Bunlar bizimle dalga mı geçiyor?
Marc Forster adını duyduğumda, aklıma ilk önce James Bond rezilliği; Quantum of Solace geliyor. Daniel Craig'li James Bond filmleri arasında en kötüsü olarak gördüğüm filmi yapan yönetmen, zombi saçmalığından nasıl iyi bir film yapabilir diye merak ediyordum. Filmi izledikten sonra da bu sorunun cevabını acıklı bir şekilde öğrenmiş oldum.
Sevimli Canavarlar Üniversitesi ile aynı hafta vizyona giren filmin ilk haftasında gişede pek şansı yoktu. En küçükten en yaşlıya tüm seyirciler sinema salonlarını Pixar'ın yeni animasyonu için doldururken bu saçmalığa giden çok az kişi vardır herhalde. Ama diğer haftalarda zombi hayranları tarafından gişede zirveye oturmayı başarıyor. Fakat gerçekte hiç hak etmediğini söyleyeyim.
Zombi hayranı kelimesini her duyduğumda gülesim geliyor. Aklı başında biri niye bir zombi hayranı olur ki? Iron Maiden, David Guetta, Brad Pitt, Angelina Jolie hatta küçük kızların gözdesi Justin Bieber hayranı olunur, gayet normal ama zombi ne yahu?
Resident Evil gibi saçma sapan bir seriyi yere göğe sığdıramayan bir ülkede yaşadığıma göre Dünya Savaşı Z'yi başyapıt gibi görmelerini normal karşılıyorum. Yazık, hayatlarında doğru düzgün film izlememiş insanlar beğenir tabi. Onlara hiç lafım yok. Ama Beyazperde eleştirmeni, bir sürü iyi film izlemiş olması gereken biri, nasıl olur da bu zırvalığı beğenir, bilmiyorum. Herhalde ciddi bir sıkıntısı var.
İlk olarak, Aralık ayında Hobbit filmini izlemek için sinemaya gittiğimde bu filmin fragmanını izledim. Brad Pitt adını duyunca da oldukça heyecanlandım. Yaz geldi, film vizyona girdi, ben de maalesef filme gittim. Müthiş bir jenerikle açılış yapan film, bu yazın umut veren filmlerinden biri gibi göründü ilk önce. Mutlu bir aile portresini göstererek filme ısınmamızı sağlıyorlar ama zombi filmine ne kadar ısınabiliriz ki?
Gerry Lane (Brad Pitt), sıradan bir gün ailesiyle dışarı çıkar. Felaket bir trafikte sıkışıp kalırlar. Bu sırada garip olaylar yaşanır. Gerry, Birleşmiş Milletlerde çalıştığı için birçok insandan daha şanslıdır. Ailesini kolaylıkla güvenli bir yere yerleştirdikten sonra aniden göreve gitmesi istenir. İlk önce reddetmek isteyen Gerry ailesi için gitmek zorunda kalır. Macerası bol olan bu filmin Resident Evil denen iğrenç seriden çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Ama sonuçta, bir zombi zırvalığı kendi türünde iyi olsa da genelde baktığımızda yılın zayıf filmlerinden biri. Brad Pitt'in adına aldanıp izlediğim ikinci kötü film oldu bu. Brad Pitt, Kibarca Öldürmek filminden sonra onun kadar olmasa da sıkıcı, vasat ve saçma bir filme daha adını yazdırınca bir daha oyuncu ismi için film izlemeyeceğimi anladım.
Filmi izlerken komedi mi izliyorum, korku filmi mi izliyorum bir türlü anlayamadım. Ama komediden çok korku-gerilim yaratmaya çalışmışlar herhalde. İyi hoş da, 5 yaşındaki çocuk izlese korkmaz bu filmden. Aniden zombi çıkan sahnelerle çocukları korkutmayı bir parça başarıyor belki ama bizi sadece koltuğumuzda zıplatarak ardındanda güldürerek amacına ulaşamıyor. Sevimli Canavarlar'daki okul müdürü (Dean Hardscrabble) bile bu zombilerden daha korkunç.
Zombi hayranlarını, bilgisayar ile yapılmış binlerce zombi ile fazlasıyla tatmin edecek, gereksiz siyasi sahnelerle uykunuzu getirecek, bu yazın hayal kırıklığı olarak adlandırdığım bir film sonuçta. Resident Evil filmlerini sevenler herhalde kendi dünyalarında başyapıt izlemiş gibi olacaklardır ama bana iki saatlik bir işkenceden başka bir şey gibi görünmüyor. İzleyen izlesin, beğenen beğensin, ben almayayım. 6,5/10