“A Single Man”, aslında bir moda tasarımcısı olan Tom Ford’un, ikinci filmi “Nocturnal Animals” (2016) da da yaptığı gibi, yine yapımcılığını da üstlenmek suretiyle yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi…
Senaryosu, Christopher Isherwood’un aynı adlı romanından (1964) uyarlanarak Tom Ford ve David Scearce ikilisi tarafından yazılan ve bizzat Tom Ford’un kendisi tarafından finanse edilen 7 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen filmin, 77/100 olan Metacritic (35) yorum ortalaması ve 96.109 oy ile ulaştığı 7.6/10 luk IMDB izleyici puanı ortalaması ile %85 ve %81 olan Rotten Tomatoes (182) olumlu yorum ve 3.5/5 üzeri (58.100) izleyici puanı ortalamaları oldukça iyi…
Aynen maliyetini kurtarma başarısını gösterebilen, 25 milyon dolarlık gişe hasılatı gibi…
Dünya prömiyerini 66. Venedik Uluslararası Film Festivalinde yapan ve bu festivalden evine Queer Aslan Ödülü ile dönen filmin, 1 Academy ve 3 Golden Globe adaylığının dışında en iyi erkek oyuncu kategorisinde Colin Firth ile kazandığı 1 BAFTA dâhil 35 ödülü daha mevcut…
Bütün bu verilere bakıldığında, öyle anlaşılıyor ki; bu akşamki seyirliğimiz “A Single Man”, az parayla çok iyi işler becerebilen çiçeği burnunda sinemacı Ford’dan oldukça beğeni toplayan bir film olacak…
Peki, durum gerçekten de böyle mi?
Bunu anlamak için hikâyesi, Küba Füze Krizi'nin yoğun yaşandığı 1962'de Los Angeles'ta geçen ve uzunca bir süredir birlikte olduğu partnerini bir trafik kazasında kaybettikten sonra büyük bir boşluğa düştüğünü hisseden 52 yaşındaki edebiyat profesörü George Falconer’in (Colin Firth) hayata bakışının sorgulandığı filme, biraz daha yakından bakmamız gerekecek…
Bunun için de her zaman olduğu gibi işe yine oyuncu kadrosundan başlayacağız…
Doğrusunu söylemek gerekirse bu filmdeki performansı ile en iyi erkek oyuncu dalında 1 BAFTA ödülü kazanan ve aday olduğu aynı kategorideki Academy ve Golden Globe ödüllerini, “Crazy Heart“ (2009) da Bad Blake karakterini canlandıran Jeff Bridges’a kaptıran 1 Academy, 1 Golden Globe ve 2 BAFTA ödüllü Colin Firth hakkında yazılıp çizilmesi gereken oldukça fazla şey var…
Ancak bunun için lafı çok da uzatmadan, “sıra dışı performansı ile kendisi, filmi tek başına domine ederken başta 1 Academy, 3 Golden Globe ve 1 BAFTA ödüllü Julianne Moore olmak üzere bütün oyuncu kadrosu kendisine en iyi şekilde eşlik etmeye çalışmışlar” dememiz de yeterli olacaktır diye düşünüyoruz…
Ağırlıklı olarak kapalı tek mekânda geçmesine rağmen dekor, kostüm ve makyajlarla dönemin ruhunu birebir yansıtan filmde, Ford’un kurgusuna eşlik eden Abel Korzeniowski’nin müzikleri de neredeyse bir “sihirli flüt” etkisi ile filmin atmosferinin büyüsünü tamamlamış…
Arşivimize de dâhil ettiğimiz iki Tom Ford filminden biri olan bu filmi de, aynen diğer Ford filmi “Nocturnal Animals” (2016) de yaptığımız gibi, bugüne kadar izlememiş olan bütün sinemaseverlere yine hararetle öneriyoruz… İzleyecek herkese şimdiden keyifli seyirler…
Nede olsa, iyi film izlemek herkesin hakkıdır,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 18 Temmuz 2018 günü saat 01.01’de yazılarak paylaşılmıştır...