Beyazperdenin net sayfasında gezinirken,birkaç gün önce ?güneşi gördüm? adlı film üzerine yazdığım yorumu,seviyesiz! bulan bir okuyucunun seviyeli(!) yorumunu okuyunca bir cevap hakkı doğuyor bana,seviyesiz bir yorum yazsam site editörü bunu yayınlamazdı heralde,ama yazdığım yorum ?güneşi gördüm? filmini anlamaya yönelikti.Türk toplumunun aşina olduğu ?magazin? kültürünün bir ferdi olan M.Kırmızıgül ,bir önceki filminde olsun(beyaz melek),gerek yaptıklarıyla olsun, gündemde kalma endişesi taşıyan biri,bir sinema kaygısı olduğunu sanmıyorum,dahası belli bir bilgiden uzak bir profil çizdiği ortada.Aynı coğrafyanın insanı bir Yılmaz Erdoğan,bir Sırrı Sürayya Önder öyle değil.hele Kazım Öz hiç değil! Bahsi geçen kişilerin filmlerini izleyin doğuyu anlatma,doğuda olan biteni ekrana yansıtmada gösterdikleri bilgiyi,yeteneğe bakın,bir de sayın kırmızıgülün bahsi geçen filmde yaptıklarına bakın,bu farkı anlamak için biraz sinema bilmek yeterli,m.kırmızıgül kaliteli bir film yapsaydı biz onu ?magazin ikonu'olmasına rağmen alkışlardık,ama yapamamış.Kürt sorununun anlatıldığı filmde kürtçe yok! köyde yaşayanlar günlük türkçeyle konuşuyorlar,dağdaki pkklı militan dahil türkçe konuşuyor.filmde kondurulmuş bir travesti hikayesi vark ki,senaryo fukarılığı bu kadar resmedilmez.Köyde olan biten bir şey yok,?siyasi bir gündem? yok ,konuşmalar komediden ibaret, yanı başlarında duran bir çatışma var,onların gündemi ayrı.Kente gelip yaşadıkları olaylar apayrı bir konu.Yazacak bir sürü şey var ama muhatabımız sinema olmayınca,insanın yazacak niyeti kalmıyor.. Son bir şey m.kırmızıgül hiçbir sinema festivalinde görünmedi,sinema yazarlarımızdan da bir aferin aldığını gördüğüm bir yazı da olmadı! Keşke aksi olsaydıda m.kırmızıgülü alkışlasaydık,bu kadar parası var ve sinemayı bilmiyor! Herkes sinemayla uğraşmakta serbestir,Bir önceki yorumumda yazdığım arabesk kültürüyle yetişmiş birinin bir sinema dili oluşturmayacağıydı,keza türk sinemasının bu konuda çok örneği var.Kırmızıgülde bir örneği işte..