En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
pembeoje
Takipçi
330 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
22 Temmuz 2017 tarihinde eklendi
en az 1. si kadar güzel bir film.. fakat oyuncular bu seride ilkine göre bir tık daha vasat.. mesela ilk filmde mikael rolünü Daniel Craig canlandırıyordu keşke bu filmde de o olsaydı, başarılıydı.. Michael Nyqvist filme yakışmamış..
Ejderha Dövmeli Kız beni çok etkilemişti. Son derece heyecanlı ve akıcı bir filmdi. Bu filmi sabırsızlıkla bekliyordum o nedenle ama açıkçası biraz hayal kırıklığına uğradım. Kötümü ? Kesinlikle değil ama ilk filmin gerisinde kaldığı bir gerçek.
İkinci filmde seviye biraz düşmüş bana kalırsa. Karakterler, özellikle de Lisbeth, ile ilgili önemli sır ve gerçekleri öğreniyoruz ancak filmin merkezindeki konu pek tatmin edici işlenmemiş gibi geldi bana. İlk filmdeki gizem ve bu olayı çözme uğraşı daha etkileyici ve çarpıcıydı sanki. Tabii ki genel anlamda kötü bir film olduğunu söyleyemem, kendisini rahat izletiyor ve sürükleyiciliği var, ancak özellikle finalde olmak üzere bazı kısımlarında klişelerin ve tekrarların dışına pek çıkamamış gibi gözüküyor. Bu bahsettiklerimin belki de en büyük nedeni yönetmen değişikliği. Tarz farkı başlarda göze çarpmasa da, film bittikten sonra şöyle bir geri dönüp baktığınızda aynı karakterlerden, aynı mekanlardan, benzer olaylardan ilkine göre daha başka bir filmin ortaya çıktığını görebiliyorsunuz. Millenium üçlemesinin finalini de izledikten sonra resim tamamen şekillenecektir. Ancak bariz bir biçimde ve samimiyetle, ilk filmin bana göre daha önde olduğunu söyleyebilirim. Aslında serilerde veya devam filmlerinde sürekli öncekilerle bir karşılaştırma yapma durumuna karşıyımdır, fakat ister istemez biraz bunu yapıyor insan. Umarım finalde yine daha şaşırtıcı ve çarpıcı, daha sert bir filmle karşılaşırız.
Seriyi okumayan biri filmi zor anlar. Senaryo kopuk kopuk.. Ortaya çıkan bir isimde sanki izleyici şahsı tanıyor gibi davranılmış. Temposuz, müziksiz, güzelim seri sıkıcı hale gelmiş.. David Fincherın çektiği Hollywood versiyonunu bekleyin bence.. 5/10
Millenium üçlemesinin ikinci filmi Ateşle Oynayan Kız bana göre ilk filmin yanına bile yaklaşamaz.Ejderha Dövmeli Kız son derece sürükleyici bir filmdi,gizemliydi,merak uyandırıcıydı.Bu ve bundan sonraki film ise sadece Lisbeth Salander ile ilgili.Lisbethin hayatı evet gizemli,aksiyonu bol ve acı dolu ama bundan iki film çıkmaz,çıkarsada böyle sıkıcı ve yavan olur.Tabi filmler kötü değil ama ilk filmin gölgesinde kaldıkları kesin.5/10
bu film nasıl bu puanda kalıyor anlamak mümkün değil. olumsuz yorumları dinlemeden rahat rahat seyredilebilecek gerçekten güzel bir seri ve filmi...10/10
Millenium üçlemesinin ilk filmi olan ejderha dövmeli kız gerçekten sürükleyici ve heyecan dolu bi filmdi benim için.ateşle oynayan kız da henüz vizyona girmediği için kitabını okuyordum.bugün beyazperde de filmi görünce kitabı bıraktım :) sabırsızlıkla bekliodum,umarım hayal kırıklığı olmaz, bu akşam izlemeliyim :)
son zamanlarda izlediğim konusu güzel olan ve insanı düşünmeye sevk eden acaba sorusu sorduran çok nadide filmlerden biriydi bana kalırsa izlenmesi gereken çok güzel bir film 10 üzerinden 10
harika bir üçleme seriyi okumadan filmleri kurgulamak zor ancak ben eserlerin yeni oyuncularla tekrar filme alınacağını tahmin etmiştim görüyoruz ki eski filmler gösteriliyor
- Sönük Bir İkinci Bölüm -İlk filmde geçen olayların üstünden yaklaşık bir yıl geçmiş ve Lisbeth ile Blomkvist'in büyük bir merakla beklediğimiz ilişkileri devam etmemiştir. Blomkvist dergisinin yine başına geçmiş, doğru gitmeyen şeyleri gün yüzüne çıkarma amacıyla tüm hızıyla çalışmaktadır. Kadın kaçakçılığı ve fuhuş üzerine bir yazı dizisi hazırlamak amacıyla yeni bir eleman da dergiye dahil olmuştur. Hackerlık yaptığı şirkete dahi hiçbir şekilde haber vermeden gözlerden ırak bir yıl geçiren Lisbeth ise kendine has tatilini tamamlamış ve İsveç'e geri dönmüştür. Seri işte kaldığı yerden kısaca böyle devam ediyor. Bu girişten sonra ise serinin ilk bölümünde tanıttığı, önce ya da sonrasını merak ettiğimiz karakterlere ve bu filmin seriye neler kattığına gelelim. Beklediğimiz üzere ilk filmde oldukça merak ettiğimiz Lisbeth'in geçmişini biraz daha öğrenme fırsatı buluyoruz bu filmde. Lakin bu anlatım flashbackler yerine filmin ilerlediği sürede girilen karmaşık olaylar silsilesi şeklinde veriliyor. Olaylar yapı olarak ilk filmdekine benzer biçimde gelişiyor. Hikâyeye birçok yan karakter dahil oluyor ve çıkıyor. Kovalamacalar, araştırmalar durmaksızın devam ediyor. Ancak ilk filmin ilk yarısındaki ağır bir bekleyiş ve meraktan bu ikinci bölümde eser yok. Öykünün kaldığı yerden devam etmesinden mi bilinmez ama bu ilk dakikadan başlayan yüksek tempo filmin merak ve gerilim dozajını olumsuz etkilemiş gibi biraz. İlk filmin hissettirdiği gerilimin neredeyse yarısı ancak hissedilebiliyor film boyunca.İlk filmde asosyal biri olarak tanıdığımız Lisbeth ise her ne kadar filmin belli bir bölümünde evinde yalnız başına gözükse de onu daha sosyalleşmiş ve mutlu olarak görüyoruz(tabii ilk filmdeki ruh haline nispeten). Blomkvist ise üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçse de Lisbeth'e olan ilgisi ve duygularını kaybetmemiş olarak gözüküyor. Film ilerledikçe avcıyken av durumuna düşen Lisbeth'e elinden gelenin fazlasıyla yardımda bulunmaya uğraş veriyor.Oyuncular yine karakterlerle bütünleşmiş performanslarıyla göz önüne çıksalar da filmin geneline sahip olan donukluk göze çarpıyor. Ayrıca olabildiğine vasat ve gerçekçilikten uzak finali de hevesleri kursakta bırakıyor. Genel olarak vasatın üzerine çıksa da değişen yönetmen etkisi ve ilk filmin başarısıyla sönük bir film olarak akıllarda kalıyor ?The Girl Who Played with Fire?. Umalım da aynı yönetmenin elinden çıkma serinin son filmi ilk filme yakışır bir biçimde seriye son vermiş olsun??The Girl Who Played with Fire? {2009} / Daniel Alfredson -
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.