Hesabım
    Büyük Sır
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Büyük Sır

    Büyük Sır

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Yaşlı, geçimsiz ve herkesin korktuğu bir adam olan Felix Bush, geçmişinde büyük bir trajediye yol açmış, kasabadaki herkesin onu bir şeytan gibi görmesine yol açan, yılların karanlığında iyice zehirlenen, korkunç bir suç işleyerek lanetlenmiştir. Aradan geçen onca yıldan sonra elinde bir tomar parayla, kendi cenazesini düzenletmek için kasabaya inen yaşlı adamın bu hikâyenin gerçeğini anlatmak için tek bir şansı vardır.

    Büyük Sır, gırtlağımıza kadar teknolojiye boğulmadığımız yıllardan gelen bir dönem öyküsü. Fakat eski usul hikâye anlatımı ve acelesi olmayan temposu sebebiyle herkesin hoşuna gidecek türden bir film de değil. AVM sinemalarında değişen seyirci profili bu türden filmlere artık iyice yabancılaşmış durumda ve alışık olmadıkları türden, sakin bir görsel şölen içeren bu filme gerekli anlayışın gösterileceği konusunda şüphelerim var. Yine de, ancak bağımsız bir filmde görebileceğimiz bir özgürlük ve aşkla filmini yöneten, Kiss the Girls ve Simon Birch gibi iki başarılı filmle rüştünü çoktan ispat etmiş Aaron Schneider'ın çabaları karşılığını buluyor. Bill Murray ile Robert Duvall'in muhteşem bir oyunculuk gösterisi sunduğu filmin dönemi anlatmaktaki başarısı, görsel detaylardaki ince zanaatkârlığı, filmi mutlaka izlenmesi gereken bir seyirlik haline getiriyor.

    Bill Murray ve Robert Duvall aynı disiplinden gelen oyuncular değil ama birlikte yakaladıkları müthiş uyum ve diğerini sürekli paslayan sahne paylaşma yeteneği ile oynadıkları karakterlere müthiş bir inandırıcılık katıyorlar. Kariyerinin daha başında adını büyük oyuncular arasına yazdıran Duvall'in rahatlığına karşılık, yeteneği yıllar içinde fark edilebilen, 80'lerin komedyeni Murray'in delişmen tavırları, oyunculuğun oradan oraya koşturmaktan farklı bir şey olduğunun ispatı gibi. İzlemesi gerçekten çok keyifli.

    Bir dönem filminin en büyük sıkıntısı olan görsel inandırıcılık ve detaylandırma ise, benzerini ancak "Carnival" adlı TV serisinde gördüğümüz kadar ayrıntılı ve başarılı. Kıyafetler, araçlar, evler ve benzeri her şeyle 1930'ların Amerikasını peliküle aktarmakta çok başarılı olan Büyük sır'ın bir başyapıt olmasını engelleyen şey ise, sırrının aslında pek de büyük olmaması. Film, ilk dakikasından itibaren seyirciyi finaldeki büyük ödüle hazırlayarak, geçmişten gelen, gizemi daha da arttıran kesitlerle, merak duygusunu sürekli pompalıyor. Ama film ilerledikçe seyircinin ulaştığı, çok fazla önem arz etmeyen, neden yıllarca saklandığı dahi anlaşılamayacak sonuç, hayal kırıklığı yaratıyor. Oyunculuk ve yönetmenlik açısından sıkıntı içermeyen yapımın ayağı senaryo kısmında takılmış. Bu kadar özenli bir emeği daha önemli bir hikâye ile değerlendirmek, yapanlar ve seyredenler açısından kesinlikle daha tatmin edici olurdu.

    Büyük Sır, dönem filmlerinden, eski usul gizem ve dram öykülerinden ve güçlü oyunculuklardan hoşlananların seveceği türden oldukça sakin akan bir film. Daha etkileyici bir finale yürüyebilse, uzun yıllar sonra bile hatırlanabilecek türden bir kıymeti olurdu şüphesiz. Yine de haftanın mutlaka görülmesi gereken filmlerinden biri olarak işaretlemek gerek. 30 yaş üstü, tempo sorunu olmayan sinemaseverlere özellikle tavsiye ederim.

    Twitter: murattolga / murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top