İnsanların güneşi geleceğidir, insan olmanın vazgeçilmez kurallarını yerine getirdiği takdirde o güneş hep parlayacaktır kuşkusuz. Kavgalarla, savaşlarla yok edilen hayatlar, kaybettikleri güneşi görebilme umuduyla bilinmeze doğru yol alıyorlar. Bu göç insanlardan çok şey alıp götürsede geçmişe ait izler hiç bir zaman silinmiyor...Güneşi gördüm son yıllarda gösterime giren türk filmleri arasında çok ayrı bir yerde duruyor. Ele aldığı konunun hassaslığı nedeniyle kimi çevrelerce sıkıntı yaratabilecek tarzda bir bakış açısına sahip film. Her iki tarafın sıkıntıları, acıları dile getilmiş ama bu mücadele artık bir kısır döngü içine girdiği için hangi tarafın kazandığından çok, bu gerginliğin bir an önce bitirilmesi her iki taraf içinde en hayırlı sonuç olacaktır. Bütün bu olanların sorumlusunu devlet olarak göstermek hiç adil bir bakış açısı değil malesef. Filmde Altan Erkeklinin 'yaşadığımız yer cennet gibiydi, cehenneme çevirdiler' sözüyle kastettiği mücadelenin, direnişin dağa çıkmış oğlu tarafından desteklendiği unutulmamalı. Barışı isteyen halk, terörist olarak adlandırılan, vatanı için mücadele eden askere kurşun sıkan insanları içlerinde barındırmamalı. Dolayısıyla herşeyin sorumlusunu devlet olarak göstermek son derece yanlış, devletin ihmal ettiği insanlar heryerde var, bunun dil, din, ırkla ilgisi yok. Bu konu Türkiyenin en önemli sorunlarından birisi olduğu için üzerinde daha fazla konuşup olayın yanlış yerlere çekilmesini istemem açıkcası.Mahsun kırmızıgül bu filmle yönetmenlik alanındaki yeteneğini bayağı ilerletmesine rağmen oyunculuk adına filmde son derece pasif bir kişilik sergilemiş. Sadece erkek çocuk aşkıyla yanıp tutuşan baba rolünde, doğulu erkeklerin zayıf noktasına dikkat çekmiş. Pek çok konu işlenmiş aslında filmde, bir diğer ele alınan konu ise kadirin ve eşcinsellerin toplumdaki yeri. Belkide film boyunca anlatılan en dokunaklı hikaye kadirin yaşadıklarıydı. Mahsun kırmızıgülün bu konuya bu denli duygusal yaklaşması, filmde anlatılan o kesimin takdirini kazanmıştır kesinlikle. Ayrıca toplumun bu insanlara biraz daha hoşgörülü bir yaklaşım sergilemesine sebeb olabilir filmde anlatılanlar.Demet Evgar ve Hande Subaşının oyunculukları bir yana yöre aksanını konuşmakta zorlandıkları çok belli. Altan Erkekli, kadir rolündeki başarılı performansıyla Cemal Toktaş ve Murat Ünalmış oyunculuk bakımından özellikle beğendiğim isimler.Türk sineması adına son dönemlerde yapılan bazı filmlere göre çok daha iyi ve özenle hazırlanmış bir film olduğunu düşünüyorum. Toplumsal sorunları ele alışındaki cesur yaklaşımından dolayı film görülmeyi hak ediyor.