Hesabım
    Solaris
    Ortalama puan
    3,8
    110 Puanlama
    Solaris hakkında görüşlerin ?

    22 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    12 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    3 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    2 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    arisibrahim
    arisibrahim

    1 değerlendirme Takip Et!

    2,5
    23 Kasım 2007 tarihinde eklendi
    bence Tarkovsky'nin diğer filmleri gibi bu da derin bir film.Anlaşılması güç bir film olabilir ama onu tekrar tekrar izledikçe daha farklı yeni tatlar damağınıza yerleşiveriyor..bence sabrederek ve Tarkovsk^'nin fikri arka planını(yani insanoğluna ne anlatmak istediği) biraz da bilerek filmi izlemenizi tavsiye ederim...
    ridvans
    ridvans

    Takipçi 15 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    29 Ağustos 2007 tarihinde eklendi
    Andrey Tarkovski'nin anlaşılamamış olması karşılaşılan yeni bir durum değil aslında. Ve anlaşılamamasının verdiği asabiyetle yapılan haksız yorumların da ardı arkası kesilmedi büyük usta sanat evrenini aydınlatmaya başladığından beri. Bizler Hakikat bekçileri olarak, sitedeki bazı içler acısı yorumlardan sonra, yine bir şeyler yazmayı kendimize bir borç bildik.

    Öncelikle filmin müziği, J.S.Bach'ın F Minör Prelüdü'nün elektronik ortamda yeniden düzenlenmiş bir versiyonudur. Kullanılan efektler ise yersiz değildir; gösterilen olayların doğal seslerini yansıtmaktadır. Yalnızca kütüphane sahnesinde Hari duvardaki tabloya bakarken tablonun içeriğine uygun kuş sesleri kullanılmıştır. Ayrıca filmin başındaki Harry Berton soruşturmasının video görüntüleri ile Solaris istasyonunda Gibarian'ın intihar etmeden önceki konuşmasını kaydettiği video görüntüleri dışında film renklidir. Yani Tarkovski sadece "gerçek"in, "hakikati inkâra şartlanmış olanlar"a ispatlanmaya çalışıldığı kısımları siyah-beyaz çekmiştir. Buradaki ironiyi "anlamsız" olarak nitelendirmek, Tarkovski'yi anlamaya mazhar olamamış arkadaşların ağzından dökülebilecek bir kelamdır sadece.

    Solaris'in senaryosu, Stanislav Lem'in aynı adlı romanının sinemaya uyarlanmasıdır, dolayısıyla içinde uzun diyaloglar olacaktır. Fakat Lem, kendi bilim kurgu öyküsünün, bu filmde bütünüyle farklı yorumlandığını söyler ve haklıdır da: Tarkovski, Lem'in kitabında olduğu gibi sadece maddesel olanı vurgulamak yerine karakterlerin iç dünyasına vurgu yapmış, Lem'in öyküsünü ruhanilik, vicdan, köklere bağlılık, sadakat, aşk ve anılarla bezemiştir. Burada, Tarkovski'nin ensesinde komünizm baskısının bulunduğunu ve bu tip manevi duyguları, filmin anlaşılmasını güçleştirmeyi göze alarak filme yedirmesi gerektiğini, yoksa filmin gösterime girememesi veya sansürlenmesi riskinin bulunduğunu da önemle belirtmek gerekir. Bu durum filmin anlaşılmasını zorlaştırmıştır. Arkadaşlarımızın da bu duruma kurban gittiği ortada sanırım.

    Kelvin, Solaris'i çözümlemeye çalışmak yerine, var oluşunu tamamıyla ruhani alanda anlamlandırarak, onun içinde, kendi hakikati ve vicdanı ile yaşamayı tercih etmiştir. Kelvin, var oluşsal acısını dindirebilmek için sonsuzluğun içinde kendi mutlağını oluşturmuştur. Elbette bu durum kafa karıştırıcıdır; ancak filmin "sırf kafa karıştırsın diye" çekildiği hakaretini hiç hak etmemektedir. Solaris gezegenindeki diğer bilim adamları, bir türlü anlamlandıramadıkları olgularla karşı karşıyadır ve duruma bilimsel bir açıklama getirebilmek için uğraşmaktadırlar. Fakat Solaris'te aslolan pozitif bilim değil, vicdan muhasebesi ve hakikat arayışıdır; var olanı çözümlemeye çalışarak hakikate ulaşma çabasıdır. Fakat Straud ve Sartorius, tıpkı yukarıdaki yorumu yapan arkadaşımız gibi, en başından belli bir önyargıyla yaklaştıkları için anlamlandıramadıkları olgular aracılığıyla kendilerini sorgulamaktan kaçınıp, anlamlandıramadıkları olguları sorgulamaktadırlar. Ki Tarkovski'nin Solaris filmini çekerek yanlışladığı durum da budur.

    Ayrıca, Tarkovski Solaris ile "uzaylı mevzuları"na girmemiş, aksine insanların iç dünyasına nüfuz etmeye çalışmıştır. Kelvin'in, Solaris gezegeninde, intiharına neden olduğu karısını, ölmüş olan biricik annesini ve annesini yeterince mutlu etmemiş olan ve kızgın olduğu babasını görmesi bir tesadüf değildir; bu durum Kelvin'in vicdanıyla olan hesaplaşmasıdır. Kelvin Khari'yi "ölümsüz aşkı" nedeniyle bulmuş değildir; aslında vicdanıyla yüzleşmektedir. Yani Kelvin'in iç dünyasına yaptığı bir yolculuktur Solaris; vicdanıyla, anılarıyla, kökleriyle karşılaşmaya, kendisiyle hesaplaşmaya gitmiştir. Başlangıçta bilimsel bir ziyaret olan bu gezi, sonrasında hakikati bulma arayışına dönüşmüştür. Solaris; anaya, babaya ve yar'a yakılan bir ağıttır. Bu filmi, Büyük Usta'nın bize verdiği bir armağan olarak algılamalı ve gereken saygıyı göstermeliyiz. Burada eleştirdiğiniz Star Wars değil, Solaris'tir. Saygılar...
    alierol01
    alierol01

    Takipçi 20 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    15 Temmuz 2007 tarihinde eklendi
    Tarkovsky'nin ilk izlediğim ve beğendiğim "The Mirror" filminden sonra beni hayal kırıklığına uğratan 3. filmi.

    O kadar bariz hatalar var ki, ses kullanımından, senaryodaki anlamsızlıklardan, ancak bir romanda olabilecek birebir alıntı yapıldığını düşündüğüm uzun uzadıya diyaloglar.

    Karakterler yarım yamalak, olaylara verilen tepkiler tutarsız. Uyarlama yapılan kitabı okumadım ama senaryo ayrıntılı işlenmemiş. Sanat yönetimi kötü. Oyuncular doğal değil. Görüntü atmosferi iyi oluşturulmamış. Sadece renkli-siyah beyaz ayrımı anlamsızca kullanılmış.

    Filmin artıları da var elbette.Ama tarkovsky diye başa tac edilen bir yönetmenden böyle bir film beklemiyordum.Hele ki the mirror'ı izledikten sonra. Diyorum ki keşke şu uzaylı mevzularına girmeden insanların iç dünyasına daha çok odaklansaymış daha ayağı yere basan filmler üretebilirmiş...Çünkü bu konuda daha başarılı olduğunu düşünüyorum...
    ffergan
    ffergan

    117 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    6 Temmuz 2007 tarihinde eklendi
    Tam bir hayal kırıklığı,ne yazayım bilmiyorum ki s.kubrick’e cevap verilmiş! bu filmle! s.kubrickin filmini izlediğimde aklıma cem yılmazın uzay yolu espirileri gelmişti! Tarkovsky Ve Kubrick! aslında birinin diğerinden farkı yok teoride belki ama pratikte asla! maksat kafa karışsın,kült film(!) olsun.Aklıma Fellinin 8 1/2 filmi geliyor,rejisörler felliniden uzay temalı bir film isterler,oda tutar 8 1/2 filmini çeker,öyle bir makara geçerki filmde,yahu ne uzayı! yaşadığınız dünyayı bir anlayın der!
    mawi-777
    mawi-777

    Takipçi 144 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    2 Mart 2007 tarihinde eklendi
    Tarkovsky'i bana sevdiren film! çok severek izlediğim ve yönetmenin dehasına filmin yavas temposuna hayran kalmışımdır. Düşük tempolu olmasa hiç kuşkusuz anlatmak istediğini bu kadar güzel anlatamazdı. Ruh ve evren üzerine çok çok farklı bir bakış
    aylinsarica
    aylinsarica

    Takipçi 24 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    10 Aralık 2006 tarihinde eklendi
    açıkçası film benim tarzım değil pek.ama izlemesi çok hoştu dün gece,anlaması izlemesi çok agır bir film.herkesin kolay kolay kaldırabilecegi bir film değil.ama ben ısrarla izlerim derseniz anlamaya çalışın ve bu müthiş sinema ziyafetinin keyfini cıkarın.benim tarzım olmamasına ragmen ben öyle yaptım emin olun pişman olmayacaksınızz
    bruceconrad
    bruceconrad

    Takipçi 349 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    22 Haziran 2003 tarihinde eklendi
    Şunuda söylemek gerek çoğu kişiye ağır ve zor ve sıkıcı gelebilir ama bir bilim kurgu sever olartaktan izlenmesi gerekir diye düşünüyorum.......
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top