Hesabım
    Evrim
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Evrim

    Çocukların evrimi...

    Yazar: Banu Bozdemir

    Lucile Hadzihalilovic’in ilk filmi Masumiyet’i izleyenler Evulotion /Evrim ile benzerliklerini mutlaka kuracaktır. Hatta 2004 yılında çekilen Masumiyet’in Evrim’e zemin yarattığını bile söylemek mümkün. Orada yatılı okulda, erkeklerden koparılmış bir dünyada yaşayan kızların yıllar sonraki hallerini görür gibiyiz. Gaspar Noe’nin filmlerinden görüntü çalışmalarıyla tanıdığımız yönetmen çocukluk korkuları ve onları yaratan mekanlar hakkında takıntılı ve etrafımızı çeviren sistemle ilgili oldukça sorunu olduğunu bu tarz filmler yaparak ortaya koyuyor gibi. Tersine bir ütopya algısıyla kurduğu dünyada kız ve erkek çocuklarının yaşadıkları dünyaya ilişkin algılarını sürekli kurcalıyor ve onların algılarıyla çevrelenmiş bir dünya yaratıyor gibi.

    Evrim Masumiyet’ten daha durgun, hatta fazlaca feminist öğeler taşıyan bir film. Bir okyanus kenarında, kadınların ve aynı yaşlardaki (11-12) erkek çocuklarının çevrelediği boğuk, soğuk ve sürekli merakı diri tutan bir ortamda garip bir evrimleşme sürecinin içine sokuyor bizi. Okyanusun çevrelediği sahil kasabasında yönetmenin özellikle okyanusun içindeki gizeme dair bir takım hayal dünyaları geliştirdiği aşikar. Ve yönetmenin kendisinin de belirttiği Bir Çocuğu Kim Öldürebilir filminden atmosfer olarak etkilendiğini gözlemlemek de. Yoksa burada tamamen tersi bir durum var. Kadınların çocuk / hatta erkek dünyasına müdahalesi! Ya da büyüklerin çocuk dünyasındaki baskıları diyelim!

    Filmin merkezindeki Nicolas’ın bir gün denizde yüzerken bir cesetle karşılaşması sonucu yaşadığı ortamı sorgulaması ve bilim kurgu sinemasına dair parçalar taşıyan filmin içine çekilmesi anlatılıyor. Zor bir senaryoyu, kadınlar tarafından ele geçirilmiş bir ada ortamında gayet kaotik bir platforma taşımaya başaran yönetmenin kaosla dinginlik arası bir dünya yaratmaya çalıştığına tanık oluyoruz. Suyun varlığı filmin birçok unsurunu fantastik noktaya taşımaya yardımcı bir unsur!

    Filmin evrim noktasını açıklamak, filme dair en büyük ipucunu vermek olacağı için genelde ana konunun yanından geçen virajlı bir anlatım yapmak durumundayım ama Nicolas’ın kadınlarla çevrili adada birtakım testlere maruz kaldığı ve erkek biyolojisine aykırı işlemlere tabii tutulduğunu söylemek mümkün.

    Nicolas’ın kendi bedeni üzerinde oynanan oyundan kaçmak için tek şansı okyanusun derin suları. Onu da kendisini anlayan, çocuk dünyasının renkliliğine saygı duyan bir hemşire yardımıyla aştığını söylemek mümkün. Masumiyet’te de ormanı çevreleyen duvarlar çocukların çıkışına engel olan unsurların başında geliyordu. İki filmde de merak, sorgu ve denetim altına alınmaya çalışılan çocuk dünyasının naif isyanını görüyoruz. Büyüklerin çevreledikleri dünyada kendi doğrularını çocuklara dayatmalarının nasıl sonuçlar doğurduğunun gayet fantastik bir izdüşümü diyebiliriz Evrim için. Filmin atmosferi ise bu dünyanın kaosunu destekleyen en önemli unsurların başında geliyor! Deneysel bir havada ilerleyen filmin yine de kendi içinde birtakım soru işaretleri yarattığını ve ‘sebebi’ne dair çok da tatmin edici açıklamalar getiremediğini söylemek durumundayım. Ama genelini çocuk dünyasının fantastik bilim kurgusuna bağlarsak taşlar yerine daha fazlaca oturuyor. Atmosferiyle daha fazla ilgi çeken bir film olduğunu söylemek mümkün Evrim’in!

    twitter.com/BanuBozdemir

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top