En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
cemertem
Takipçi
55 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
27 Ekim 2012 tarihinde eklendi
woody allen'ın en başarılı senaryolarından biridir. filmin geneli için aynı şeyi söylemem ama oscarda o yıl en iyi özgün senaryo ödülü alması da önemlidir. filmde klasik woody allen hakimiyeti var. yine derin bir mizah anlayışı, mükemmel espiriler, yunan trajedyasına yapılan ince göndermeler var. ama filmin bütünü ele alındığında annie hall ve manhattan gibi büyük filmlerin yanında allen'ın bu filmi daha sönük ama daha orijinal bir iş. woody allen benim de en sevdiğim yönetmenlerden biri olmasının sebebi hemen hemen her filminde sanatsal ağırlığı bir şekilde hissettirebilmesi ve yönettiği sinema filmlerinde resim, müzik, tiyatro gibi pek çok sanat dallarını da kullanarak sanatı daha eğlenceli hale getirebilmesidir. aslında bu filmde her ne kadar yunan trajedyalarına ve mitolojiye göndermeler yapmış ise de işin ciddi boyutu ele alındığında bunu çok başarılı gerçekleştirdiğini söyleyebilirim. son olarak filmin isminin sevimli afrodit hatta bir dönem sevimli fahişe olarak çevrilmesi de çok üzücüdür. burada mitolojik bir tema var. haliyle mighty kalıbı afişteki kadına göre değil de filmin geneline göre çevrilmeliydi. ("güçlü" ya da "muazzam" afrodit) olmalıydı. woody allen'cıların kaçırmaması gereken bir film. iyi seyirler.
Birçok başyapıtına göre sönük kalsada, Allen dan başarılı bir çalışma yinede.Mira Sorvino başarılı oynamış, Helena Bonham Carter doğallıyla yine gayet yerinde bir oyunculuk sergilemiş ve kendi filmlerinde oynaması beni sevindiren Woody Allen da güzeldi.Zekice diyaloglar, eğlenceli döngüler ve hoş bir 2 saat için gayet izlenesi filmlerinden bir tanesi.8/10
Arka fonda yunan trajedilerini kullanarak fantastik bir pencere açan Allen, bir yerdende küçük olayların nasıl hayatları değiştirdiğini göz önüne seriyor.Helena Bonhamın filmde kapladığı yer pek fazla değil bu yüzdende pek performans gösteremiyor ama Mira Sorvinonun hem çekiciliği hem performansı üst düzey filme bağlanmamızı sağlayan en büyük unsurda bu.Bir çok filmde kullandığı evli insanların belli bir zamandan sonra birbirlerine karşı ilgilerini kaybedişini diğer insanlardan etkilenmesini ama birbirlerini sevmeyi bırakmamalarını bir defa daha altını kalın şekilde çiziyor Allen. 10/7
Woody Allen’ın sinema dünyasında ne kadar önemli bir yere sahip olduğu ve kabul gördüğü tartışılmazdır herhalde. 80 yaşına gelmiş olan Allen, yıllar geçse de zekasından hiçbir şey kaybetmiyor da diyebiliriz. Sanırım tam 46 tane film çekmiş olan Allen’ın izlediğim Mighty Aphrodite filmi, henüz izlediğim 12. filmiydi. Bu kadar uzun filmografiye sahip bir yönetmenin sinemasını en derin şekilde anlamam için birkaç fırın ekmek daha yemem lazım diyebilirsiniz. Ancak Allen’ın birkaç filmini izledikten sonra, ve de bunlar felsefi söylemlerin yoğun bir biçimde senaryoya yedirildiği filmler ise, o zaman onu özünde anlamış oluyorsunuz da diyebiliriz. Mighty Aphrodite filmi ise 1995 yapımı olmakla beraber, felsefi söylemlerin pek de olmadığı bir film. Özellikle son dönem filmlerinden Anything Else ile Whatever Works gibi filmlerinde komedi, romantik türlerinin felsefi söylemlerle son derece başarılı bir biçimde yedirildiğini hatırlayacak olursak, o filmlerin Mighty Aphrodite filminden bir iki gömlek üstte olduğunu kolaylıkla söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak felsefi söylemlere Allen filmlerinde o kadar takılmıyorum elbet. Sonuçta kimi filmlerinde pek olmuyor, hatta hiç olmuyor, kimi filmlerinde de (Anything Else, Whatever Works) adeta bir ego boşalmasına dönüşürcesine karşımıza çıkmış oluyor. Keza şu ana kadar izlediğim Allen’ın tek başyapıtı olarak söyleyebilecek Midnight in Paris’te felsefi söylemlerin sadece birkaç noktada karşımıza küçük küçük çıktığı bir filmdi diyebilirim. Neyse sözü çok uzattım. Anything Else ve de Whatever Works filmlerinin ondan bir iki gömlek üstte kalmasının bir sebebi de gerçekten başarılı bir komedi ortamı yaratabilmelerindendi. Bununla birlikte, bu saydığım iki filmde de romantizm, tıpkı komedi gibi son derece başarılı bir biçimde, sürükleyiciliğini hiç kaybetmeden karşımıza çıkmayı başarırken, Allen Mighty Aphrodite filminin ilk yarım saat, kırk dakikasından sonra komedide yokuş aşağı bir yol çizerken filmin romantizm yönü ise bir noktadan sonra yapaylaşıyor ve de bu, gerçeküstücü olan bu Allen filmini biraz çiziyor diyebilirim. Ancak Allen, karşımıza sürükleyici bir film koymayı da başarıyor ve de Mira Sorvino gibi çok başarılı ve de karaktere çok uyan birini seçerek, filmin başarısını yukarı taşımayı başarıyor. Diğer oyuncular da ortalama performanslar ile Sorvino’ya eşlik ederlerken Allen, Yunan mitolojisini bu filminde ön plana çıkararak yaratıcılığını kaliteli biçimde perdeye yansıtıyor diyebilirim. Sonuç olarak, Allen gerçekten çok sevdiğim bir yönetmen ve de kendisi adeta bir sinema terapisti dahi diyebilirim. Genele bakıldığında Mighty Aphrodite kötü bir film değil fakat ortaya çok başarılı işler koymuş Allen gibi bir romantizm ustalığını komediyle çok iyi ve zekice harlamayan bilgenin elinden çıkmış olduğunda, beni biraz hayal kırıklığına uğrattını söyleyebilirim.
tatlı insanı rahatlatan ve aslında gerçekten bir derinliği olan woddy allen filmi allen bu filminde belkide yine her zaman ki gibi kendisi hakkında ip uçları veriyordur yada düşüncelerini söylüyordur kim bilir zama hoş vakit geçirmek eğlenmek için yinede izleyin derim
En sevdigim yönetmenlerden birisi olan Woody Allenin maalesef en kötü filmlerinden biri.Yönetmenin daha önce filmlerini izlememis biriyseniz yönetmeni bu filmiyle tanimanizi istemem. (Parayi Al Ve Kaç, Annie Hall,Hannah ve Kizkardesleri,Zelig,Maç Sayisi)bunlara bakin, Mighty Aprodite ne yazik ki zaman kaybi.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.