ÇOK KÖTÜ. Megan Fox aniden gitmiş, Sam zaten iyice sinir bozucu olmuş gelip geçene bağırıyor. İyice male gaze için olmuş. Neyse çok kötüydü kaç yıllık transformers serisine bir hakaret.
İMDB PUANINA 6.3 SAKIN ALDANMAYIN TEK KELİME İLE MÜKEMMEL BİR BİLİMKURGU BAŞYAPITI
Serinin üçüncü ve en iyi bölümlerinden birisi olarak kabul edilen Transformers Ayın Karanlık Yüzü Filminde macera kaldığı yerden devam ediyor. Aya ayak basan ilk astronot grubu burada Prime soyundan bir cansız robot bulur. Bu robotu Dünya'ya getiren astronotlar Dünya tarihinin en büyük keşfini yapmışlardır. Ancak bu Dünya tarihinde görülmemiş büyüklükte bir savaşa neden olacak bir adım olmuştur. İnsanlarla işbirliği yapan Oto botlar bu robotu gördüklerinde Sentinel Prime adında ki tüm robotların komutanı olduğunu fark ederler. Optimus Prime kendileri için büyük kazanç olacağını düşündüğü Sentinel'i yeniden hayata döndürür. Ancak bir süre sonra Sentinel'in aslında Decepticonlar ile iş birliği yaptığı ve Oto botlar ile savaşmayı göze aldığı ortaya çıkar. Decepticonlar'a büyük bir güç katan Sentinel artık tüm dünya için büyük bir tehlike haline gelmiştir. Optimus'ta bu durum karşısında oldukça güç duruma düşmüştür. Genç Sam ise kendisini yine savaşın tam ortasında ve baş kahramanı olarak bulacaktır.
aksiyon filmi ile uzay filmi arasında arada bir gidip gelse de, baştan sona keyifle ve heyecanla seyredilen tek kelimeyle “hızlı” bir film…
Transformers serisinin sıkı takipçilerince biraz abartılan Megan Fox’un yokluğu, filmin açıklığa kavuşmayan yönlerinden. Özellikle böyle büyük seri filmlerde başroldeki oyunculardan birini serinin sonraki filminde silecekseniz, bunu özenle yapmalı ve kılıfına uydurmalısınız. Ne yazık ki bu yapılmadan bizler filmin yeni kahramanı ile tanıştırılıyoruz.
İnternette gezinen ve Michael Bay’in “The Island” filmindeki bazı sekanslardaki sahneler ile aşırı benzer sahneler çektiği iması ve suçlaması bir yana, aksiyonu fazlasıyla tatmin eden ve temposu hiç düşmeyen bir yapım “Transformers: Ayın Karanlık Yüzü”…
Serinin vazgeçilmezi Shia LaBeouf dünyayı kurtaran adam ‘Sam Witwicky’ rolüne artık iyice ısınmış ve akıcı bir uyunculuk sergilemiş. Aslına bakarsanız Megan Fox ile ziyadesi ile uyumlu kimyaları varken bu uyum riske edilip Rosie Alice Huntington’a verilen şans filmin tek “olmamış”ı… Rosie Alice Huntington’ın ortalık yıkılıyor ve gezegenler ışınlanıyorken bir türlü çıkmayan topuklu ayakkabısı hangi aksiyonseverin gözünden kaçabilir ki?
Arada mantıkla pek yan yana koyamadığımız sekansları da yok değil ? Çok irdelemeyin ama… Gezegenlerin ışınlandığı, traktörlerin şavaşçı robotlara dönüştüğü bir filmden bahsediyoruz nede olsa…
Hiç durmayan temposu ile çok soru sorup sorgulamadan kıyasıya heyecan yaşamak istiyorsanız buyurun lütfen
Üç filmin de olay örgüsü neredeyse birbirinin aynı önce sam'den kesitler sunuyor daha sonra robotlardan ve savaşın başlaması diye devam ediyor,tabi bu kabak tadı vermeye başladı diye düşünüyorum artık, o kadar büyük aksiyon sahneleri ve görselliğe sahip ama pek heyecanlandırmadı izlerken beni hani izleyelim de seri tamamlansın modundaydım,süresi de uzun sıkmıyor ama sonunu tahmin ediyorsunuz daha den artık!Michael bay'e bir çift lafım var artık bu seriyi uzatmasaydı da keşke üçleme olarak kalsaydı son söz rosie huntington'a fena oynamamış belki ama hareketleri podyumdaymış gibiydi biraz;o manken edasını tam atamamış üzerinden ben onu fark ettim izlerken...7/10
Herşey filmde mantık dışı ve saçma...Konu olarak çok basit ve hiç sürükleyici değil..Yazık harcadığınız iki buçuk saate...Sadece ses sistemi olanlar için sesin hakkını veren ama film düşkünleri için tam bir facia...
Kategorisinde kıyaslayacak film aradım ve serinin ikinci filmini bulabildim sadece :) Michael Bey(Bay) :) neler yapmıssın sen baba ya :) Yani küçüklüğümden beri hayran olduğum bu karakterleri daha ne şekilde görmek isterdim diye düşünüyorum da, Michael Bay hepsini ve daha da fazlasını hayalden gerçeğe dönüştürmüş.Sanırım bu filmin üzerine kendi alanında çıkabilecek başka bir film daha gelmeyecek. Ki gelirse de o filmin adı Transformers bilmem kaçtan başka birşey güçlerine sağlık..
notum : TABİ Kİ 10/10 (ayrıca belirtmek isterim Rosie Huntington hakkında bu filme kadar olumlu tek bir izlenimim yoktu ama o dudak yapısı yüzünden olumsuz konuşmuyorum artık :P nazar değmesin )
İlgimin giderek azaldığı Transformers serisi biraz kabak tadı verdi. İlk filmle izleyicilerden beğeni toplayan Transformers aslında kendi türünde gayet iyi bir filmken ikincisi ve üçüncüsü çekilerek gereksiz yere uzatılmış bir seri haline getirildi. İlk filmin özgünlüğünü bu devam filmlerinde hiç göremedik. Aynı şeyleri biraz daha yeni teknolojiyle süsleyip bize sunmaktan bıkmadılar. Ee tabi bıkmazlar, izleyiciler bu tip filmlerden hoşlandığı için doğal olarak para kazanıyorlar, para kazandıkları şeyi de kesmezler tabi. Ama inşallah artık bu filmin başarısızlığından sonra başka bir film daha çekip insanı iyice soğutmadan önce bu film serisi bir son bulur demeyi çok isterdim ama maalesef Michael Bay işin ucunu bırakmıyor ve serinin 4. filmini tamamen değişmiş oyuncu kadrosuyla çekiyor. Bakalım ne kadar yenilik katacak filme, pek umudum yok ama göreceğiz.
Michael Bay servetine servet katmaya devam ediyor. Hasbro'da oyuncak satışlarından kaymağı yiyor. Bu yapımda 200 milyon dolar bütçe ile 1 milyar doların üstünde gişe yaptı. Film klasik bir şekilde Sam Whitwicky karakterinin önce günlük sade yaşamından kesitler sunarak başlıyor. Sonra decepticonlar ile autobot'lar arasında çekişmeye sahne olacak ay'ın karanlık tarafında bulunan uzay gemisi ve içindeki teknoloji bu filme konu teşkil etmektedir. Megan Fox'un yokluğunu Jason Statham'ın sevgilisi olan Rosie Huntighton-Whitley ile doldurmaya çalışmışlar. Anlamadığım serinin bir önceki filminde bu hatun decepticon robotunun silüeti olarak Sam'i öpmüştü o çok çirkin ve 5 metre uzun diliyle. Burda herhangi bir açıklama olmadan direk Sam'in sevgilisi oldu. Bu Shia Labeouf'da çok şanslı birisi; dünyalar güzeli insanlarla rol gereğide olsa hep sevgili oluyor. Bu tipi ile fügüran bile olmayı haketmiyor. Onun yerinde Josh Duhamel olsaydı birbirlerine yakıştırırdım. Neyse bu sefer bizleri güldürmek isteyen yönetmen sakalı olan ve vücutlarından kan fışkıran robot sahneleri ile bunu başardı! Film gereğinden fazla uzun. Ama kadro John Malkovich, Patrick Dempsey ve Francis McDormand gibi usta oyuncuları izlemek o süreyi unutturuyor.
gereksiz yere uzatılmış, bu tür filmler ilgimi çekse dahi objektif baktığımda daha iyi olabilirdi diyebilirim. senaryodan yaratıcılık beklemedim elbette Transformers görsel şölendir ve tadı çıkartıla çıkartıla izlenir.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.