Hesabım
    Rec 2
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Rec 2

    Rec 2

    Yazar: Serdar Kökçeoğlu

    'Rec: Ölüm Çığlığı', ortalığı ciddi bir bölümü remake olan Amerikan korku filmlerinin kapladığı ve has korku sineması izleyicisinin de bu filmlere mesafeyle yaklaştığı bir dönemde tür sinemasının orta yerine bomba gibi düştü. Şaşırtıcı değildi çünkü korku türündeki uzakdoğu modası, Japon yönetmenlerin Hollywood’un zevkine göre film üretmeye başlamasıyla etkisini yitirmeye başlamış, Fransız sinemacılar da tür sinemasının yeni coğrafyasının Avrupa olacağının sinyallerini vermeye başlamıştı.

    'Rec'in İspanyol yönetmenleri, 'Blair Cadısı' ile sinema dünyasının gündemine gelen POV türünün etkili bir örneğini ortaya koymuşlardı. 'Paranormal Activity'nin de esaslı bir şekilde katkıda bulunduğu bu tür filmlerde, olan biteni filmdeki karakterlerden birinin kullandığı kameradan izliyoruz. Amatör kameranın yarattığı dağınıklık ve özensizlik aynı zamanda filmin daha sahici olmasını sağlıyor. Sahicilik ise korku sinemasının son yıllarda arayıp da bulamadığı 'his'!

    Bir filmin POV yöntemleriyle çekilmiş olması mutlaka sahici olacağı ve böylece beklenen korku etkisini yaratacağı anlamına da gelmiyor. 'Al kamerayı çek' gibi bir algı yaratan bu yöntem aslında kurmaca/klasik bir film çekmekten daha kolay değil. Öncelikle filmde kullanacağınız cadılık, hayalet veya salgın gibi konuları daha ciddi ve inandırıcı bir şekilde ele almanız gerekiyor.

    Bu yazının esas konusu olan Rec 2yi izlediğimiz zaman, bir önceki filmde bunun başarılmış olduğunu daha iyi anlıyoruz. Devam filmi olan Rec 2, ilk filmdeki olayları açıklama/rasyonelize etme derdiyle yola çıkıyor ve daha gerçekçi bir yol bulmak yerine; korku sinemasına, klasik 'şeytan çıkarma' meselesine yöneliyor. Belki de tosluyor demeliyiz!

    Aslında Rec 2 başlangıçta tam anlamıyla 'Rec'in izinden gidiyor, onun bittiği yerden başlıyor ve karantina altındaki apartmana yeni (daha karışık) bir ekip sunarak aynı koridorlarda benzer bir atmosfer yaratıyor. Eğer Rec’in kekremsi tadı damağımda kaldı diyorsanız, ikinci film benzer yeni dehşet sahneleriyle ilginizi çekecektir. Bu anlamda aynı sularda ikinci kez yıkanıyor olmasına rağmen korkutmayı da beceriyor. Öte yandan, 'yaratıcı kafalar' olduklarına ilk filmden emin olduğumuz yönetmenler; ilk filmin vasatı aşan bir taklidini yapmak yerine daha yaratıcı bir hikaye bulamazlar mıydı acaba? Şüphesiz ekibin kaygıları belli, alıcısı tarafından şüpheyle beklenen bir devam filmi hazırlamak kolay değil.

    Trajik olan tekrar ettiğinde traji komik olur, derler. Yönetmenlerin seçtiği yol tartışılsa da, kendilerini iyi taklit ettikleri, yeniden trajik bir atmosfer yarattıkları söylenebilir. Traji komik (veya komik) olan ise ikinci filmdeki dinsel tezler. Bu şeytani senaryolar POV tarzının hipergerçekliğine aykırı gibi. Boynuz kulağı geç(e)miyor ama saygıda kusur da etmiyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top