Yapmayın artık...80li yıllarda veda etmemiş miydik böylesi anlamsız sıkıcılıktaki filmlere. Nuri Bilge değil ki, sıkıcılığında felsefi bir anlam da yok.Klişe konu ve cümleler,uzayıp giden boş sahneler,hedefsizlik...Herkes filmde ara ara Derya Alaboranın oynadığı karaktere herkese karışma diyor, Demanslı nine kırk yılda bir laf edeceğinde bilgece(!) laflar ediyor, sabah oluyor, akşam oluyor, film böyle gidiyor.Seyircinin kendisi Pandoranın kutusuna giriyor.Biz dayanamayıp 2. yarının yarısında çıktık.O saatten sonra Oskarlık yönetim çıksa,umrumuzda olmayacaktı.Kötünün de kötüsüydü.