Hesabım
    Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı

    Dünya İstilası: Los Angeles

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Skyline ile ağızlara bir parmak bal çalmış özel efektçi Colin ve Greg Strause biraderlerin asıl gösterilerini yapacaklarını düşündüğüm ve bu yüzden teaser'larından beri merakla beklediğim Battle: L.A. bu hafta gösterime giriyor. Bu multi milyon dolar bütçeli filmin yönetmeni neredeyse "ucuz ve başarısız korku filmlerinin unutulmaz yönetmeni" olarak ünlenecek Jonathan Liebesman. Film onun kariyeri için bir dönüm noktası olabilir, çünkü The Killing Room ya da Darkness Falls gibi filmlerine nazaran daha göz önüne çıkan bir iş Battle: L.A.

    Yönetmenin eski filmlerinden alışık olduğumuz "gördüğü her iyi numarayı çalma" alışkanlığı bu filmle zirve yapmış diyebiliriz. Afişine baktığınızda bir bilimkurgu gibi duran Battle: L.A., aslında tam bir tür kırması... Black Hawk Down'dan, Independence Day'e, Signs'dan War of the Worlds'e, hatta Saving Private Ryan'a kadar bir dolu filmden araklanmış fikirlerle kotarılmış. Gırtlağına kadar klişeye boğulmuş bu aksiyon pakedinin yönetmenlik stili bile aşırılımış... Battle: L.A., "Michael Bay, Riddley Scott'la birlikte Cloverfield'ı çekerse ortaya ne çıkar" sorusunun cevabı gibi adeta...

    Burada yazıyı iki kanaldan götürmem gerektiğini hissediyorum, çünkü her film herkes için yapılmıyor. Battle: L.A. açık olarak 16-24 yaş arası genç seyirciyi hedef alan, bir hikaye anlatmaktan çok bir deneyim yaşatmaya soyunan ve bunu başarabilen bir film. Seyircisini, hiç vakit kaybetmeden, deniz piyadelerine yaptığı gibi, helikopterlere bindirip sıçak çatışmanın tam ortasına atıyor ve timin bir askeri gibi konuşlandırıyor. Genç seyirci her zaman böyle filmleri sever. 'Genç seyirci'den kastımın erkekler olduğunun da altını çizmem gerekiyor çünkü Michelle Rodriguez'in oynadığı çavuş Elena Santos gibi bir "erkek Fatma" barındırmasına rağmen kadın izleyicilerin kaldıramayacağı kadar testosteron hormonu ile yüklenmiş bir film bu.

    Orta yaşlı ve biraz üzeri sinemaseverlerin filmin propaganda tuzaklarına takılmadan rahat bir izlence yapabilmesi ise imkansız. Kör gözüm parmağına Amerikan milliyetçiliğiyle yıkanmış olan film, neredeyse 2 saatlik bir ordu propagandası ya da askere alma reklamı gibi. Filmin, "eğer iyi eğitim almamışsanız ya da vatandaşlık hakkına ihtiyacınız varsa orduya katılın. Ordu bir ailedir ve sizi koruyup kollayacak insanlara emanet edilirsiniz. Ayrıca süper havalı silahlar ve zırhlı kıyafetlerinizle içinizdeki tüm manyaklığı ortaya çıkaracak fırsatınız olur." gibisinden kuvvetli bir duygusu var ve yapıldığı topraklarda gösterildiğinde bu çağrıya kapılıp hayatını yakacak çok genç insan olacaktır. Filmde tüm askerlerin tertemiz, neredeyse kansız ölmesi ise yaş sınır endişesinden çok, kopmuş kol bacakların, dağılmış beyinlerin tüm bu kandırma çabasını boşa çıkaracağının bilinmesi olsa gerek... Ayrıca canı nereyi isterse işgal edip, sivil kaybını hiçe sayarak sömürgeleştiren bir ülkenin böyle filmlerle kendini ve ordusunu şirin göstermeye çalışması, sivilleri korumayı en önemli önceliği gibi göstermesi (filmde bu kişilerin W.A.S.P. değil de Hispanikler olması hepten sahtekarca) dünya siyaseti hakkında biraz bilgi sahibi olanlar için sinir bozucu bir şaka gibi.

    Bu tür tehlikeli fikirleri önemsemeyen ya da algılamayan genç seyirci için çok eğlenceli ve gürültülü bir 120 dakika vaadeden Battle L.A'ı özel efekt filmlerinden hoşlanan her bünyeye tavsiye ederim ama ABD'nin dünya üzerindeki hakimiyetine sıcak bakmayanların alerjik reaksiyonlar geliştirmesine yol açacak kadar da propaganda içeren bir film. "Boşver propagandayı, aksiyon var mı aksiyon" diyenlere cevabım; filmin bu konuda uzun zamandır karşımıza çıkan en oyalayıcı iş olduğudur. Fakat salondan çıktığınızda aklınızda hiç bir şey kalmayacağına da bahse girerim. Seçiminizi buna göre yapın.

    Twitter: murattolga / murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top