Bundan önceki iki filmi de izledim, o iki film arasında en iyisi birinci filmdi; o kadar güzel bir süper kahraman filmi yapmışlar ki ve hikayeyi de o kadar iyi kurmuşlar ki hemen ertesi gün ikincisini izledim. İkinci film de birincisi kadar iyiydi, bazen bazı filmlerin devamını yaptıklarında yönetmen değişiyor, senaryo yazarı değişiyor vs. sadece para kazanmak için çok tutmuş bir filmin devamını yapıyorlar. Örneğin; Alien, Spiderman, Harry Potter ve bunlar gibi bir sürü film daha var. Fakat Iron Man serisi hiç bunlar gibi değil, Hatta Bu 3. filmi ilk filminden de daha güzel. Ben kendim 10 üzerinden değerlendirirken; "Iron Man: 8,5, Iron Man 2: 8,3, Iron Man 3: 8,7" olarak değerlendirdim.
Başka yazıları okuduğumda, "Hiç aksiyon yoktu, sırf komedi dram olmuş" gibi yazılarla karşılaştım, demek ki bunları yazan arkadaşlar sinemadan anlamıyor. Sonuçta sinema da en güzel sanatlardan biridir, bunu yazan arkadaşların kafası pek çalışmıyor demek ki, onların kafası sadece uçan kaçan adamların, onların patlattığı binaların yerle bir olduğu filmlere basıyor. Bu filmler kötü de yapılsa iyi de yapılsa onlar ayırt etmiyor sadece izliyorlar. Ben demiyorum ki böyle filmleri hiç izlemeyeceğiz, tabi ki izleyeceğiz ama Iron Man, The Green Hornet, Star Wars, The Dark Knight gibi iyi olanlarını izleyeceğiz.
Neyse filme dönünce, evet Shane Black ilk filmlere göre aksiyonu biraz daha az, esprileri daha bol olan bir süper kahraman filmi yapmış. Aksiyonu az derken seviyeli bir düzeyde tutmuş aksiyonu, yani hiç sıkılmıyorsunuz, çok eğleniyorsunuz filmi izlerken. Ayrıca Iron Man'in ilk filminden beri olan konusunu hiç kimse dikkate almıyor galiba; "bu film aslında silah ticaretini kötülüyor, zaten Tony Stark da silah ticareti yaparken başına gelenlerden sonra böyle bir yol çiziyor ve Iron Man oluyor"... Bence bu mesaj da önemli ve güzel bir mesaj.
Evet belki de ilk filmlerde ki gibi olması çok güç olan şeyler de var, mesela; yeni bir element keşfedilmesi, bir zırh yapıp onunla uçması ateş etmesi, art reaktörü denen şeyin kalbi hayatta tutması, kulağının arkasına konan bir zımbırtının beynin içini göstermesi, insanın DNA’sını değiştirerek zarar gören kopan yerinin yenilenmesi gibi. Ama bunlar benim ilgimi çekiyor çünkü gelecekte olabilecek şeyleri bize şimdiden gösteriyorlar. Zaten bunları yaparken hep bilim adamlarına danışıyorlar kimse bunları kafasından atmıyor.
Oyuncu kadrosu da çok iyi seçilmiş, hikaye çok iyi kurgulanmış, yer yer güldüren, yer yer eğlendiren, yer yer bizi geren bir film olmuş. Müthiş görsel efektleriyle, zamanında yapılan esprileriyle çok hoş zaman geçirebileceğiniz, tabi ki bir sanat şaheseri olmayan, kendi türünün en iyi örneklerinden biri olan bir film bu. Film de bir kaç sürpriz de var ama onları söylemeyeceğim gidin izleyin...