Ortalama puan
4,6
3548 Puanlama
Yedi hakkında görüşlerin ?
5,0
29 Aralık 2016 tarihinde eklendi
FİNALİYLE SİNEMA TARİHİNE GEÇEN KÜLT FİM 10 ÜZERİNDEN 10
''İNSANLARIN DİKKATİNİ ÇEKMEK İÇİN ONLARIN OMUZLARINA DOKUNMANIZ ARTIK YETERLİ DEĞİL. ONLARA BİR BALYOZLA VURMANIZ GEREKİYOR.'' bu film de insanın omzuna sağlam bir balyoz indiriyor… çok iyi formülize edilmiş senaryosu, vermek istediği mesajın verme yolu ve yönetmen başarısı ile zamanında oldukça başarılı olmuş ve hala da önemli bir yerde duran önemli bir film ‘SE7EN’.Filme yüklenmiş olan kült ve psikolojik gerilimin en önemli eserlerinden biri yakıştırmalarını sonuna kadar hak ediyor. olay örgüsü son derece güzel kurgulanmış. filmin girişinden itibaren verilmek istenen gerilim insanı ilk andan itibaren etkisine almakta… Fincher, nefis bir hikâyeye ve sağlam karakter gelişimine sahip olan bu filmin görsel çözümlemesini bu kez gerçekten aşırıya kaçmadan yapıyor. Diğer bir deyişle, hikâyeyi elinden kaçırmadan, dramatik yapıya zarar vermeden ve karakterlerin önemini küçümsemeden stilize bir anlatım kurabiliyor ‘SE7EN’ de gerek hikâyesi gerekse görüntüleriyle kara film tarihinde eşine benzerine az rastlanır bir film. …Ağır ama kesinlikle sıkmayan bir tempo, film boyunca ıslak, yağmurlu bir şehir,emekliliğine 1 hafta kalmış eski kurt bir cinayet masası dedektifi ve yeni gelen çaylağın işe başladığı anda ortaya çıkan seri ve dinsel temalı cinayetler, incilde bulunan 7 ölümcül günah sırasıyla işleniyor…. 1) Oburluk 2) Açgözlülük 3) Tembellik 4) Öfke 5) Kibir 6) Şehvet 7)Kıskançlık… hikaye temel olarak yedi ölümcül günahı işliyor ama esas vurgulamak istediği ölümcül günahlar olarak adledilen şeylerin günlük yaşantının içerisinde sıradanlaşması, hayatın ritminin içerisinde sıradanlık ile adeta cehennem yaşantısı bugünün modern yaşantısı içerisinde kamufle olmasıdır.. evet filmin ana konusu her ne kadar bir seri katilin cinayetleri olarak gözükse de, aslında kötülüğün ve iyiliğin bütünlüğü ve ayrılmazlığı ne kadar birbirilerine benzedikleri aslında kötülüğün tek başına değil, iyilikle beraber olduğudur…Hikaye sürekli yağmurun yağdığı, kasvetli ve isimsiz bir şehirde geçmesi bu mekan içine aldığı insanlara kapanı kısılmışlık hissini aşılıyor, banliyö etkisi yaratıp mevcut düzenin en ufak dış tehdit ile paramparça olabileceği stresini seyirciye geçiriyor... Fincher bu unsurları çok güzel bir şekilde filme yaymış ve öyle bir atmosfer oluşturmuştur ki izleyici filmi diken üzerinde izliyor. Ayrıca filmin depresif, karanlık ve klostrofobik yapısı kendine yabancılaşmış, izole olmuş 20. yy insanın durumunu başarılı bir şekilde simgeliyor, toplumsal eleştiri yani düşünüldüğünde bir post-postmodern film gibi gelir bana...Polisiyelerden aşina olduğumuz dedektif ortaklığı şemasını kullanıyor SE7EN.. Katilin peşindeki polislerin bize hiç de yabancı gelmediğini hemen anlayabiliriz aslında. Yaşlı, tecrübeli ve soğukkanlı bir dedektif ve ona yardım etmesi için görevlendirilen genç, bütün karanlıkları aydınlatabileceğini düşünen ve kendini kanıtlamak için yanıp tutuşan başka bir dedektif. Birbirlerinin tam anlamıyla zıttı ama birbirlerini tamamlayan iki karakter. Polisiye film türünün bu klişesini Fincher filmde çok iyi kullanmış. Tabi bunda Brad Pitt ve Morgan Freemanın kimyasının tutması da önemli bir etken…Filmdeki oyuncular da rollerinin hakkını vermişlerdir . Brad Pitt'i her zaman özel hayatından çok; rol aldığı Fight Club ve Snatch'de ki üstün performansıyla hatırlarım ve buna Se7en'da kuşkusuz eklendi .. Morgan Freeman'da hangi rol olsa 40 yıldır o görevi yapıyormuş gibi hiçbir rolde sırıtmıyor. Bu filmin ikilisi birbirini bana göre çok güzel tamamlamış… Filmin en beğendiğim performansı ise filmin gizeminin bozulamaması açısından jenerikte adı yazmayan Kevin Spacey'in performansıdır. Aynı yılda çekilmiş olan ve OSCAR’ını kazandığı Usual Suspects ve üzerine bu filmdeki rolü ise 1995 Spacey'nin yılı olmuştur… Filmde ayrıca sayısız göndermede mevcuttur. Dante'nin İlahi Komedyası'ndan bir sürü farklı kaynağa farklı bir bakış atan felsefi bir seri katil filmidir.. Kurgu dalında Oscar'a aday olmuş ve farklı birçok ödüle layık görülmüştür. Kendisinden sonraki birçok gerilim filmine kaynak olmuştur. Bunların en önemlileri de kuşkusuz SAW'dır
5,0
6 Şubat 2021 tarihinde eklendi
Tüm zamanların en iyi gerilim filmi. İzledikten sonra David Fincher’ın ustalığına hayran kaldım sebebi ise diğer polisiye filmlerden farklı olması. Finaliyle gerilimin dozunu arttırıyor , ters köşe yapıyor ve ernest hemingway’in sözüyle filmi bitiriyor hayran kalmamak elde değil
5,0
30 Haziran 2011 tarihinde eklendi
Morgan Freeman varsa kotu olurmu hersey var flmde sddetle tavsye edyorum arsvlk flm 10/10
5,0
30 Eylül 2008 tarihinde eklendi
Bir David Fincher klasiği, etkileyici sürükleyici mükemmel bir gerilim. Kocaman bir akıl oyunu..
5,0
27 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
Yani ne diyecek birşey bulamıyorum ne de yazacak bir şey başyapıtlardan
Ayrıca en sevdiğim tarz filmler herşeyin en sonunda ortaya çıkması tebrikler
5,0
28 Şubat 2021 tarihinde eklendi
yedi günah. Seri katil.. Dedektifler. İncil. Film durağan bir seviyede giderken öyle bir sonla bitiyor ki.. Film bir anda on numara beş yıldız bir klasik oluveriyor
5,0
17 Temmuz 2014 tarihinde eklendi
Katilin amaci gunahkarlara gunahlarini odetmek toplumu seytanlardan temizlemekti ki son sahneye kadar tum goruslerim degisti katilin bir amaci amac hristiyan inancina gore 7 buyuk gunahi isliyenleri temizlemekti gunahlarini odetmek degil 6 buyuk gunah isleyenleri oldurdu 1 buyuk gunah kaldi kiskanclik kendisi kiskacin onde gideniydi Dedektiv Davidin hayatini kiskandi bunun icin rahminde bebegini tasiyan dedektifin karisini merhamet etmeden basini kesti boglelikle kiskanclik gunahi yuzunden David tarafindan oldurulecek ve projesi if David adina cok uzuldum ailesini ve gelecegini kaybetti bu dunyada haklanamasada obur tarafta namus sebebiyle adam oldurmekten haklanir. Filme gelince cok basarili suc filmi olmus harcadiginin 10 katini kazanmis sonuna kadar hak etmis
5,0
11 Temmuz 2006 tarihinde eklendi
başlara doğru normal bir dedektif katil filmi gibi ilerlesede o son 15 dakikada piskopatın konuşmaları ve filmin finali çok güzel olmuş,helal olsun filmi çok güzel bir sona bağlamışlar
5,0
24 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
Amerikan sinemasının en karanlık,karamsar filmlerinden biri.Metropolun çürüyüşü,sürekli yağan yağmurlar,karanlık ortam,görülmemiş gerçekçi tasvir edilmiş cinayet mahallileri.Bu eşsiz yapımın başarısında bu temaları ustaca işleyen yönetmen David Fincher ve karanlık puslu çekimleriyle birinci sınıf iş çıkaran usta görüntü yönetmeni Darius Khondjinin payı tartışılmaz.Ve dedektif Somerset ve bu karakteri mükemmel oynayan usta Morgan Freeman.Umudunu koruyan Millsin aksine herşeyden umudunu kesmiş bilge,gün görmüş polis.Taksi şoförü-Nereye gidiyorsunuz?Somerset-Buradan uzağa.Her izlenişte değeri ve etkileyiciliği azalmayıp artan muhteşem bir modern sinema kalsiği.10/10
5,0
30 Eylül 2010 tarihinde eklendi
Her yeni izleyişte, ilk anki hazzı veren kült bir gerilim örneği, Seven.. David Fincherın üstün yönetimi ve büyük usta Freemanın mükemmel oyunculuğu sayesinde tam bir klasik haline gelen yapım, ayrıca, Spacey ve Pitt ikilisinin kalitelerini ispatladıkları filmlerin de başında gelmekte.. Sonuçta bir gerilim filminden ne beklerseniz fazlasıyla alabileceğiniz, oyunculukları ve enfes sahne geçişleri ile kendine hayran bıraktıran bir başyapıt bu film.. Kesinlikle her sinema sever tarafından zihinlerinin derinliklerin de arşivlemeli...
5,0
21 Kasım 2008 tarihinde eklendi
dünyanın en iyi filmleri sıralamasında ilk 10 içinde sayılabilcek bir film.yönetmen-senaryo-oyunculuklar mühhiş.mutlaka izleyin. etkisinden kurtulamıycaksınız. iyi seyirler ...
5,0
25 Şubat 2006 tarihinde eklendi
Filmi birkaç saat önce izleme fırsatı buldum ve diyebilirim ki film,atmosferi olsun,ağır ritmi olsun,**oyunculukları** olsun,ve tabi ki dillere destan sürpriz finali olsun herşeyiyle beni büyüledi.Özellikle david fincherın son sahneyi ağırdan alışı bende büyük bir heyecan duygusu bıraktı ve hemen ardından filme koyduğu nokta benim koltukta erimeme sebep oldu.david fincher muhteşem bi adam.Elini attığı her işten tertemiz çıkıyor.Özellikle A Perfect Circle a çektiği Judith klibiyle de ne kadar kaliteli bir adam olduğunu da ispat etmiştir.Her evde bulunması gereken bir eser çıkarmış ortaya.Sonuna kadar helal olsun 10/10
5,0
4 Ağustos 2008 tarihinde eklendi
mükemmel bir zeka ile işlenmiş mükemmel bir polisiye..filmin konusu da filmde ayarlanmış müziklerle görüntülerle kıscası atmosferle o kadar uyumluki..gerçekten bir yönetmenlik harikası oluşmuş(!) o kadar gereksiz filme zaman arcarken bence bu filmede zaman ayırabilrsiniz..polisiye sevenlere tavsiye;)
5,0
4 Kasım 2023 tarihinde eklendi
David Fincher yönetmenliğindeki "Seven" filmi birçok alanda kült olmuş bir yapım olarak tarihe geçmiştir.Dedektif filmlerinin en parlak yapıtlarından biri olarak görmekteyim.Her yönüyle, ince detaylarıyla, oyunculuklarıyla, kitaplarla bağlantı kurulmasıyla, filmin samimi ortamıyla vb. Filmin görüntü yönetmenliği hârika.Sürekli yağmurlu, kasvetli, küf kokulu, bıkkın bir ortam bu filme güzel uyumu sağlıyor.Ayrıca filmde bahsedilen günahları ve yozlaşmayı temsil ediyor.Şehirdeki insanların bu günahlara haiz olmasını imgeliyor.Katil John Doe'nin çıktığı sahne yani teslim olduğu ve sondaki kutu sahnesi kırsalda güneşli.Amacı zaten serikatilin insanların günahlarını temizlemekti burada da onun bakışıyla bir sembolizm var.Görevini başarıyla tamamladı gibi vurgu var. Bu filmde hiç cinayetlere tanık olmuyoruz, dedektifler gibi biz de cinayet mahâlini görüp ipuçlarını yakalamaya çalışıyoruz.Dedektiflerin bakış açısıyla 1.kişili anlatım var.Filmin hiçbir yerinde izleyiciye ekstra bir şey sunmamış.Bence iyi de yapmış.Katilin cinayetleri işleme motivasyonu ahlakî ve dinî temelli.Dante'nin "İlahi Komedya' kitabındaki 7 büyük günahı işleyenleri o günahlarla yüzleştirerek öldürüyor.Örnek Oburluk günahını işleyeni makarna dolu bir tabağa bağlayarak, tembellik günahı için yatağa uzun süreli bağlı kalmasını sağlayarak, kibirde de kendini çok beğenmiş birinin yüzünü keserek kendisinin intihar etmesini sağlayarak oluyor.Cinayet mahalide bu tip ipuçlarıyla dolu.Seri katil John Doe okuyan ve kültürlü biridir.O yüzden genellikle dedektif Mills ve William'dan öndedir.Zaten kendi teslim olmuştur en sonunda. Serikatil bu cinayetleri işlerken kendini özel üstün bir kategoriye koymuyor o yüzden kendini de Mills'in hayatını kıskandığı için öldürtüyor.Mills, öfkeyi temsil ediyor ama ölmüyor.Ama tabiri caizse ruhen ölüyor.Karısı ve ruh dünyası bozulmuş şekilde hapse gidiyor.Kahramanların geçmişine atıf yapılmıyor.Flashbackler yok.Sadece ufak atıflar var.Dedektif William rolündeki Morgan Freeman daha önce bir evlilik işi geç kalmış, acısını uzun yıllar çekmiş.Dedektif David pek talep görmeyen bölgeye tekrar gelerek kahraman olma peşinde ve ailesiyle sorun yaşayan bir karakterdir.Eşi Tracy aslında David ile mutsuz olan çocuğu aldırmak isteyen bir karakterdir.Bir ayrıntı da John Doe ismi Amerika'da kimliği belirlenemeyen ölülere verilen bir isimmiş.Filmde hem Dedektif William hem Serikatil John Doe bu konuya atıfta bulunuyor.Aslında toplumda her şeyi kayıtsız kalmanın fazilet durumuna geçtiğini söylüyor.Omzuna vurmak yetmez balyozla vurmak lazım deniyor.Polis merkezine gelen John Doe'nin bir iki defa seslenmede duymayıp avazı çıktığı kadar bağırınca duyulması metaforu var mesela.Bu dedektif filminde serikatil kazanıyor istediği amaca ulaşıyor ama Serikatilin amacına ulaşmak için masum Tracy'i öldürmesi de hastalıklı bir ruh hâli olduğunun kanıtı sayılıyor.Filmdeki oyunculuklar zaten hârika.Morgen Freeman, Brad Pit, Gwyneth Paltrow mükemmeldi.Kevin Spacey en sonunda merakı ve gerilimi bambaşka bir noktaya taşıdı.Gerek araba sahnesi gerek kutu sahnesinde olduğu gibi.Herkesin izlemesi gereken bir film olmuş.Yıllar sonra bile konuşulması o yüzden tesadüf değil. Dedektif David ile Serikatil John Doe fikir ve yakındıkları yönünde birbirine çok benzeyen karakterdir.O yüzden Dedektif David arabada üçü giderken çok dikkatli dinliyor ve Serikatil John Doe'yi bir insan olarak tanımlıyor.David ise bir canavar.Kesinlikle tavsiye ettiğim bir filmdir.
5,0
17 Mayıs 2007 tarihinde eklendi
Kariyerine ilk olarak 22-24 yaşlarında video klip çekmekle başlayan David Fincher daha sonraları da reklam filmleriyle hayatına devam etmiş.Sinemaya ilk kez Alien(Yaratık) serisinin 3. bölümüyle geçiş yapan sinemacı ne yazıktır ki bu ilk filmiyle eleştirmenlere hiç yaranamamıştı.Ardından neredeyse sinemayı bırakma durumuna gelen Fincher,şansını bir kez de Seven filmiyle deneyim dedi ve bir başyapıta imza attı.Herkes filmi sevdi,beğendi ve bu sayade film kült statüsüne ulaşmış oldu.Bugün kendisine büyük bir hayran kitlesi kazandıran yetenekli yönetmen şu sıralar Zodiac adlı son filmiyle gündemde.Neyse,biz gelelim Seven'a.
Brad Pitt'in bugünkü kadar ünlü olmadığı zamanlarda çekilmiş bir film.Başarılı ve karizmatik aktöre usta oyuncu namıdiyar Morgan Freeman eşlik ediyor.Güzel yıldız Gwyneth Paltrow'ıda unutmamalıyız tabii.Polisiye-Gerilim türündeki "Yedi" özellikle konusu ve senaryosu itaberiyle türdeş filmlerinden tamamen ayrılarak,benzerleri arasında en özgünü olup çıkıveriyor.Bir Alfred Hitchook hayranı olduğu bilinen David Fincher,(Hitchook'a hayran olmayan var mı ki zaten?)ustanın izinden giderek buna kendi deneyimlerini de ekleyerek seven'ı ortaya çıkarıyor.Video klip estetiğini yakalayıp bunu başarıyla kullanan film,güzel çekimleri ve iyi oyunculuklarıyla da takdiri hak ediyor.Finaldeki sürprizi,aynı zamanda sürpriz oyuncusuyla da bizi şok etmeyi başarıyor.Bu arada filmin jeneriği de çok orjinal.Görüntü yönetmenliği bir o kadar ustaca.Eğer hala ama hala izlemediyseniz kaçırmayın derim...
Daha Fazlasını Göster