En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
KaliteTAKİP
Takipçi
873 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
11 Ocak 2013 tarihinde eklendi
bruce willis uzun zamandır iyi filmlerde rol almıyordu ve kredisini tüketiyordu bu filmde yine kendinin efsane olduğunu ispatlamış filme gelince konusu farklı ve etkileyici oyunculuk görsellik ve aksiyon iyi seviyede özellikle küçük dosttumuz Pierce Gagnon çok iyi oyuncu olacağını göstermiş tavsiye ederim pişman olmazsınız iyi seyirler...
Looper “Tetikçi” yakın bir gelecekte, zaman yolculuğu paradokslarını inceleyen harika bir bilim kurgu. İzledikten sonra zihnimi zorlayan ve öyküyü sorgulamamı sağlayan heyecanlı ve taptaze bir film.
Senaryosunu da yazan Rian Johnson’ın yönetmen koltuğunda oturduğu “Looper”, bilim kurgu tarzında işlenmiş bir aksiyon filmi…
Hikâye 2044 yılının Kansas’ın da başlıyor…
Otuz yıl sonrasından, yani zaman yolculuğunun mümkün olduğu 2074’ten 2044’e ışınlanarak gönderilen “yaşaması istenilmeyen insanlar”, yöneticiliğini kendisi de gelecekten gelen Abe’nin (Jeff Daniels) yaptığı “tetikçilerce” vurularak etkisiz hale getirilmektedir…
İşi bitirdikten sonra karşılığında da ödül olarak, hedeflerinin sırtlarına konulan gümüş külçeleri almaktadırlar…
Zira 2070’li yıllardaki bilişim teknolojisi, “faili meçhul” cinayetleri neredeyse imkânsız hale getirmiştir…
İşte genç Joe (Joseph Gordon-Levitt) ve telekinezi yeteneğe de sahip olan yakın arkadaşı Seth’de (Paul Dano) bu tetikçilerdendirler…
Sabahları Beatrix’in (Tracie Thoms) servis yaptığı mekânda kahve içip ardından da “döngüyü kapatmak” olarak adlandırılan gönderilen hedefi yok etmek ve akşama da fiyakalı otomobiline atlayarak La Belle Auroro giderek eğlenmek uyuşturucu müptelası Joe’nun günlük rutini halini almıştır…
Öyle ki, o günlerde hayat ona güzeldir…
Elbette bu iş bu şekilde sonsuza kadar devam etmez…
Gelecekteki patronları artık çalışmak istemedikleri tetikçileriyle ilişkilerini bitirerek emekliye ayırmak istediklerinde, o tetikçinin otuz yıl sonraki elleri bağlı ve kafasına çuval geçirilmiş vaziyetteki halini paketleyerek 2044’e göndermek suretiyle döngüyü kapattırıyorlar…
Karşılığı altın külçeler olarak ödenen bu son hizmetin nihayetinde eski tetikçinin geride yaşayacağı topu topu otuz yılı kalmaktadır…
Bir gece Seth gizlice Joe’ya gelir…
Fazlasıyla sıkıntılı ve kederli olan Seth, gelecekten gönderilen diğer Seth’i (Frank Brennan) öldürmediği için Joe’dan kendisini saklamasını ister…
Joe arkadaşına yardımcı olur da…
Ama Joe’nun kasasına gizlenmeden önce Seth, gelecekteki bütün döngü kapattırma planlarını diğer patronları da bertaraf eden “Yağmur Yağdırıcı” isimli gaddar birinin tek başına organize ettiğini söylemeyi de ihmal etmez…
Tam da o esnada diğer tetikçilerden Kid Blue (Noah Segan), Joe’nun kapısına dayanmıştır…
Tabii evde Seth’i bulamayan Kid, Joe’yu da yanına alarak Abe’ye gider…
Abe Joe’ya, Seth’i teslim etmeyi yahut da emekliliğinde Fransa’ya yerleşmek için biriktirdiği gümüşlerinin yarısından vaz geçmeyi seçenekler olarak sunar…
Refahından ödün vermek istemeyen Joe, Seth’i satar…
Muhtemelen merak etmişsinizdir, “Abe’ye teslim edilen Seth’in cezası ne oldu?” diye…
Pek iyi olmayacağı açık da ancak ürpertici olan tamamını her zamanki gibi yine izleyerek öğrenebilecsiniz…
Fakat o da nesi!
Aynı durum Joe’nun başına da gelmesin mi…
Henüz dakika 28…
Geride daha 90 dakikalık bir heyecan fırtınası sizleri bekliyor olacak…
Çünkü 30 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilen "sürpriz finalli" filmin bundan sonrasında kimliğini bilmediğimiz Yağmur Getirenin peşine düşmüş olan olgun yaştaki Joe ile kendisinin peşindeki genç Joe ve tetikçiler arasında oynanan nefes kesen bir köşe kapmaca başlayacaktır…
Bitirmeden yorumumuza ekleyeceğimiz üç husus daha mevcut:
Bunlardan ilki, Sara karakterini canlandıran Emily Blunt’ın filme renk katıyor olması…
İkincisi görsel efektlerin başarısı…
Üçüncüsü ise Joseph Gordon-Levitt’i Bruce Willis’e benzetmek amacıyla 2 Academy ve 3 BAFTA Ödüllü Kazuhiro Tsuji tarafından yapılan protez makyaj…
Gözünüzü kırpmadan izleyeceğiniz, harika bir aksiyon-bilim kurgu. Gordon-Levitt ve Willis kusursuzlar. Kurgu ve akıcılık üst düzey. Yönetmen Johnson bu türün yeni yüzü olabilir, Star Wars sınavından başarıyla geçerse eğer. Zamanda yolculuk filmlerini herhangi bir soru işareti bırakmadan, mantıksızlığa bulaşmayarak bitirebilmek herkesin harcı değildir. "Looper"da bu konuyla ilgili bir sorun bulunmuyor. Zaten ağırlık daha çok aksiyon kanadına verilmiş. Gordon-Levitt'in "Willis'e benzetilme" makyajı aslında başarılı olmuş. Usta aktörün gençliği sanki karşımızdaki.
Beğenip beğenmemek açıkçası filmden ne beklediğinize bağlı; ben bilimkurgu türünü çok seven biri değilimdir imdb ortalamasını gördükten sonra beklentim de artmıştı tabi ama beni şaşırttı biraz olumsuz yönde, nitekim daha iyi bir film bekliyordum ben ,hikaye çok sürükleyici gelmedi,dram unsurları bir aksiyon filmi için fazlaydı vs sonuç olarak merak edenler izlesin ama imdb ortalaması fazla yüksek bence
Bu filmin eksik yönlerini,kusurlarını falan sinema eleştirmenleri daha iyi izah edeceklerdir.Sonuçta sıradan bir izleyici olarak onlarla hem fikir olsak bile konuyu yazıya dökmekte o kadar başarılı olamamamız doğal.Benim ''Looper''da gördüğüm aksaklık tıpkı yönetmenin ilk filmi ''Brick''te olduğu gibi dolambaçlı ve karmakarışık bir öykü anlatması.Bu izleyicinin filme konsantrasyonunu zorluyor ve genelinde de sıkmaya başlıyor zaten.Rian Johnson'ın o yüzden (sevenleri olsa da) şu anda çok da iyi bir yönetmen olmadığı kanaatindeyim ve kendisi de henüz ilk filmini çektiği günden bu yana kendini geliştirebilmiş görünmüyor.Christopher Nolan ya da Andrew Niccol yeteneklerine de sahip olmayınca ortaya izlemesi zor işler çıkıyor.2012'nin hayal kırıklıklarından.
Film için biraz iddialı bir tanımlama yapacağım ki filmin nasıl bir filmi olduğu daha rahat anlaşılabilsin: 2012 yılının ''Blade Runner'' 'ı. Günümüzde aksiyona alıştırılmış seyirci bu filmi ne kadar beğenir ne kadar bağrına basar o konuda oldukça şüpheliyim. Film günümüz bilim kurgu filmlerinin izinden değil geçmişin kült filmlerinin izinden gitmeyi tercih ediyor. Yani yönetmen açık açık ''benden bol aksiyonlu, bol görsel efektli bir film beklemeyin. Ben yarınlara kalacak o kült filmlerden birisine imza atacağım'' diyor. Peki bunu başarabiliyor mu? Bence kesinlikle başarıyor. Terminatör (1984), Blade Runner (1982), 12 Maymun (1995) (ve bu filmin atası La Jetee / 1962) gibi filmleri sevenler bu filme yaklaşabilirler. Umdukları şeyi büyük ihtimalle bulacaklardır. ''Ben Efsaneyim (2007)'', ''Kader Ajanları (2011)'' gibi yeni dönem aksiyon - bilim kurgu seven izleyiciye ise bu ''dozunda'' aksiyonlu, melankolik ve enfes filmden uzak durmalarını tavsiye ediyorum.
Bir gün gelir de işiniz gereği geleceğinizi yok etmeniz gerekirse ne yaparsınız? İşte film büyük ölçüde bu konu üzerine kurulu bir bilim kurgu, aksiyon filmi. Ama filmin içine asıl konusuyla pek alakası olmayan başka bir hikaye daha katmışlar ve baya karışık, yorucu ve anlamsız derecede uzun bir film haline getirmişler. Bizi izlerken böyle gereksiz yere yorması ve bir parça filmden soğutması pek akıllıca olmamış, ben de bu yüzden puanımı biraz kırdım. Yani ortalama bir bilim kurgu/aksiyon filmi. Zaten Bruce Willis'in olduğu filmler tüm aksiyon beklentinizi karşılar...
Filmi dün sinemada izledim.İzlemeden önce az çok beklentim vardı hem imdb puanı olsun hem hikayesi olsun gerçekten iç açıcı faktörlerdi işlenişi haricinde film beni tatmin etti diyebilirim.Öncelikle filmin hikayesine bakıp çok sürükleyici bir film beklemeyin çünkü film her ne kadar bilim-kurgu macera türünde olsa bile de baştan sona nefes kesici bir tempoda ilerlemiyor aksine filmin yarısı nerdeyse yavaş tempoda ilerliyor ama işte bu noktada filmin zekice yazılmış senaryosu ve kurgunun başarısı devreye girip filmin açıklarını kapatıyor diyebilirim,filmin senaryosu gerçekten sağlam zaten filmdeki ayrıntılar ve olayların birbirine bağlanması vs. gerçekten iyi düşünülüp yazılmış bir senaryo olduğunun kanıtı diyebilirim.Evet bence film bir başyapıt değil hatta bu hikayeyle daha sürükleyici ve etkileyici bir film yapılabilirmiş ama bu haliyle bile senaryonun da etkisiyle film kesinlikle vasatı aşan başarılı bir film kategorisinde olmayı hak ediyor,filmin başındaki başrol karakterin birkaç gündeki hep aynı şeyleri yaptığı sekansların çekimleri gerçekten iyidi.İkinci yarıda psişik güç falan dahil oluyor filme ama bence o küçük olaycık gereksiz olmuş hatta o sekanslardaki çocuk oyuncunun ifadeleri diğer oyuncuların ifadeleri falan biraz komik durmuş diyebilirim ama o sekanslar haricinde çocuk oyuncuya bayıldım diyebilirim gerçekten çok iyi bir performans çıkarmış,Joseph Gordon Levitt'te başta olmak üzere diğer oyuncular da gayet başarılı.İzlerken zaman zaman sıkıldığım zaman zaman gerçekten keyif aldığım anlar oldu.Filmin müzikleri fena değil.Son olarak Looper son zamanlarda sinemada izlediğim (nadir) başarılı filmlerden biri sağlam senaryosu ve kurgusuyla gerçekten izlenmeyi hak eden filmlerden biri ben senaryosu ve kurgusu hatrına puanımı biraz daha yüksek veriyorum.
Bruce Willis (B.W.): J.G.L.' nin büyüğü ve öldürmenin delisi olan birisi. Joseph Gordon Levitt (J.G.L.): B.W.' nin küçüğü ve başı bağlı olan insanları öldürüp (işi) klüplerde sanki bir salak gibi çıplak kızlara bakıp Fransızca çalışmak. Emily Blunt: Çiftlikte yaşayıp etrafına gelen her kişiyi vurup küfür edip çekici insanlarla öpüşmek. Pierce Gagnon (Emily Blunt' ın oğulu): Zeka küpü ve aksiyon meraklısı. Sevdikleri veya kendisini öldürmeye çalışan kişilere '' VAAAAA!'' deyip havada öldüren bir çocuk. Filmin ne kadar saçma olduğunu anlamışsınızdır. Soruların bazıları zaten havada kaldı: 1. Bruce Willis bu yağmur şeyi diye neden çocukları öldürdü? 2. J.G.L.' nin kullandığı ilaç neye yarıyordu? 3. Numaralar neden tarih oldu? Filmde zaten bolca argo, uygunsuz sahneler ve kan var. Bu kadroya şaşırdım. Çok vasat ötesi bir film. UZAK DURUN!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Ayrıca 2. yarıda konudan uzaklaşılmış. Gereksiz yere uzatmışlar. Ama filmde cidden bomba sahneler vardı. SPOİLER Mesela J.G.L.' nin Bruce' u yakalayamayınca Kahretsin deyip kaçması, kahvede konuşma sahnesi ve Joe' nun hayatını göstermesi cidden güzeldi. Aslında puanımı düzeltiyorum. 2.5/5 ama lütfen 2. yarıya girmeyin zaten sonu saçma. Neymiş efendim Joe intihar ediyor, Yaşlı Joe yok oluyor, çocuk ve annesi ölümden kurtuluyor ve annesi iyi geceler diyor. Düşünmesi bile garip. Sırf ilk yarı için 2.5 puan verdim. aslında 3 olur diye düşündüm ama 2. yarıda bir şey olmadığı için 2.5' e düştü. İsteyen gitsin ama 2. yarıyı izlemesini pek tavsiye etmem. (Sinemada gitmeyin!) İyi seyirler. 2.5/5
Bruce willisin dedeme benzediği film :D ...Filmden beklentiniz aşırı derecede olmasın...zaten film bekleneni veriyor.Joseph Gordon-Levitt oyunculuğuyla iyi iş çıkarmış...zaten batman filmindede bunu görmüştük...Emily Blunt da gayet iyi bir performans sergilemiş...Bruce willis her zamanki gibi :) ...Konu ne çok iyi ne çok kötü ama mantıklı.Oyunculuklar ve kurgu iyi...İzlemenizi öneririm
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.