılarının yazdıklarına birebir katılıyorum. Benim için de bir iki nokta var onlarınkine ek olarak :spoiler:
Bond'a verilen parmak izine tanımlı tabancayı kullanmıyor bile ve tabanca sonradan kayboluyor.
Bond'un bir gece önce seviştiği avrat gözünün önünde kötü adam tarafından öldürülüyor. Bondda tık yok. Mel mel bakıyor. Anlayacağınız tüm oyunculuklar rezalet...
Bu filme film film bile diyemiyorum. Bırakın sinemayı, DVD'yi, internetten indirip bile izlenmeye değmeyecek kadar kötü bir film.
Cok özür dileyerek bu filmi insanların nasıl beğendiğini anlayamadığımı ifade etmek istiyorum. Şimdiye kadarki en berbat Bond filmi, senaryo ve kurgu berbat, her partta bir şeyler eksik bir-şeyler mantıksız geliyor. Kötü adam filmde eteğe kemiğe büründükten sonra filmin sonuna kadar küçük Emrah modunda aciz ve beceriksiz.... helede son sahnede... İnsan "die har 3" hatırlayınca yönetmene kızıyor. - Boş metro treni kaza yapıyor madem boş öyle bir acıdan cekki millet boş olduğunu anlamasın böyle bir sahneden insan die har 3 deki kaosu arıyor. - Kötü adamın ekibi polat alemdarın karşısındanki kötü adamlar gibi robot gibi ölüyorlar. Yürüyüşleri, silah tutuşlar, ifadeleri sanki part time bu iş için secilmiş alalede insalar gibi... - Film cok kopuk sac baş yolduran kurgu hataları ile dolu.
Filmlerde mantık arayan insanları anlamam ama bu kadar mantıksız bir senaryo beni bile cileden cıkardı. Ne işin var malikanede :D izleyince anlaycaksınız.... İii seyirler
Fetih 1453 e gitmiş bir izleyici iseniz buna da gitmelisiniz :) Yerden yere vuranlara bir soru? Ron Howard felan mı sanıyorsunuz. Gayet izlenebilecek bir film.
James Bond'un daha güzel filmlerini izledigimi söyleyebilirim.Istanbul'da baslayan kovalamaca sahnesi mükemmeldi fakat filmin ilerleyen dakikalari siki baslayan bu maceranin daha da siki devam edecegini bekledigimden benim için hayal kirikligi oldu.Bu tarz filmlerde derin bir senaryo beklemiyorum ama var olan senaryo benim o düsük beklenti seviyeme bile ulasamadi...
Lütfen Filme Gitmeden Önce bu Yorumu Okuyunuz. Pişman Olmayacaksınız : James Bond serisini Pierce Brosnan'ın başrolde olduğu zamanlardan bu yana mutlaka sinemaya gidip izlemek suretiyle takip ederim. Bununla birlikte ilk çekilenden bugüne bütün Bond filmlerini de izledim. Bu son izlediğim Skyfall ise maalesef benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Bana göre Bond filmlerinin sorunu artık teknolojiye boğulmuş olan istihbarat servislerinin işleyişi ile Saha ajanı Bond karakterinin bir türlü uyumlaştırıl(a)maması. Tabi bu noktada eğer başkahraman "teknoloji" olursa Bond'a ne gerek var sorusu geleceğinden -bana göre Bond markasının ticari başarısını da devam ettirmek için- bir takım görsel efektlere yüklenmek suretiyle filmler çekiliyor ve aksiyona aç izleyiciye sunuluyor. Ama artık ilgili ve bilgili seyirciyi bu şekilde oyalamanın ve kandırmanın imkanı yok. Bu sebeple maalesef Sn. Duygu Kocabaylıoğlu'nun bu filme verdiği 4,5 Yıldızlık yüksek notunu bayağı bir abartılı buluyorum. Zira kendisinin eleştirisini okuduktan sonra filmi izlemeye gittim ve tam bir hayal kırıklığı yaşadım. Aksiyon macera filmlerindeki sahnelerde seyirci "sinema" eğitimi almadığından kendisini etkileyen ve beğenisini kazanan unsurları mantığa yakın ve gerçekleşebilmesi yüksek bütçe, zeka ve işgücü isteyen olaylarda bulur.Burada teknoloji ve gerçeklik elbette efektler ile aktarılıyor. Skyfall'da filmin başından sonuna kadar gerçeğe ve mantığa aykırı durumları var. Sırasıyla gidersek ; 1. Bond'un tren'in üstünde vurulduktan sonra düştüğü yükseklik itibarı ile suya çarptığı anda aldığı basınç ile kaburgalarının kırlıması ve akciğerlerindeki bütün havanın boşalması sebebiyle o sudan sağ çıkması mümkün değil. Kaldı ki vurulmuştu. Onu vuran piyade tüfeğinin mermisi, atış yapılan mesafeden vucuda girişte küçük bir delik açsada içeride çok yüksek bir hasara yol açacağından yine de Bond'un yüksek kan kaybından bilinç kaybına uğraması ve düştüğü suda boğularak ölmesi gerekir. Neyse filmdir dedik bunu geçtik. 2. Bir de şu kötü kahraman konusu var. Günümüz kötü kahramanlarından bana göre en başarılı olanları yani elindeki teknolojik üstünlüğü sonuna kadar hedefine ulaşabilmek için en iyi şekilde kullananları, son iki Batman filmindeki Joker ve Bane karakterleri. Oysa ki bunlara zıt olarak Skyfall'daki kötü karakter, süper yüksek yazılım bilgisine sahip hem de zengin fakat kendini basitçe ortaya çıkaracak kadar da aptal ki kendini bulup götürebilsinler. Hatta yıllarca intikam almak için plan yapmış fakat gelin görün ki en basitinden çatıya bir keskin nişancı yerleştirme fikri aklına gelmemiş ?!? Neyse senaryo böyle deyip geçtik... 3. Bu arada aklıma gelen bir sahneye yorum yapamdan geçemeyeceğim. Filmin başındaki tren sahnesinde Bond iş makinesinin kepçe kolunu diğer vagonu üstüne geçirip bu vagonun tavanını yırtıyor ve vagonun içine atlıyor. Bu arada içerideki yolcularda "Haa Bond'muş ya, Eee naptın müdür?" modundalar. Kimse treni durdurmak için bir girişimde bulunma niyetinde değil. Kaldı ki ; 1800 lü yıllarda bile kullanımda olan bu tür eski vagonlarda acil durum kolu veya "teli" vardı. Şimdi siz kendinizi o yolcuların yerine koyun, tepenizden bir kepçe gelip sizin vagona girse siz ne yapardınız? "Aksiyondur o" deyip geçiyoruz... 4. Artık daha fazla uzatmamak için filmin ortasındaki mantıksızlıklara değinmeden filmin sonuna geçiyorum : Burada da Bond koskoca İngiliz İstihbarat Servisi'nin müdürünü yanında götürüyor ve bu elbette "merkez" tarafından biliniyor. Bunda bir sıkıntı yok. Ancak asıl problem bundan sonra. E be kardeşim bu kötü adamın geleceğini 7 düvel bile biliyorken -tamam Bond'u ve M'i yem yapmak akıllıca ancak- kötü adam ortaya çoıktığında neden destek kuvvet gelmiyor? Bond'u geçtim, M, bu kadar mı önemisz oluyor yani MI6 için? Kötü adam geliyor ve karşısında sadece Bond ve 2 kişi. Yok ya! Aklı başında olan bir kişi ve hatta "Call of Duty" oynayarak büyüyen gençliğimiz, bu mantığa nasıl yaklaşırdı artık siz düşünün ! 5. Son olarak , artık İngiliz filmlerinde de aynı Amerikan benzerlerinde olduğu gibi bayrağı belirli karelerde gözümüze sokmak suretiyle milliyetçiliklerini empoze etme kaygısı da başlamış. Bu da alakasız bir şekilde yapıldığından oldukça rahatsız edici olmaya başladı bana göre... Yukarıda yazdıklarımın hepsini bir sonuca bağlarsak, bana göre bu film için zamanınızı ziyan edip sinemaya gitmeyin. DVD'si çıkınca evde "bir ara" izlersiniz. Ne de olsa çok bir şey kaçırmamış olacaksınız...
Tamam James Bond kendini yeniledi,yeniliyor,bu zaten 2006'da ''Casino Royale'' ile baslayan bir süreçti ama artik senaryo anlaminda da daha iyilerine,daha maharetli kalemlere ihtiyaci oldugu çok açik.Ellinci yili dolayisiyla yükseltilen beklentiler sonuçsuz kaliyor maalesef,daha iyi tercihler,daha itinali bir film çekmek mümkündü bu yildönüm serefine ama ''Skyfall'' bunu basaramiyor.Filmdeki her sey klasik Bond filmleri kivaminda,daha önce pek çok kereler izleyip asina oldugumuz aliskanliklari,kliseleri çok fazla kirabildigi söylenemez.Belki de bunun için bolca karamsar ve yine bol miktarda karanlik tonlar barindiran Rambovari final sekansina fazla yüklenip filmin çitasi böyle yükseltilmeye çalisilmis.Bunun disinda az sayida var olan degisikliklerden baslardaki ''yeteneklerini kaybetmeye baslayan Bond'' bölümlerini sayabilirim ki adeta bir ajan dramasina dönüsüyor film bu kismiyla.Oyunculuklarda aslinda kesin kararimi bir kere daha izledikten sonra verecegim Bérénice Marlohe ilk bakista yetersiz göründü bana,Daniel Craig yasini belli etmeye baslamis,sakalli oldugu bölümler filmdeki karakterin ruh hali ve yorgunluguna hizmet ediyor olabilir ama devam filmleri için de bir o kadar negatif etki yaratiyor,Craig'in dört filme kadar devam edebilecegi söyleniyor ama halihazirda iki filmi bile bu fiziksel görünümle kaldirabilmesi süpheli,bir de o seyirciyi hep iten görünümüyle bolca yabancilasacagimiz bir James Bond olabilir önümüzdeki filmlerde.Silva-Joker benzetmeleri ise filmle ilgili en alakasiz buldugum yorumlar.Javier Bardem'in çok özel ve kendine has bir karakter ortaya çikardigini düsünüyorum.Sinema tarihinin ''The Dark Knight''la basladigini zanneden bir kisim seyirci üzerinde biraz çalisilmis her kötü adam rolünü Joker'le karsilastiracak gibi görünüyor bundan böyle.
Bond un son fılmı skyfall ıle nıhayet karsı karsıyayız..... Bond serısı ozellıkle son 10 yıl ıcersınde ..sınema seyırcısını .yenılıkcı ve elıt bır aksıyonla devamlı cıtasını yukselterek gelmıstır....skyfall.. bu kdar cok elestırlmesının sebebı bu ..fılm ortalama bır aksıyon sahnesı ıle ıstanbulda baslıyor ..bond fılmlerınde klasıktır ..fılmın basında seyırcıye adrenalın yuklenır sonra hıkaye baslar..bu fılmde oyle ..maalesef ıstanbul sahnesı .cok vasat dıger son ıkı serıye gore ..bense sangai da gecen bolumler guzeldı .. fılme verecegınız zaman ve para deger .....beklentılerınızı bond sınıfı olarak tabır ettgıım krıterlerden asagı tutun o zman keyıf alırsınız... sılva rolu badem uyusmus...
Film aksiyonu bol,hareketli,sinemada izlenebilinecek bir film,ama nedense Türkiye'de çekilen her yabancı film gibi ülkemizi maalesef 3.dünya ülkesinden daha beter bir tasvir yapmışlar,yakıştıramadım.
spoiler: james bond serisinin yüz karası.hayal kırıklığı.zaman kaybı.imbd nasıl 8.4 vermiş anlamak mumkun değil.istanbul sahneleri dısında aksiyon yok denecek kadar az.dün gece izledim salondan çıktığımdan beri kendime kufrediyorum bu kadar berbat bond filmi olurmu la imnd ye kanıp nası izledim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.