A.R.O.G.
Yazar: Ali ErcivanCem Yılmaz’ın yeni şovu sinemalarda. Birkaç yıl önce G.O.R.A.’nın elde ettiği başarının ardından böyle bir devam filmi herhalde kaçınılmazdı. Arada yaptığı Hokkabaz filminde çalıştığı yönetmen Ali Taner Baltacı ile birlikte bu filmi gerçekleştiren Cem Yılmaz, 'Artık güldüremiyor' benzeri yorumlara da cevabını yaptığı işle veriyor. Çünkü A.R.O.G. bayağı güldürüyor.
İlk filmdeki karakterlerin bu kez dünyada geçen maceralarını anlatan film, Komutan Logar’ın oyununa gelip zaman makinesiyle bir milyon yıl öncesine gönderilen Arif’in evine dönme çabaları etrafında gelişiyor. O dönemde bir zaman makinesi yaratacak teknoloji olmadığı için, Arif de Taş Devri insanlarını eğiterek evrimin ve medeniyetin oluşum süreçlerini hızlandırmaya çalışıyor.
A.R.O.G.’un en büyük kozlarından biri, teknik yetkinliği. Başarılı görsel efektlerden ses işçiliğine, sanat yönetiminden kostüm ve makyaj tasarımlarına kadar bütçesinin hakkını veren, teknik açıdan tatmin edici bir film ortaya çıkarmış filmin iki yönetmeni. Her ne kadar makyajlarda bir iki ufak devamlılık problemi gözüme çarptıysa da artık o kadarına müsamaha göstermek lazım diye düşünüyorum.
Tertemiz bir sinema dili ve teknik beceriyle karşımıza getirilmiş olması bir yana, filmin öyküsü de son derece gebe, zengin açılımlara müsait. Popüler bir sinema ürününe uygun ölçüde de değerlendiriliyor bu malzeme. Cem Yılmaz’ın en akıllı davrandığı nokta, senaryosunu Türk izleyicisini en çok ilgilendirecek mevzular etrafında kurmuş olması. Filmin çözümünü futbol üzerinden vermek gibi mesela.
Ancak açık söylemem gerekirse, biraz uzun tutulmuş olan bu futbol sekansını seyretmek bir noktadan sonra bayağı yorucu olabiliyor. Özellikle ilk kısmı büyük ölçüde kargaşadan ibaret bu blok, pek seyir zevki vermiyor. Süresi tam iki saati bulan A.R.O.G.’un zevk vermediğini söyleyebileceğim yegane yeri de burası galiba.
Yan rollerdeki oyuncuların hemen hiçbirinin gerçekten öne çıkacak, filmi taşıyacak rolleri yok aslında. Film, birkaç rolde birden karşımıza çıkan Cem Yılmaz’ın şovu olarak ilerliyor tamamen. G.O.R.A.’ya göre zayıf tarafı bu belki. Ancak espriler ve durumlar öyle sağlam ki, Cem Yılmaz zaten tek başına yetiyor filmi eğlenceli kılmaya. Özellikle maymunlara dair her şeyin çok komik olduğunu söyleyelim, başka da detaya girmeyelim.
G.O.R.A.’ya neredeyse hiç gülmemiş biri olarak, A.R.O.G.’u izlerken gayet eğlendiğimi söyleyebilirim. Belki yine fazla Türk, fazla yerli bir mizah anlayışı karşımızdaki ama filmin Oscar’larda yarışmak gibi bir amacı da yok zaten. Cem Yılmaz’ın bu filmle gişe rekorlarımızı en azından zorlayacağından en ufak bir şüphesi olan, yeniden düşünsün derim.