Ortalama puan
3,6
366 Puanlama
Aklı Havada hakkında görüşlerin ?
5,0
2 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
First-class ile uçup, Hiltonda konaklamak... Daima seyahat halinde olduğum, bir iş istiyorum bende :)
4,0
28 Şubat 2010 tarihinde eklendi
ilk bakışta ilgi çekici bir konu gibi gelmese de,ne bileym fazla politik,veya eğlencesiz,veya ağır bir film izleyecekmiş gibi hissetseniz de iyi senaryosu ve kaliteli oyuncuları sayesinde hoş bir film olmayı başarıyor up in the air.zaten george clooney yer aldığı her filmi kendi başına bile olsa taşıyabilmeyi başarmamış mıdır'yanına vera farmiga ve anna kendrick gibi iki başarılı kadın oyuncuyu da alıyor.film iyiydi hoştu ama oscar alırsa şaşırırım.çok akılda kalıcı veya seneler sonra bile bahsi geçebilecek bir film kesinlikle değil.senaryosu sağlam,sağlam şeyler söylüyor,mesajlar veriyor,ama dediğim gibi bazı nedenlerden ötürü film tam anlamıyla olmuş bir film değil ne yazık ki.başta dediğim gibi belki konusu da etkilidir bu durumda,aslında izlemeye başladıktan sonra sıkmıyor,izlettiriyor ve göze batmıyor ama örneğin türk izleyicisinin genelinin pek hoşlanabileceği bir film değil.o özelliklere sahip de değil zaten.jason reitman da bana oldukça antipatik geliyor nedense,junoyu da sevmiş olmama rağmen hem de,belki bunun nedeni golden globetaki konuşmasında saçmalaması bana göre.neyse,kısaca fena film değil,george clooney var zaten,ama dediğim gibi oscarlar nezdinde düşünürsek zayıf kalıyor bence.
3,0
8 Eylül 2012 tarihinde eklendi
büyük beklentiler içinde izlenilmemesi tavsiye olunur 6/10
3,0
9 Mart 2010 tarihinde eklendi
Boş olmayan ama abartılmaması gereken bir film.
4,5
17 Ocak 2010 tarihinde eklendi
Ele aldığı konuyu en kaliteli ve titiz şekilde anlatabilmiş Jason Reitman.Oyunculukların bahsedildiği kadar iyi olduğuna katılmasamda tatmin edici olmadığını söyleyemem, iyiydi.Bunun dışında dokunduğu romantizm ve hayata dair olayların işlenişide gayet tatlıydı.Fazlasıyla kayda değer bir film.9/10
3,0
17 Ocak 2010 tarihinde eklendi
Değişik bir film olmuş.Beklentilerimin cok altında kaldı ama kötü demek haksızlık olur.Dialoglardaki ayarlar ve gönderilen mesajlar zekice fakat geçen yıla bakınca bu filmin oscar için cok zayıf kaldıgını düşünüyorum
3,0
27 Ocak 2010 tarihinde eklendi
Filmi sinemada oynayacak kaliteye getiren faktör George Clooney tabiki..O olmasaymış o kadar göz önünde bir yapım olmayacaktı..Beni pek sarmadı izlemesenizde olur..
5,0
2 Mart 2010 tarihinde eklendi
yorumları okuduktan sonra acaba yanlış filmimi izledim dedim...çoğu arkadaş vakit kaybı,gereksiz gibi şeyler söylemiş...bence mükemmel bir film...senaryo olağaüstü...bu sene adaylardan beni en çok etkileyen film oldu (blind side ile)...george coloney ipi çeken muhteşem oyunculuklar,incelikle ve filmin en ön plandaki muhteşem senaryosu,jason reitman ın mükemmel yönetimiyle daha da ileri gidiyor ve başyapıt diorum...bu sene oscar alması zor gibi duruyor ama benim gönlümden geçen oscarı aldı...bence hiç te gereksiz bir yapım değil...kesinlikle izlenmeli...1010 veriyorum gönül rahatlığıyla...
1,5
2 Mart 2010 tarihinde eklendi
Bence Oscar da hiçbir dalda hiçbir şansı olmayan bir film. Neden en iyi film dalında listeye alınır anlamış değilim. Konusu itibariyle orjinal görünsede izle geç türü filmlerden biri işte...10/7
4,5
8 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
1929 buhranından sonra dünyanın girdiği en büyük kriz üzerine, sömürücü kapitalist düzen ve insanları bu düzen karşısında nasıl yanlızlaştıklarını mükemmel şekilde anlatan.Usta oyuncular Clooney ve Farmiganın etkilediği genç oyuncu Anna Kendrickin büyülediği yıllar geçtikçe öneminin artacağını düşündüğüm sistem üzerine yapılmış önemli başyapıtlardan.
2,5
17 Ocak 2010 tarihinde eklendi
Bu film nasıl Oscar ve Altın Küre gibi dallara aday olmuş halen çözebilmiş değilim. Sadece 20-25 dakikası izledikten sonra son derece sıkılacağınız anormal derecede geveze bir film. Ayrıca şu ana kadar izlediğim en kötü George Clooney bence bu film Oscar yerine Ahududu ödüllerine aday olmalıydı.
3,5
11 Ekim 2014 tarihinde eklendi
American Airlines sponsorluğunda çekilmiş birçok konuyu içinde barındıran bir film. Giriş sekansındaki jenerik müziği ve gökyüzünden kuşbakışı Amerika görüntüleri harikaydı.
Yalnızlık, 2009'da yaşanmış olan resesyon sonucu depresyona girmiş Amerikan halkının ruhi yapısı, egoizm ve hayaller. Filmin değişik konuları. Ryan (G. Clooney) uçakta Anny Kendrick'e yapmış olduğu felsefik tirad, filmin konusuna dair ipuçlarını güzel bir şekilde özetliyor.
Filmin finali daha ilgi çekici yapılabilirdi. Çünkü finale yakın oluşan sürpriz finale doğru daha farklı bir şekilde kurgulanabilirdi. Yine de izlenmesi gereken filmlerden biri.
4,0
15 Ocak 2010 tarihinde eklendi
Benim ilgimi çeken bir senaryoydu, aktörde elbette ilgimi çekiyor du çok, izledim, çok başarılı çok büyük mesajlar veren bir film diyemeyeceğim. Ama değişik bir hayatı gözler önüne seren değişik bir film bence, ben beğendim..
3,5
10 Şubat 2012 tarihinde eklendi
Yavas tempoda gidiyor,filmi ayakta tutan ana karakterimizin zekasi ve akici konusmalari.Bu tarz filmler her zaman ilgimi çekmistir.Ama herkesin de hosuna gidecek bir tür degil.Ekonomik sistemi ucundan,kiyisindan elestirmeye çalismis.Vera Farmiga bu aralar baya bir dikkatimi çekmeye basladi,35'inden sonra söhreti yakalayanlar listesine mutlaka girecektir...6,5/10
3,5
3 Mart 2010 tarihinde eklendi
?Thank You for Smoking? ile dikkat çekici bir biçimde sinema dünyasına girip, ardından daha çok popüler olmuş pek de sevemediğim ?Juno? ile gelecek için umut veren bir yönetmen olarak adı anılmaya başlamıştı deneyimli yönetmen Ivan Reitman'ın oğlu Jason Reitman. Ve üçüncü uzun metrajlı filmi ?Up in the Air? öncelikle ödül törenlerinde aldığı adaylıklar ya da ödüllerle yılın en çok konuşulan filmlerinden biri oldu.Çalışanlarını kovmaya yüzü olmayan patronların bu görevi yerini getirmek için tutukları bir adam olarak kendini tanımlıyor filmin hemen başında esas karakterimiz Ryan(Clooney). İşten çıkarılacak kişinin uzun yıllardır şirketleri için varını yoğunu vermiş emektar işçiler ya da yıllardır çıkarılacakları bu işe girmek için dişini tırnağına takarak okullar bitirmiş olması işten çıkarılmaları için hiçbir engel teşkil etmiyor. Böyle tatsız bir iş için yıllardır sürekli seyahat etmek zorunda olan Ryan'ın da yaptığı bu iş doğrultusunda genelde ön görülen yeri yurdu belli olan bir hayatın yerine farklı bir hayat tercih etmiş. Filmin ilerleyen bölümlerinde müstakbel eniştesinin ağzından dinlediğimiz; yaşayan insanların büyük bir bölümünün kendisine gaye edindiği iyi bir eş, iş ve kurduğu aileyle birlikte mutlu bir yaşam kuralı onun için geçerli değil. En azından Alex(Vera Farmiga) ile tanışana kadar hayattan böyle bir beklentisi yok. Kapitalizme hizmet eden Ryan'ın işi, yine bu sistemin her geçen gün bir sonraki noktaya taşıdığı teknolojiyle sekteye uğruyor ve birçok iş sahası gibi daha ucuz bir şekilde yerine getirilecek bir duruma gelme noktasındadır. Kullandığı diz üstü bilgisayar başından Ryan'ın kilometrelerce yaptığı yolculuğu yapmadan işi bitirebileceğini ileri süren Natalie(Kendrick) filmde çağdaş dünyanın gençliğini temsil eder.Ryan gibi sürekli seyahat halinde olan Alex'in ilişkisiyle bir alt kuşağın temsilcisi Natalie'nin sevgilisiyle ilişkisi ve Ryan'ın evlenmek üzere olan kız kardeşiyle film; kadın erkek ilişkilerini de sorgular. İster orta yaşlı Ryan-Alex çifti ya da onlardan daha genç Natalie ellerinden geleni yapsalar da mutluluğu yakalayamamışlardır. Natalie iki cümlelik bir SMS ile kariyerine öncelik vermeyerek peşinden gittiği erkek arkadaşından ayrılır. Zira Ryan'ın durumu ise filmin en can acıtan bölümü oluyor.Filmin birçok meseleye değinen iyi yazılmış senaryosu muhtemelen Altın Küre'de olduğu gibi Oscar töreninde de eli boş dönmeyecek. Bu senaryoyu baştan sona sekmeyerek aynı seviyede götürüp ekrana taşıyan Reitman ise yönetmen dalında Oscar'ı için bir süre daha beklemek zorunda kalacak gibi. Son yıllarda iyice çıkışa geçen Vera Farmiga karakteriyle her ne kadar bütünleşmiş olsa da bana göre filmin en büyük sürprizi ?Twiligt? ile tanıdığımız Anna Kendrick oluyor. Belki bu yıl törenden eli boş dönecek; ama doğru projelerde yer aldığında neler yapabileceğinin haberini bu filmle veriyor. Yine her zamanki gibi başarılı bir performans çıkarsa da George Clooney'nin adaylığı akla hemen ana dallarda aday olan bazı filmlere verilen muhtemelen adaylık sayısı artması için verilen şişirme adaylıkları getiriyor.Modern dünyayı, kapitalizmi, işsizlik durumunu, kuşak farklılıkları gibi mühim konukları masaya yatıran ?Up in the Air?; hem başından sonuna değin romantik-komedi tadındaki üslubundan hem de tam manasıyla altını çizmeden birçok konunun üzerinden bir çırpıda geçmesiyle ne yazık ki türdeşleri kadar etkileyici olamayan bir film görüntüsü veriyor. Ancak her halükarda yılın en iyilerinden olduğu da bir gerçek!
Daha Fazlasını Göster