Çılgın Dostlar 2
Yazar: Ayşegül KesirliSony Pictures Animation'ın ilk uzun metraj animasyon filmi olarak karşımıza çıkan "Çılgın Dostlar," vizyona girdiği anda eğlenceli karakterleri ve görsel yetkinliği ile animasyon camiasına yeni bir soluk getirmiş ve rakiplerine 'bu yarışta ben de varım' mesajını vermişti. Vahşi hayvanların doğal yaşam alanlarını korumak için verdikleri savaşı "Evde Tek Başına" serisini andıran muziplikler ve hınzır fikirlerle süsleyen film, gerçekten de hem son derece eğlenceli hem de oldukça yaratıcı bir çalışmaydı. Dahası, vahşi hayvanların yumuşak, sevgi dolu ve 'medeni' hallerini gözler önüne seren "Çılgın Dostlar," insan ırkını spor için hayvanları öldüren vahşi ve uygarlık dışı varlıklar olarak gösteriyordu. Böylelikle, politik bir duruşa da sahip olduğunu kanıtlayan film, sıkı bir hayvan hakları koruyucusuna dönüşüyordu.
Mr. Winnie'nin zaaflarına yenik düşüp, evcil dünyaya geri dönmesi ile başlayan olaylar zincirini anlatan "Çılgın Dostlar 2" de, tıpkı serinin ilk filmi gibi bir yol hikayesine odaklanıyor. Mr. Winnie'yi 'evcil' yuvasından kurtarmak için yola koyulan Boog, Elliot, Giselle ve diğer kahramanlarımızın yolculukları sırasında karşılaştıkları engeller ve edindikleri kişisel deneyimler filmin genel gidişatını belirliyor. Diğer yandan, bu yolculuk sürecine paralel olarak Mr. Winnie'nin içine düştüğü 'evcil' dünyayı da detaylı bir biçimde gözler önüne seren film, bizleri birçok yeni karakterle tanıştırıyor.
Başlarını Fifi isimli bir süs köpeğinin çektiği bu yeni karakterler, bir tür evcil hayvanlar sosyetesini oluşturmaktalar. Uzaktan bakıldığında oldukça eğlenceli ve esprili gözüken bu karakter oluşumu, ne yazık ki filmde yeterince iyi kullanılamamakta. Bu nedenle de şehir hayatının dünyevi zevklerine bağımlı hale gelmiş bu sosyetik hayvanlar, filmin öyküsünü Boog, Elliot ve serinin ilk filminden aşina olduğumuz diğer karakterler kadar başarılı bir biçimde hareketlendirememekteler.
Diğer yandan, "Çılgın Dostlar" ekibine dahil olan yeni karakterlerin, sadece öyküsel açıdan değil çizgisel açıdan da izleyenleri yeterince tatmin etmediğini itiraf etmek gerek. Filmde, serinin ilk çalışmasındaki avcı Shaw'a denk düşebilecek kötülükte bir karakter olarak çizilen Fifi, davranışları ile büyük bir zıtlık oluşturan dış görünüşü sayesinde oldukça gülünç ve eğlenceli bir profil çizmeyi başarıyor. Ancak Fifi ile ilk tanıştığımız anda bize gülünç gelen bu profil, bir süre sonra üzerimizdeki etkisini yitirerek sıradanlaşıyor. Filme dahil olan diğer karakterler ise alelade çizimleriyle sempatik bir pırıltıya ya da özgün bir dokunuşa sahip olmadıklarını hemen belli ediyorlar.
Bununla birlikte, bahsettiğimiz yeni karakterlerin çizimleri Boog ve Elliot kadar özgün ve nitelikli olmasa da filmin görsel kalitesinin gidişatı sürükleyecek kadar tatmin edici olduğunu söyleyebiliriz. Belli ki, ilk filmin ardından geçen iki yıllık sürede Sony Pictures Animation, yerinde saymamaya özen göstermiş. Bu nedenle de serinin ikinci filmi bu misyonu destekler bir biçimde daha parlak renkler, karakterlere hareket özgürlüğü tanıyan daha detaylı efektler ve daha canlı bir görsellikle donatılmış. Ancak "Çılgın Dostlar 2"nin eninde sonunda bir devam filmi olduğu düşünülerek, ilk filmden alışık olduğumuz görsel karakterin bozulmaması için de özellikle dikkat edilmiş.
Fakat itiraf etmek gerekiyor ki Sony Pictures Animation, "Çılgın Dostlar 2"nin görsel ve öyküsel niteliğini arzu edilen kaliteye ulaştırmak için çaba harcasa da yine de bugün büyük animasyon şirketlerinin halihazırda içinde olduğu yarışta geri planda kalmakta. Çünkü Pixar'ın son harikası "Wall.E"nin eylül ayında vizyona girmesi ile bugünün izleyicileri artık seyrettikleri popüler animasyonlardan sadece eli yüzü düzgün bir görsellik, sempatik karakterler ve esprili bir öyküden fazlasını beklemeye başladılar. Günümüz bilimkurgu ve fantezi sinemasının bol efektli filmlerinin animasyon estetiğine yaklaşması ve "Wall.E"nin bize plastik bir animasyon dünyası yerine bol efektli bir bilimkurgu alemi sunması animasyon filmlere olan bakışımızı tamamen değiştirdi belki de. Bu nedenle de "Çılgın Dostlar" serisinin ilk filmi Sony Pictures Animation'ı animasyon şirketlerinin rekabet ortamına dahil etmiş olsa da serinin ikinci filminin bu dahiliyeti devam ettirdiğini söylemek zor.
Sanırım artık animasyon şirketleri, alışıldık animasyon dilini kullanmak yerine kendilerine ait, daha yaratıcı ve daha özgün filmler üretmekle yükümlüler. "Wall.E"nin ardından kızışan rekabet, artık animasyon yaratıcılarını bugün ne olduğunu değil, yarın ne olması gerektiğini düşünmeye ve öngörülü olmaya zorluyor. Bu yüzden de "Çılgın Dostlar 2," geçmişte eli yüzü düzgün ve orta derecede eğlenceli bir animasyon olarak değerlendirilebilecekken, bugünün şartları altında modası geçmiş ve içindeki yaratıcılık potansiyelini yeterince ortaya çıkaramamış bir film olarak tanımlanmak durumunda kalıyor.