Uyum, saygı, saflık, sükunet ve onur!
Yazar: Ali Ulvi UyanıkNesiller boyu aktarılan efsaneler, cesareti över, aşkın anlamını acı çekmekte arar, asıl kahramanlığın fedakarlıkla taçlandığını vurgular. En önemli olan ise onurdur. Onur, insan olmamızın da temel nedenlerinden biridir. Bir ulus olmanın ve değerlerini korumanın başlıca düsturu da onurlu olmaktır.
Efsaneler, her kuşağa geçebilmeli, devam edebilmelidir. Temelinde gerçek kişiler ve olaylar olsa da, gerçeküstü dünyadan, düşlerden, bir bütün olarak evrenden ilham alır. Bu nedenle de, yüzyıllar geçtikçe etkisi güçlenir. Nasıl ki Türklerin destansı Dede Korkut Hikayeleri günümüze dek ulaşmış ve değerli mesellerse, samuray efsaneleri de muasır medeniyetle gelenekselliğin emsalsiz bir sentezi olan Japonya'yı anlamak / yorumlamak için ipuçlarıyla yüklüdür.
Kökeni 1701'e dayanan "47 Ronin" efsanesi bunlardan biri ve üzerinde Kabuki'den televizyon dramalarına uzanan bir çok dalda eser verilmiş olduğundan, en bilinenidir. Bu eserler Chūshingura olarak tanımlanıyor. Japonya'nın Shogun liderliğinde eyaletlerle yönetildiği ve her eyalet liderinin samuraylarıyla topraklarını koruduğu dönemde geçen öykü, doğaüstü varlıklar, canavarlar, cadılık / büyü gibi kavramlarla mistik bir ülke sunuyor.
Ana karakter melez Kai (Keanu Reeves) terkedilmiş bir bebekken, bambu ormanının tinsel varlıkları Tengu Keşişleri tarafından savaşçı olarak yetiştiriliyor. 13 yaşında Ako bölgesinin derebeyi Lord Asano tarafından bulunup himayesine giriyor. Yıllar sonra, Lord Asano başka bir derebeyi tarafından büyü yoluyla entrikaya kurban edilip intihar etmek zorunda bırakılıyor. Ve o güne dek melez olduğu için diğerler samuraylarca aşağılanan Kai, Asano ölünce birer Ronin'e (efendisiz samuray) dönüşen savaşçıların intikam alması için onlara liderlik ediyor.
Yepyeni bir yönetmen Carl Erik Rinsch, İngiltere / İskoçya ve Budapeşte-Macaristan'da çektiği ve bu nedenle bir Avrupa yapımı olarak da kabul edebileceğimiz 225 milyon dolarlık filminde, efsanenin görsel karşılığında, kültürel referansları mükemmel kullanıyor. Estetik, zarafet, her sahnede değişen renklerin zenginliği, yapıların ve kostümlerin dokusundaki ayrıntılarla çok zevk alacağınız bir sinema duygusu aktarıyor. Fakat asıl önemli olanı da atlamıyor; bu dünyadaki hayatlarının diğer dünyaya hazırlık olduğuna, tekamüle inananların ruhunu yakalıyor.
Onur için intikam, koşulsuz aşk, haksızlığı düzeltme çabası, korkusuzca ölümle buluşma, bu fantastik serüvenin cazibesi içinde adamakıllı öyküleniyor. İfrattan uzak aksiyonla, tek sözcüğe indirirsek, ana teması onur olan bir insanlık hikayesi, bir efsane canlandırılıyor.
Gerçekle düşlerin, kılıçlarla büyülerin, yağmurlarla dumanların iç içe geçtiği, insanın hem dokunabildiği ve hem de hissedebildiği muazzam sisteme dair bir film olarak da okuyabiliriz. Keanu Reeves ve diğer tüm Japon oyuncuların abartısız performansları zaten bu ülke insanının nitelikleriyle örtüşüyor.
Günümüz Japon eğitim sistemindeki dört ilke, aynı zamanda iyi yetişmiş bir samurayın özelliklerini tanımlar gibi: Uyum, saygı, saflık, sükunet. "47 Ronin"i seyrederken, özellikle bizim topraklarımızda ender bulunan bu dört ilkeyi de algılayacaksınız. Bu ilkelerle yetişen bir Japon, onuru için gözünü kırpmadan 'seppuku' yaparken mutlu ölüyor.
"47 Ronin", çocuklarınızın da seyredebilmeleri ve tabii büyük bütçesi olduğu için seyirci kaybına uğramamak için "PG-13" sertifikası alabilecek şekilde çekilmiş. Lütfen onları götürün, serüvenin içinde heyecanla kaybolurlarken öğrenebilecekleri, gerçekten değerli.
Not: Film, Türkiye'de de "13+" yaş sınıflandırması aldı.